Bu yılki Rock’n Coke hem kamp olanağı sağlayan tüm festivaller içinde hem de önceki Rock’n Coke’lar içinde değerlendirildiğinde en geniş katılıma ulaşan festival oldu.
Ortalıkta 50 bin kişi vardı, 100 bin kişi vardı gibi şehir efsaneleri dolaşıyor ama benim bildiğim 25 bin bilet satıldı, 5 bin de davetiye dağıtıldı. Bir Türk olarak duruma alışık olmadığımız için ‘biletler tükenmiştir’ açıklamasını duyduğumuzda epeyce şaşırdık. Açık bir alanda biletlerin nasıl tükenebileceğine kafamız basmadı ama doğru olan buydu. Buna rağmen gerek girişte gerekse yiyecek içecek sıralarında ucu bucağı belirsiz kuyruklar oluştu.
Festivale bizimkilerden Rashit, Pamela, Ceza, Manga, Replikas ve Şebnem Ferah katıldı. Bana kalırsa Rashit ve Replikas bu tip büyük festivallerin ana sahne grubu değil. Belki organizasyon önümüzdeki yıllarda bir ‘alternatif sahne’ yaratmayı düşünür. O zaman Rashit ve Replikas gibi daha birçok Türk ve yabancı grubu da o sahnede izleme fırsatı buluruz.
Bizimkilerden en çok Pamela ve Şebnem’in sahne performansını beğendim. Özellikle Şebnem Ferah, sahnesi ve kitlesiyle tam bir festival sanatçısı olduğunu kanıtladı. Ceza ve Manga bildiğimiz çizgilerinde performanslar sergilediler ve dinleyiciyi epeyce ateşlediler. Öte yandan sekiz ayda yüzden fazla konser veren Manga’nın artık biraz dinlenip yeni albüme odaklanmasının zamanı geldi bence.
Rock’n Coke’un bu yılki aksaklıklardan da ders çıkarıp önümüzdeki yıl işi çok büyüteceğine eminim.
TAKVİM’İN YORUMU
‘Rock’n Coke Müzik Festivali’nde, zombiye benzeyen müzisyenlerle eğlenen gençler, kendilerinden geçti. Gençlerin gözlerinden okunan duygu ise, eğlenmenin verdiği keyiften çok, isyan ve nefretti. Elvis Presley’in de rock müzik yaptığını söyleyen vatandaşlar ‘ancak onun müziği kimseyi böyle korkunç hale getirmiyordu. Ya bunların yaptığı rock değil ya da bu işte bir gariplik var. Gençlerin bu halini görünce gerçekten üzüldük’ yorumunda bulundular.’
İşte Rock’n Coke ile ilgili Takvim Gazetesi’nin yorumu bu. Haberi yazan arkadaş rock’tan anlamakla kalmıyor, sanıyorum sosyal psikoloji alanında da kendini yetiştirmiş güzide bir kalem. Robert Smith’in kırk yıllık sahne makyajı nedeniyle kendisine zombi yakıştırması yapmaktan çekinmemiş. Ardından sanıyorum sokağa çıkmış, mesela bir semt pazarına girmiş ve karşısına çıkan amcalara, teyzelere sormuş; ‘Amca, teyze nedir bu Robert Smith’in hali böyle zombi gibi?’ Onlar da hiç tereddüt etmeden yanıt vermişler; ‘Evladım bunların yaptığı rock değil, Elvis de rock yapıyordu ama onun müziği kimseyi böyle korkunç hale getirmiyordu.’
Artık ne diyeceğimi ben de bilmiyorum. Böyle muhafazakarlık numaralarıyla okura yaranma taktiklerinin genç insanların aile yaşantıları üzerinde ne gibi etkileri olacağını düşünmemek, bu kadar duyarsız olmak, üstelik bu yapılanın adına gazetecilik demek gerçekten utanç verici.