Denizcilerin kaygısı hiç bitmez. Havadan, teknelerinden, mürettebatlarından; olmadı kendilerinden kaygılanırlar.
Bir yelkenci, denize çıkarken her türlü önlemi kendisinin alması gerektiğini bilir. Aksamadığından emin olması gereken upuzun bir liste vardır kafasında; tek tek bunlara bakar. Eğer denizle kendisi kadar ilgili bir başka ekip üyesi varsa ne mutlu... Böylece iş yükü azalır ama kaygısı pek azalmaz.
‘Denizcinin Pratik Bilgi Kitabı’ John Vigor imzası ile Amerika’da yayımlanmış. Deneyim imbiğinden geçerek zamanın hırpalamasına dayanmış süzme bilgi dolu.
En sevdiğim not: ‘Her teknede bir kara kutu vardır. Denize açılmadan önceki her sağduyulu davranışınız bu kara kutuya gelecekte kullanılmak üzere puan olarak atılır’ diyor Vigor. Ve kara kutu bir fırtınada devreye girer: Demir almadan önce iyice gözden geçirilen çarmık telleri sert havada sorun çıkartmaz örneğin.
*
Denizcilerin kimilerine göre inançları, kimilerine göre ise ‘kör’ inançları da mebzul miktardadır. Teknelere kadın almaktan hoşlanmaz kimileri örneğin. Tekne ismi değiştirilmez ya da. Vigor 420 maddelik kitabında bunlardan da söz ediyor.
Kadim denizcilik kurallarından birine göre yelkenli teknelerin safrası içinde deniz tabanından çıkmış herhangi bir madde olmamalı. Nedeni basit tabii. Eğer deniz kendisine ait olanı geri isterse, haliyle onu taşıyan tekneyle birlikte alacaktır. Batarsınız.
Ya da renklerin uğuru ve uğursuzluğu. Tekneyi deniz renklerine boyamak uğursuzluk getirir derlermiş; bilmiyordum. Mavi ya da yeşile meyletmek biraz denizle aşık atmak anlamına geleceği için denizciye yaramazmış. Bu renk tekne sahipleri, başlarına gelen tatsızlıkların kaynağını böylece öğrenmiş oldular.
Cuma günleri denize çıkmama konusu Müslüman denizcileri pek ilgilendirmiyormuş gibi görünse de bilgi sahibi olmanızda yarar var. Hz. İsa’nın bir cuma günü çarmıha gerilmiş olması, kimi Hıristiyan denizcilerin gözünde İslam’ın tatil gününü denize çıkmak için uğursuz kılıyor. Karar sizin tabii ki ama sigortalanmak istiyorsanız cuma günleri teknenizin kara kutusunun iyice dolduğundan emin olun derim.
Teknesine, sanki denizle çekişiyormuş, yarışıyormuş gibi adlar koyanları da buradan uyarıyorum. Denizdir bu; her dili bilir, her dili konuşur. Teknenize Rüzgarkıran ya da Deniz Fatihi adını takarsanız, bilin ki kaşınıyorsunuz. Deniz, tekne adlarının alçakgönüllü olmasından hoşlanır.
Adını, Yunan mitolojisindeki 12 Titan’dan alan Titanik’in batma nedeni de bu saygısızlıktır tabii ki. 12 Titan’ın en öfkelisi Kronos’un, babasının cinsel organını orak ile kesip denize attığını unutmayın. Belli ki deniz tanrısı Neptün hiç unutmamış ve Titanik daha ilk yolculuğunda cezalandırılmış. Bir de denize adam gibi bir ad töreni ile indirilmediği için Titanik’in batmaktan başka çaresi yokmuş zaten.
Şu anda teknenize denizi hafiften de olsa kızdıracak bir ad taktığınızı fark etmiş olabilirsiniz. Onun da çaresi var: İsim değiştirmek. Çok uzun bir tören bu; Hürriyet’in sayfaları yetmez. O nedenle Vigor’un kitabının 105. sayfasına bakmanızı öneririm.
*
‘Kapakları arasında yüzlerce yıllık denizcilik deneyimi var’ sözleri ile sunulan kitap gerçekten küçük bir mücevher. Tekne onarımı, tekne bakımı, tekne yapımı, her şartlarda seyir sırasında işe yarayacak yüzlerce yararlı bilgi alfabetik olarak bir arada. Teknesi olsun, olmasın denizle ilgilenen herkese öneririm; okurken çok keyifli birkaç saat geçirecek, sonra yanınızdan hiç ayıramayacaksınız.
Okyanusların ihtiyar kurtları
Minori Saito, Alex Whitworth ve Pete Crozier isimleri size bir şey ifade etmeyebilir ama belki de etmeli. Bu üç isim 2005 yılının efsanevi denizcileri olarak tarihe geçtiler bile. Saito, dünyayı teknesiyle tek başına 234 günde dolaştı; hem de yedinci kez. Whitworth ve Crozier ise 30 yaşındaki 10 metrelik tekneleri ile Avustralya’dan İngiltere’ye bir yarışa katılmak için geldiler, başarı kazandılar ve şimdi dönüş yolundalar. Şaka gibi ama değil.
Yaşları unun elenip, eleğin duvara asıldığı, şanssız kimileri için ise ölümün beklendiği yaşlar aslında. Ama onlar hálá denizlerin sakinliğini, heyecanını, coşkusunu arıyor.
70 yaşında bir ihtiyar Minori Saito. Teknesi Shuten Dohji II (Sarhoşun Çocuğu) onun kadar olmasa da yaşlı ve en az onun kadar deneyimli. Karinasının altından binlerce deniz mili su geçmiş 15 metrelik teknenin.
BOZULAN YEMEK, BİTEN SU
Saito, geçen yıl 16 Ekim’de Misaki’den yelken bastığında dünyayı hiç durmadan, yardım almadan turlayan en yaşlı kişi unvanını kazanmaya kararlıydı. Yola çıktıktan 7,5 ay sonra salimen döndüğünde bir yıl daha yaşlanmış ancak rekoru da kırmıştı.
Kısa bir muayene ardından ‘Çok yorgunum. 234 gün çok uzun’ demekle yetinen Saito’nun kalbi uzun zamandır aksıyordu.
Parasız ya da az parayla çıktığı tur sırasında, Saito’nun teknesi ünlü Horn Burnu’nda alabora olmanın eşiğine geldi. Güney Okyanusu’nda buzdağlarının arasında seyretti. Parmağı kırıldı ve tam olarak iyileşmedi. Yiyeceği bozuldu, suyuna deniz suyu karıştı. Ama rekor kırarak geri dönmeyi başardı.
Kaptan’ın Seyir Defteri: ‘Rüzgar günlerdir dinmiyor. Dalga boyu 10 metre. Yelkenleri çoktan indirdim ve dümenden ayrılamıyorum.’ Defterdeki bu nottan sonra Shuten Dohji II alabora olmaktan, Saito da ölümden zor kurtulur.
UZUN YOLCULUK
Alex Whitworth ve Pete Crozier de yaklaşık 10 metrelik tekneleri Berrimilla ile Güney yarımkürenin en zorlu yarışı olan Sydney-Hobart yarışına katılırlar ve oradan kuzeye, İngiltere’ye devam etmeye karar verirler. Ne macera...
Dalgalarının büyüklüğü ile ünlü Güney Okyanusu’nu 10 metrelik bir tekne ile geçmek onlar açısından çok büyük bir cesaret işareti değil: ‘Tekne okyanus için değil, ihtiyaçlarımız için küçüktü. Tatile hazırlanıp, çocukların ihtiyaçlarını unuttuğunuz olur ya; biz de öyle yaptık. Doldur, boşalt sığıştık işte.’
Teknelerinin içi bir denizaltı gibi; neredeyse askeri. İşe yaramayan hiçbir ayrıntıya yer yok bu teknede. Şişe şişe viski hariç tabii: ‘Nerede içeceğimizi, nerede duracağımızı biliriz.’
Alex’in 26 maraton koşmuş olması kişiliği ile ilgili ipuçları veriyor. Uzun yolculuk ardından katıldıkları Fastnet yarışında iki kişilik ekipler arasında ikinci, genel sıralamada onbirinci olmaları da yelkenciliklerinin kararlılıklarından geri kalmadığını gösteriyor.
Yazışmak, sürmekte olan yolculuklarını izlemek için www.berrimilla.com adresine girebilirsiniz.
8 bin yelkenci 1050 tekne bir arada
Yaz, İngiltere’ye boğucu sıcaklar ya da bitmek bilmeyen yağmurlarla gelirken, dünyanın gözünü bu ülkeye çevirmesine yol açan spor etkinlikleri de başlar. Wimbledon Tenis Turnuvası ve Federasyon Kupası Finali ile yaz merhaba der, havalar ısınırken kıyılardaki yelken yarışları denizi öne çıkartır. Sonbaharın gelmekte olduğunu Wight Adası’nda yapılan Cowes Haftası yelken etkinlikleri ile anımsarsınız. Cowes Haftası bu yıl da amatör denizciliğin nerelere ulaşabileceğini gösterme açısından büyüleyici ve şaşırtıcıydı. Dengesiz havaya; rüzgarsızlığa, fırtınaya, sıcağa, soğuğa aldırmayan 1050 yelkenli tekne yedi gün yedi gecelik yarışa ve eğlenceye katıldı. Wight Adası, böyle bir şenlik ne gördü, ne işitti. Tek bir etkinlikte dünyanın en çok teknesini ve sporcusunu bir araya getiren Scandia Cowes Haftası’na bu yıl yaklaşık 8 bin sporcu katıldı ve bu bir rekor. 38 sınıftan teknenin katıldığı yarışların Londra’daki el Kaide saldırılarının ardından yapılması ve bu yüzden güvenlik önlemlerinin çok sıkı olması zaman zaman sorun yaratsa da katılanlar mutlu, katılmayanlar önümüzdeki yıl için umutlu oldu.
Hijyen
Kullan at don
Denizde kirli çamaşır ile uğraşmak zordur. Teknede yıkamak bazen güç, bazen imkansızdır ve özellikle kirli iç çamaşırı ıslak ve tuzlu ortamda ciddi sorunlar yaratır. İngiliz şirketi One Wear tek giyimlik pamuklu iç çamaşırlarını satmaya başladı. Kadın ve erkek için her zevke uygun donlar beş tanesi 5,10 sterline satılıyor. Tek tek paketlenmiş olarak sunulan bu çamaşırların denizde ve özellikle kış aylarında çok işe yarayacağı kesin. www.one-wear.co.uk
Ürün
Bu da akıllı bidon
Sonunda akıllı bir yakıt bidonu yapıldı. Dökülmeyen ve depoya aktarılırken iki büklüm durulmasına son diyen yeni bidon İngiltere’deki Nucan şirketi tarafından geliştirildi. Düğmesine basıldığında sakin sakin akmaya başlayan akıllı ve çevreci bidon, 5 litre sıvıyı 12 saniyede boşaltıyor. Fiyatı 12,75 sterlin. www.nucan.co.uk
Teknoloji
GPS ve sonar güvenliği
Humminbird’ün yeni ürünü 947c SI Combo, haritalı GPS ve güçlü bir yan sonar işlevini bir arada görüyor. Yan sonar, seyir halindeki teknenizin iki yanındaki sualtı haritasını çiziyor ve üç boyutlu olarak ekrana yansıtıyor. Böylelikle görünmeyen batıklar, kayalar ve diğer deniz dibi özelliklerini bilmek mümkün oluyor. İngiltere satış fiyatı 1400 sterlin. www.humminbirduk.com
İletişim
Ses ve sinyal geçiren kılıf
Katlanan telefonlar için su geçirmez kılıf yapan Aquapac, bu tür telefonları kullananların derdine deva olacağa benziyor. Özel bir polimer kılıfın içine yerleştirilen telefonu bu kılıftan çıkartmadan kullanabiliyorsunuz. Fiyatı 30 sterlin.