2007 geride kaldı. Geride kalan yıla bakmak ádettendir. İşte tamamen kişisel bir 2007 değerlendirmesi.
Bu sayfada yer almayan 2007 olaylarını ya unutmuşumdur, ya da farkına bile varmamışımdır. Unuttuysam affola, ama farkına varmadıysam? Dedim ya, tamamen öznel bir değerlendirme bu.
Yılın ülkesi: Türkiye
Türkiye’nin, yat üretiminde dünyanın önde gelen birkaç ülkesinden biri haline geldiği, 2007 yılında iyiden iyiye kabul edildi. Maltese Falcon tarafından sağlanan reklam, dünyanın önemli yat markalarını Türkiye’ye yöneltti. Rahmi Koç’un Oyster, İnan Kıraç’ın Azimut şirketleri ile imzaladıkları anlaşmalar, büyük ve katma değeri yüksek tekne üretiminde Türkiye’nin avantajlarını gösterdi. Bodrum’da klasik Ege teknelerinde ölçüler büyürken, Antalya serbest bölgesinde de yatırımlar ve kapasite arttı.
Yılın teknesi: Maltese Falcon
Maltese Falcon, 2006 yılında İstanbul’dan yelken basıp yedi denizleri gezdi; orası doğru. Ama etkisini 2007 yılında yaşadık. Katıldığı tüm maksi yat buluşmalarında dikkatleri üzerine çeken Maltese Falcon, başlangıçta biraz şüphe uyandıran teknolojisinin numara olmadığını, performansı ile 2007 boyunca hep sergiledi. Antigua’dan St. Tropez’e, zenginlerin büyük tekneleri ile dolaştığı her yerde, Maltese Falcon çok daha zengin düşlerin kurulmasına yol açtı. Gelişmekte olan ’büyük tekne’ eğilimini güçlendirdi, tekneleri büyüttü. Bu arada Türkiye’den ve Türkiye’deki yat üretiminin kalitesinden söz etme imkanı da yarattı.
Yılın denizcisi: Robin Knox Johnston
Ekim 2006’da solo dünya yarışı Velux 5 Oceans Race’e katılan İngiliz Robin Knox Johnston, Açık 60 diye bilinen hızlı tekneleri kullanmayı pek bilmiyordu. Yarışın başlamasından 36 saat sonra Biscay Körfezi’nin gördüğü en şiddetli fırtınalardan birine yakalanan Robin Knox Johnston, 1969 yılında teknesi Suhaili ile dünyayı hiç durmadan 310 günde turlamış gencecik bir rekortmendi. Ama bu kez, 68 yaşında bir dede. Ve buna rağmen Sir Robin, yarıştı, yarışı da bitirdi. Denizi sevenlere örnek olduğu için yılın denizcisi...
Yılın tartışması: Çevre ve deniz
Dünyada yaşamın en temel unsuru olan denizlerle ilgili tartışmaların en yoğun yaşandığı bir yıldı. Gelecekten bakıldığında, 2007 yılının, çevre sorunlarının büyük kitlelere mal olduğu ilk yıl olarak değerlendirileceğine eminim. Azalan balık stoklarını, deniz suyu sıcaklığındaki artışlar nedeniyle değişen ve değişecek iklimi, yükselmesi beklenen deniz seviyelerinin bazı ülkeleri tehdit etmesini konuştuk uzun uzun. Artık denizlerin, insanların olumsuz etkileri nedeniyle eskisi gibi olmadığında karar kıldık diyebiliriz.
Yılın teknolojisi: Üçboyutlu deniz haritaları
Gerçi Türkiye için henüz piyasaya çıkmadı ama deniz haritası üreten şirketler, denizin dibini, deniz yüzeyini ve bakılan yöndeki yer şekillerini fotoğraflarla gösteren deniz haritalarını geliştirmek için büyük bir rekabet içine girdi. GPS kullanımının güvenli olmadığı inancı iyice zayıflarken, teknolojide rekabet uydu yardımı ile denizlerde dolaşmayı kolaylaştırdı. Artık yanıp sönen trafik lambalarını deniz feneri sanıp, kayalara çıkan acemi ya da şanssız denizcilere daha az rastlayacağız. Google Earth de önümüzdeki dönemde hayatımıza çok daha fazla girecek.
Yılın ’benim bile alabileceğim’ teknesi: Oceanis 37
Beneteau, yenilediği Oceanis serisi ile kaybettiği bazı kaleleleri geri almayı hedefledi. Büyükten küçüğe doğru piyasaya çıkan yeni Oceanis serisinin orta boyu Oeanis 37, kalitesi, mekan kullanımı, yelken performansı ve bazı ayrıntılara zekice çözümü ile bu yılın en önemli teknelerinden biri oldu. Bunun temel nedeni, kalite çıtasını yükseltirken, fiyatı artırmaması... Bu tabii ki dünyadaki kıyasıya rekabetin, dünyanın en büyük tekne üreticisine getirdiği bir yük. Ama Beneteau bu yükü zarafetle taşımayı biliyor doğrusu.
Yılın örgütü: TC Maliye Bakanlığı
Türkiye’de deniz ve tekneye ilginin katlanarak arttığı bir yılda, Maliye Bakanlığı, yabancı bayrak kullanımını engelleyecek adımları yine atmadı. Yüksek oranlar nedeniyle vergi toplayamadığı bilinmesine rağmen, akılcı bir yeni vergilendirme sistemi getirmeyen Maliye Bakanlığı, Türkiye’nin denizlerinde Türk Bayrağı dalgalanmamasının en önemli nedeni. Sözler verildi, adımlar atılacağı söylendi ama umutlar yine başka bahara kaldı. ’Yatlara vergileri düşürüyorlar’ denmesin diye ürkek olan bakanlık bürokrasisinin atacağı reform adımları heyecanla bekleniyor.