Beş müzisyen, üç grup bir araya geldi savaş karşıtı albüm yaptı
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
Geçtiğimiz haftalarda Kemancı'ya Mor ve Ötesi'ni izlemeye gittim. Grubun vokalisti Harun Tekin'in üzerinde ‘‘Savaşa Hayır’’ yazan bir tişört vardı.
Şarkı aralarında Amerika'nın Irak'a müdahalesinin haksızlığından, savaş ihtimaline karşı duyarlı ve tepkili olmamız gerektiğinden söz etti.
O an aklımdan aslında müziğin kamuoyu oluşturmak için ne denli etkin bir silah olabileceği geçti. Hele hele konu savaş ihtimali gibi hassas bir konuyken.
Ve üzüldüm.
Harun son derece iyi niyetle müzisyen olarak duruşunu anlatıyordu o gün sahnede.
‘‘Keşke bir araya gelinebilse’’ dedim içimden. Daha çok ses çıkartırdık. En azından sesimizin ne kadar gür olduğunu gösterirdik...
Bir aklı evvel ben değilim elbet. Birkaç gün sonra Aylin Aslım'la karşılaştım.
Bana Mor ve Ötesi'nin savaş karşıtı bir şarkı yaptığını ve çeşitli isimlere bir araya gelip single kaydetmek için teklif götürdüğünü anlattı.
İşin ondan sonrasını daha dikkatle takip ettim.
Athena, Aylin Aslım, Bülent Ortaçgil, Feridun Düzağaç, Koray Candemir, Mor ve Ötesi, Nejat Yavaşoğulları ve Vega yer alıyordu projenin içinde.
‘‘Savaşa Hiç Gerek Yok’’ şarkısı için toplam 15 isme teklif götürülmüş 8'inden olumlu yanıt alınmıştı.
Açıkçası Bülent Ortaçgil, Nejat Yavaşoğulları oradayken red cevabı verenlerin nasıl bir gerekçeleri olduğunu merak ediyor insan.
Derken kayıtlar yapıldı, kimi kulüplerde mini konserler verildi, klip çekildi. Televizyon programlarına, dergi röportajlarına konu oldular.
Her şey bir fikirle başladı yani. Bir müzisyen, bir ‘‘insan’’ ben kendi adıma ne yapabilirim diye düşündü.
Bir şarkı yaptı.
Sonra kendi gibi düşünen dostlarıyla biraraya gelip bu şarkıyı söyledi.
Plak şirketi bunu single olarak basmayı kabul etti. Bir başkası video klibini çekti.
İş buralara kadar geldi.
Hayalperest ve heyecanlı gençler önleyemeyecekleri bir savaşa karşı durup, eğleniyorlar diye düşünenler varsa onları televoleleriyle başbaşa bırakmaktan başka çaremiz yok.
Ben bakkal, manav, tornacı, taksi şoförü, bankacı ya da gazeteci olarak bu müzisyenlerin duruşundan çıkarmamız gereken önemli dersler olduğunu düşünüyorum.
Savaşa Hiç Gerek Yok adlı şarkının söz ve müziği Mor ve Ötesi'ne ait.
15 gün içinde hazırlanan single 18 Şubat'ta Ada Müzik etiketiyle yayınlandı. İçinde şarkının 3 versiyonu var. CD'yle birlikte bir de ‘‘Savaşa Hayır’’ sticker'ı alıyorsunuz.
Single üç milyon liradan satışa sunuldu. Tüm geliri TJP İnsan Kalkanları Organizasyonu'na bırakılacak.
Şarkının klibi Beysun Gökçin tarafından çekildi.
MÜZİSYENLER NE DİYOR
Savaşa Hiç Gerek Yok adlı şarkı, ‘‘yaklaşan savaş tehdidine karşı biz müzisyenler olarak ne yapabiliriz?’’ sorusundan hareketle gerçekleştirildi. Ahlakın, vicdanın, aklın, sağduyunun, hukukun ayaklar altına alındığı bir süreç yaşanırken, süper güç olarak anılan bir irade dünyayı felaketlerden felaketlere sürüklemeye kararlı gibi gözükürken, en az onun kadar değerli ve önemli bir başka irade daha var: Irak'a yönelik bir Amerikan saldırısını hiçbir şekilde onaylamayan insanların ortak iradesi. 15 Şubat günü bütün dünyada toplam 600'ü aşkın kentte toplanıp ‘‘Savaşa Hayır’’ diye haykıran insanlar, yani biz, bu savaşı durdurabiliriz. Bu iradeye, bu karşı çıkışa savaş karşıtı bir şarkıyla ufacık bir katkıda bulunabilirsek ne mutlu. Ayrıca bu proje üzerinden insan kalkanları oluşumuna ne kadar gelir aktarabilirsek, savaş karşıtı kamuoyuna ve Amerikan dayatmaları ile, adını koyarsak emperyalizm ile ilgili tartışma ortamlarına medyada ve günlük hayatta ne kadar yer açabilirsek o kadar iyi hissedeceğiz.
Projenin fikir babası Mor ve Ötesi’nin solisti Harun Tekin
-Böyle bir durum, bence, işgalci bir güce karşı verilen kurtuluş mücadeleleri dışında mevcut değil. Tabii gereklilik kavramı ziyadesiyle görece. Sözgelimi giderek darboğaza giren ve yok olmaya mahkum silah endüstrisi için, su gibi, hava gibi ihtiyaç duyulan bir şey savaş. Veya çöküşün eşiğinde bir imparatorluk da savaş için ölümcül bir gereklilik hissedebilir, hissediyor da.
Savaşmayıp sevişsek her şey düzelir mi?
-Muhtemelen düzelmez. Dünyada egemen olan hayat biçimlerinin yarattığı bütün defoların bedelleri var: ekolojik yıkım, ahlaki çöküş, duyarsızlık gibi sonuçlardan en acısı ve en dolaysızı da, her zaman masum insanların ölmesine yol açmış olan savaşlar.
Türkiye bir koyup üç alsa; bu, savaşı haklı çıkarır mı?
-Çıkarmaz. Ulusal çıkarlarımızın nerede olduğu ise, büyük Atatürk'ün gerçekten özlü sözünde gizli: 'Yurtta sulh, cihanda sulh.'
Bush'a sormak istediğin bir soru?
-Tarih okudunuz mu? Roma İmparatorluğu'nun yükseliş ve çöküşü bir şeyler çağrıştırıyor mu?
Saddam'a sormak istediğin bir soru?
-Savaş karşıtlarının neredeyse hepsinin aynı zamanda Saddam karşıtı olduğunu biliyor musunuz?
Bizim meclise sormak istediğin bir soru?
-Milletvekillerimizin her birine, onların bizi temsil ettiği gerçeğine dayanarak soruyorum: Tarihe hukuku her şeyin üzerinde tutan onurlu barış savunucuları olarak mı geçmek istersiniz, yoksa insanlığın ortak çıkarını düşünmekten aciz, kaba kuvvete saygı duyan savaş yanlıları olarak mı?
İnsan olarak müzisyenin politik sorumluluğu nerde başlar nerde biter?
-Hiç kimse, hele elinde yüz binlere ulaşabilecek gücü olan hiç kimse, dünyadaki haksızlıklara, yanlışlara karşı sessiz kalmamalı. Müzisyen, gazeteci veya politikacı olması bu alanda bir fark yaratmamalı. Doğrular vardır, iyilik vardır, ve bunların yanında yer almak insanım diyen herkesin sorumluluğudur.
Şarkılar dünyayı değiştirebilir mi?
-Evet. Dünyayı değiştirmek azar azar da yapılabilen bir şeydir. Popüler kültür de önemli bir değiştirme alanı sunar bize.
Kimlerdensin?
-Barış isteyenlerden, dünyadaki insanlar arasındaki gelir dağılımının çok daha adil olması gerektiğini düşünenlerden, savaş için gösterilen gerekçelerin bir tanesine bile inanmayanlardan, 'Savaşa hayır' diyenlerdenim.