Paylaş
Geçen hafta gerçekleşmesi planlanan ancak ilk gün yaşanan izdiham sonucunda sekiz kişinin hayatını kaybetmesi nedeniyle ikinci günü iptal edilen ASTROWORLD’den söz etmek isterim size öncelikle. ABD, Houston’daki festival ünlü rap’çi Travis Scott’ın headliner (ana solist) olduğu bir etkinlik değil sadece. Bu festivali yaratan, sürdüren, liderlik eden kişi de Travis Scott...
2018’de Scott’ın aynı adlı albümünden ve bir çocukluk hayalinden yola çıkarak yarattığı etkinlik aslında onunla aynı ruhu paylaşan müzisyenleri bir araya getirmeyi amaçlamış bir müzik festivali olarak doğdu. İlk yılında hiphop odaklıydı ancak 2019’da farklı türlere el attı; sahnesinde Rosalia ve Marilyn Manson’a bile yer açtı.
Henüz ikinci yılında 50 bin bandında seyirciye ulaştı. 2020 etkinliği pandemi nedeniyle iptal edilince gözler bu yılkine çevrildi. Bu kez 100 bin bilet satışa çıkarıldı ve bilet fiyatları epey arttırıldı. Yine de tüm biletler yarım saat içinde tükendi. Acaba bu çapta bir festivalde kitlelerin güvenliğini sağlamak için yeterince önlem alınmadı mı? Travis Scott’ın olaylar sırasında performansa devam etmesi tabloyu daha kötü hale mi getirdi? Bu ve benzeri sorulara bilirkişiler yanıt verecek. Ancak işin hem adli hem vicdani faturasının sadece Scott’a çıkacağı kesin gibi. Tam da ‘geleceğin müzisyenleri icap ederse kendi festivalini düzenleyecek’ demeye hazırlanırken Scott’ın müzik kariyeri bile tehlikede şu anda.
ASTROWORLD Festivali’nin ilk günüyle eşzamanlı yayımladığı iki şarkılık teklisine gelecek olursak... Daha önce bir festivalde seslendirdiği ‘Escape Plan’ ve ‘Mafia’ olayların gölgesinde kalacakmış gibi görünse de dijital dünyada dinlenmeye devam ediyor. Hafif bulanık ve tekdüze yürüyen ama Scott stili atmosferini koruyan bu iki şarkı trap’le yatıp trap’le kalkan hayranlarını her şartta mutlu ediyor.
Diğer yandan bunca birbirine benzeyen şarkının nasıl böyle büyük bir ekonomi ürettiğine de akıl erdiremiyorum diyebilirim. Bu iki şarkıdan ‘Mafia’yı tavsiye ederim.
GÖNÜLLERE AÇILAN SÖZLER...
Erkan Oğur’un tamamıyla kendisine ait ‘Varlık’ adlı yeni şarkısının nasıl bir eser olduğunu anlatmak zor. Zaten Erkan Oğur gibi bir müzisyenin müziğini anlatmaya çalışmak beyhude... “Günler bize bergüzar/Akıp gidiyor yıllar/Kendine tırmanır yollar/Yürüdüğümüz yollar/Bilmez misin kudretten” diyerek gönüllere doğru açılan sözlerinin yanı sıra Erkan Oğur’un alameti farikası kendi icadı sazı ‘Oğur’la, iç titreten kopuzuyla dinlemeden anlamak mümkün değil. Ve şu notu da düşmek isterim: Dinleyince mutlaka anlarsınız demiyorum çünkü ne anladığınız ve anladığınız şeyle ne yapacağınız tamamen sizin meseleniz. Benim tavsiyem; eliniz değmişken özellikle bu yıl içinde yayımladığı diğer iki şarkısından ‘Anadolu cazı’ olarak gördüğüm ‘Bende Kim Var’ ve yaklaşık 9 dakikalık ‘Ben Dervişim Diyene’ ile birlikte dinleyin ve mevzunun bütününe hâkim olun.
HER YÖNÜYLE DÖRT DÖRTLÜK
Mahmut Orhan ve Ali Arutan’a vokaliyle eşlik ettiği ‘In Control’den olduğu kadar babasıyla yaptığı ve uzun süredir ilgiyle izlediğimiz YouTube cover videolarından tanıdığımız Selin Geçit benim not defterimde altı çizili genç müzisyenlerden biri... Selin’in İngilizce teklilerini ilgiyle takip ediyorum. Ancak Türkçe söylerse nasıl olur, tercih ettiği armonik yapıya bizden bir şeyler katarak sound’u biraz yerelleştirebilir mi gibi kaygılarım vardı. ‘In Control’de ses getirmişti. Birçok yabancı isme de eşlik etti. Son dönemde Mert Öksüz ve Barlas&Mert ile yaptıkları dahil, yurtdışından Türkiye’ye ‘İngilizce’ bakan bir Türk EDM (elektronik/dans) sanatçısı gibi algılanıyordu buradan. Ne zaman ki Warner Music Türkiye ile sözleşme imzaladı, işin rengi değişti. Bu buluşmanın ilk yarı Türkçe sözlü ürünü ‘Gidip Gel’ uluslararası düzeyde ve Türkiye’nin yeni müzik pazarına uygunluk açısından vokali, düzenlemesi, nakaratı; her yönüyle dört dörtlük bir pop elektronik şarkı. Özetle, Selin’e dikkat edin demek istedim.
Paylaş