Dünyanın en önemli yatlarından biri İstanbul Tuzla’da tamamlanmak üzere.
İtalyan Perini Navi şirketinin Türkiye’deki tersanesi Yıldız’da yapılan Maltese Falcon IV teknesinin en önemli özelliği büyüklüğü değil; dünyanın ikinci büyük yelkenli teknesi olması. Yelken sistemi ile bu tekne dünyada bir ilk. Amerikalı milyarder Tom Perkins için tasarlanan 88 metrelik, üç direkli dev yelkenlinin ince işi dahil tamamının Tuzla’da yapılması, Türkiye’deki mega yat üretimi konusunda son yıllarda gözlenen büyük gelişmenin son ve en önemli işareti. Dünyanın en büyük ve en hızlı yelkenlisini üretme hedefi ile yola çıkan tasarım ekibinin kullandığı joker ise 1960’larda ticaret gemileri için düşünülen, ancak sonradan rafa kaldırılan DynaRig adlı yenilikçi yelken sistemi.
Tom Perkins, 1990’lar Amerika’sına damgasını vuran en önemli işadamlarından biri. Hewlett Packard bilgisayar üretme kararı aldığında Tom Perkins şirketin başındaydı ve HP’yi bu alanın önemli oyuncularından biri yaparak büyük bir servet edindi. Perkins, internet şirketlerinin patlama yaptığı günlerde geleceği gördü ve henüz kurulmakta olan AOL’ye, Amazon’a para yatırıp servetini büyüttü.
Bugün zamanının çoğunu San Francisco ve Londra yakınlarındaki Sussex’deki evlerinde ve teknelerinde geçiriyor. Şu günlerde de gözü ve kulağı İstanbul Tuzla’da. Çünkü denizlerde devrim yapacak teknesi Maltese Falcon IV bitmek üzere. Tekne bittiğinde, Maltese Falcon IV’e taşınacak ve kara hayatı büyük ölçüde sona erecek.
Yelken dünyasının en önemli markalarını bir araya getiren bu projenin fikir ve para babası Perkins. Yaklaşık beş yıl önce, yelken çağında Uzakdoğu’nun çay ve baharat gibi değerli metalarını en çabuk şekilde piyasalara yetiştirmek için tasarlanan hızlı yelkenlilerini geçecek bir tekne sahibi olmak ister; her şeyi olan bir adama yakışan bir istek.
Güney ve Kuzey Kutbu’nu ve ikisinin arasındaki her denizi teknesiyle gezen bu zengin Amerikalının düşlerini gerçekleştirecek çok fazla marka yoktur. Uzun araştırmalar sonucunda İtalya’nın en ünlü yelkenli tekne üreticilerinden Perini Navi, klasik ile moderni en güzel harmanlayan tekne tasarımcısı Gerry Dijsktra ve en popüler tekne içi tasarımcılarından Ken Freivokh işi yapacak marka ve isimler olarak belirlenir.
TASARIMI AYLAR SÜRDÜ
Perkins’in isteklerine uygun bir tasarımın ortaya çıkması aylar alır. Tekneyi üretecek olan Perini Navi’nin İtalya’daki tersanesi 88 metrelik bu devi kızaklayacak boyutta değildir. Bu sayede devreye Tuzla’daki Perini Navi yatırımı olan Yıldız tersanesi ile burada çalışan Türk işçileri girer. Aradan beş yıl geçer ve ortaya Maltese Falcon IV adı verilen harika tekne çıkar.
Tom Perkins, "Bu teknenin direklerinde, bir Stealth savaş uçağındakinden fazla karbon kullanıldı" diyor gururla. Bu tekneyi diğer mega yatlardan farklı kılan, yeni malzemelerden bolca kullanılması değil tabii ki. Denenmemiş bir teknolojiyi önerme cesaretine sahip tasarımcılar ve bu önerileri kabul eden bir mal sahibi, genellikle tutuculuğun egemen olduğu yelken aleminde sık rastlanan bir bileşim değil. Maltese Falcon IV’ün önemi, önümüzdeki yıllarda yelkenciliğe bakışı etkileyebilecek bir yeniliğin, onun üzerinde denenmiş olmasında yatıyor.
BİR TUŞLA YELKEN
Perkins’e göre, bu tekneyi kullanmayı öğrenmek için en fazla yarım saat yeterli çünkü parmakla dokunarak yönetilen elektronik yelken sistemi basit ve verimli. Kare şeklinde toplam 15 yelken ve her birini kontrol için üç düğme var. Yelken bas, yelken topla ve dur. Maltese Falcon IV’ün orsada yön değiştirmesi için birkaç düğmeye basılması yetiyor. Kendi eksenleri etrafında dönen karbon direkler rüzgar yönüne göre en uygun açıyı buluyor ve tekne zahmetsizce yoluna devam ediyor. Ne halat, ne makara, ne vinç var. Rüzgarı yakalayıp yüksek hıza çeviren yepyeni bir teknoloji yalnızca.
Yaklaşık 2400 metrekare alanı olan yelkenlerinin tamamını bastığında, balon yelkenlerini de basmış üç Amerika Kupası teknesinden fazla yelken alanına sahip olan, bir futbol sahası uzunluğundaki Maltese Falcon IV’ün, Panama Kanalı’nın daha açılmadığı 1854 yılında Northern Light adlı hızlı yük gemisi tarafından kırılan New York- San Francisco rekorunu kırabileceği söyleniyor.
Maltese Falcon IV’ün rüzgarın karşıdan geldiği orsa seyrinde 15-18 deniz mili, rüzgarın arkadan ve yandan geldiği pupa ve apaz seyirlerinde ise 30 deniz mili hız yapabileceği hesaplanıyor. Bunlar olağanüstü rakamlar kuşkusuz.
Bu teknoloji gösterisinin tam ortasında Tuzla’daki bir tersanenin yer alması ve teknenin yalnızca çelik gövdesinin değil, tamamının Yıldız tersanesinde imal edilmesi, Türkiye’de ulaşılan üretim kalitesini gösteriyor. Teknenin Tuzla’dan ayrılıp sahibine teslim edilmesi ile birlikte Tuzla, denizcilik tarihinde önemli bir satırbaşı haline gelecek ve rüştünü iyice kanıtlamış olacak.