Para diye bir şey olmasa yine müzik yapardım

Gerçek adı Zeynep Tanyalçın. 25 yaşında. İzmirli. Biz onu Khontkar, Kökşvl gibi rap’çilere eşlik eden Lil Zey olarak tanıdık; ‘mırıldanarak’ yaptığı rap’inden çok etkilendik. Dün ilk solo şarkısı ‘Heveslenmem’i yayımlayan Lil Zey’in albümü de yolda. Adını bir yere not edin çünkü ‘Kadınlar rap yapamaz!’ diyenlere tokat gibi cevap vermek için geliyor.

Haberin Devamı

İzmir’den yola çıktınız ve Boston’a, dünyanın en önemli müzik okullarından Berklee’ye gittiniz. Nasıldı o günler?
Çok güzeldi. Orada kurduğum dostluklar benim için çok değerli. Berklee’de öğrendiklerim bugün beni ben yapan ve müziğimi farklı kılan şeyler oldu. Gerçekten yetenekli insanlarla birlikte olmak ve kapıları 7/24 açık olan hocaların bilgi ve deneyimlerinden faydalanmak bana çok şey kattı. Kendimi şanslı hissediyorum.
Para diye bir şey olmasa yine müzik yapardım

 Müzik endüstrisi ve şarkı yazarlığı eğitimi aldınız. Mezuniyetten sonra Boston’dan Atlanta’ya taşındınız ve Grammy ödüllü Tricky Stewart’la, Terius Nash’le aynı çatı altında çalıştınız. Sizi Türkiye’ye getirip ‘Lil Zey’ olmaya iten ne oldu?
Kurumsal bir yapıda çalışmaya devam edip hayatımı, kuralları ve sınırları başkaları tarafından belirlenmiş şekilde ABD’de geçirmek istemedim. Ayrıca köklerim burada ve müziğimle mesajı en iyi verebileceğim yer burası. Bütünüyle değerlendirdiğimde bu dönüş benim için faydalı oldu.
RedKeys; bünyesinde Khontkar, Kökşvl, Metth gibi önemli isimleri barındıran bağımsız bir Türkçe trap müzik şirketi... Onlarla yolunuz nasıl kesişti?
Bir arkadaşım demolarımı Khontkar’a dinletti ve bir araya geldik. RedKeys’in gücü bağımsızlığından geliyor ve benim için şarkılardan, albümlerden daha fazla anlam ifade ediyor. O logonun arkasında büyük bir ekip var. Bunu ‘Lil Zey’ olurken net biçimde hissettim. RedKeys benim için bir aile.
Bugüne kadar hep RedKeys sanatçılarıyla ortak işlere imza attınız. Geçen yıl Kökşvl’le ‘Ötede Dur’, Khontkar’la ‘Yolumuz Yol Değil’ ve en son Metth’le ‘Marina’yı seslendirdiniz. Bu üç parça sizin kadın trap’çi olarak dikkat çekmenizi sağladı. ‘Heveslenmem’in aynı ilgiyi göreceğini düşünüyor musunuz?
Bazı şarkılara âşık olursunuz, hep söylemek istersiniz ya da bir parça dinlersiniz ve ‘Bu keşke benim şarkım olsaymış!’ dersiniz ya; ‘Heveslenmem’ benim için tam da böyle. İlk solo şarkım bu olsun diye plan yapmadım ama üzerinde çalıştığım tüm şarkılardan farklı. O nedenle ilk albümden ayrı, tekli olarak yayımlamayı uygun gördüm. Başarı kıstasının ne olduğuysa apayrı bir soru. Dinlenme sayısı mı? Yoksa türünün örneklerinden farklı bir parça yaratmak mı? Sınır yok! Ben bir kâşifim.
Şarkının her anı içime sinene kadar üstünde çalışıyorum
Lil Zey, yaptığı eşliklerde yüksek enerjili ve eğlenceliyken ‘Heveslenmem’de daha çok kendi içine bakıyor, kendini sorguluyor gibi...
Hayatta her şey var. Bu bir denge. Parça, kendinle yüzleşme hikâyesi. Hem başarı hem başarısızlıkta kendinle yüzleşecek cesaretin olması lazım. Çünkü ancak yüzleşirsen ders çıkarabilirsin. Parçada bir çaresizlik yok! Bilakis enerjisini toplamış; sahip oldukları ve kaybettiklerinin farkında, en önemlisi yola devam etmeye hazır bir kadın var.
Sizden önceki Türk kadın rap’çileri düşündüğünüzde sizi ayrıştıran tek unsurun ‘mumble’ (mırıldanma/geveleme) stiliniz olduğunu düşünüyor musunuz?
Müziğimde duyduğunuz sadece benim hislerim. Bir şarkı yaparken “Böyle bir parça olsa dinler miydim, sever miydim?” diye düşünüyorum. Şarkının her anı içime sinene kadar üstünde çalışıyorum. Para diye bir şey olmasa yine müzik yapardım. Keşfediyorum ve bunu dinleyiciye aktarıyorum. Beni ayrıştıran en önemli özelliklerin bunlar olduğunu düşünüyorum.
 Metth’in ‘Metflix’ albümünde iki parçada İngilizce sözlü eşliğiniz vardı. ABD’den Türkiye’de geldiniz ama sonra yeniden yurtdışına açılma hayali kurmuyor musunuz?
Her sanatçı dünyada adını duyurmak ister. Ama uzun vadeli gelecek planları yapmak yerine adım adım ilerlemeyi seçtim. Şu an önceliğim, üzerinde çalıştığım Türkçe albümüm. Yurtdışına açılma vakti geldiğinde bunu fark edeceğime eminim.
Türkiye’de kadın rap’çi olmak ne gibi zorluklar getiriyor insana?
Maalesef yıllardan beri süregelen bir ‘Kadınlar rap yapamaz’ önyargısı var ülkemizde. Kadın ya da erkek, Türkiye’de bir rap’çi olarak vasatsanız bunun zorluklarını yaşarsınız. Ama işinizi iyi yapıyorsanız kadın rap’çilere dair önyargılar önünüzü kesemez.
 Rap söylemeyi hedefleyen, böyle bir müzik kariyeri hayal eden genç kadınlarımıza tavsiyeleriniz var mı?
Öncelikle dünyayı ve yeni çıkan işleri yakından takip etmelerini tavsiye ederim. Güçlü ve zayıf yönlerinin farkına varıp ona göre üretsinler müziklerini. Bu işte başarılı olmak istiyorlarsa bol sabahlamalı geceler bekliyor kendilerini. Müziğe gerçekten tutkuyla bağlı olan biri asla işin peşini bırakmaz, bunu da unutmasınlar.
Para diye bir şey olmasa yine müzik yapardım

Demet Akalın,
Murat Boz, Hadise...
Ayrı dünyaların insanlarıyız
 Ana akım Türkçe poptan birileri; mesela Demet Akalın, Murat Boz ya da Hadise sizden şarkılarına eşlik etmenizi isteseler kabul eder miydiniz?
Zannetmiyorum, böyle bir planım yok şu an için. Onlar bir dönemin güzel isimleri ama ayrı dünyaların insanlarıyız. Pop dünyasından çalışmak isteyeceğim isimler olursa bizim kültüre ayak uydurabilecek, yeni kuşaktan isimler olur.
Türkiye’den ve dünyadan kimleri dinliyorsunuz; müzisyen olarak kimlerden etkilendiniz en çok?
Türkiye’den Khontkar ve tabii diğer RedKeys sanatçılarını dinliyorum en çok. Dünyadansa sıkça dinlediğim ve etkilendiğim sanatçılar olarak SAINt JHN, Lil Tecca, Gunna, Yung Bans, Smooky MarGielaa ve
Lil Keed’i sayabilirim.


Yazarın Tüm Yazıları