DEFALARCA gerek teknik adamlarımız gerekse değerli spor yazarlarımız Atatürk Olimpiyat Stadı’na ait ağır eleştirilerde bulundular.
Bunların odak noktası ise tribünlerin sahaya uzak olması ve bu nedenle ev sahibi takımların baskı kuramaması şeklinde idi. Teknik adamlar her başarısızlıkta bunu öne sürdüler. Spor yazarları ise renk dayanışması içinde teknik adamları bu konuda desteklediler.
Oysa bunun teknik ve mantık açısından hiçbir bilimsel dayanağı yoktu. Ama hurafelere inananlar veya işlerine böyle geldiğinde bu savı öne sürenler hep haklı gösterildi. İşte bu çağdışı beyin yıkama, 80 bin kişilik Türkiye’nin en modern ve insani olanaklara sahip stadının kenara itilmesine neden oldu.
İBBS nerede futbol oynuyor?
İkinci Lig’in lideri ve muhtemel şampiyonu veya ikincisi İstanbul Büyükşehir Belediyesi Spor Kulübü acaba maçlarını nerede oynuyor. Herhalde uzayda değil. Peki bu yöneticiler ve teknik adamlar bilgisiz ve cahil mi? Hayır, yüz bin kere hayır... Atatürk Olimpiyat Stadı’nda takır takır maç kazanıyorlar. Seyircisi az olmasına rağmen, rüzgara rağmen her müsabakadan başarılı çıkıyorlar. 1. Lig’e terfi ettiklerinde de gene Atatürk Olimpiyat Stadı’nda oynayacaklar. Acaba bu stadı kötüleyenler hiç oraya gidip İBBS’nin nasıl futbol oynadığını izlediler mi?
Hayır, ama yarın Atatürk Olimpiyat Stadı’nda başka bir maç oynansa hemen eleştiriye başlarlar.
Nerede Fair-Play nerede dürüstlük
Türk futbolu hiçbir devirde bu kadar kaos içine girmedi. Her taraftan pis kokular geliyor. Şike, teşvik, şiddet ve hakaret gündemde. Medyada spor programları ve spor sayfaları bu çirkinliklerle dolu. Oysa söylenecek tek cümle "Tencere yüzün kara, seninki benden kara" dememiz gerekir.
Beyler kendinize gelin. Spor; dostluk, kardeşlik, birbirini tanıma ve arkadaşlık demektir. Spor bir eğitim aracıdır. Sportmen insan sporu bilen, dürüstçe uygulayan ve hayat boyu bu dürüstlükle devam eden sporcu, hakem ve yöneticiler için kullanılır. Var mı şimdi böylesi? Tabii futbol için konuşuyoruz. Bu kaosun sonu kötü görünüyor. Bu kadar güvensizlik, bu kadar hakaret ve bu kadar kavganın içinde spor yapılmaz. Birileri Türk futbolunun altına dinamit fitili koydu. Çok yakında patlamak üzere. Eğer herkes sağduyulu olmaya dönmezse futbolun geleceği çok kötüye doğru gidiyor. İşin trajik yönü ise arkadan diğer sporlar gelebilir. Bayanlarda voleybol maçında bile kavga edenler savımı ispatlamıyor mu... Birileri bir şeyler yapmalı. Siyasette kriz, futbolda kriz... Diyojen gibi lamba ile bir kurtarıcı arayacak hale düştük.