Sağolasın TRT

Tekin ARAL
Haberin Devamı

Yunanistan’da yapılan Dünya Basketbol Şampiyonası bitti...

Tüm şampiyonayı ekranlarına getiren TRT’ye ne kadar teşekkür etsek az...

Ama TRT armut piş ağzıma düş mantığıyla davranmasaydı, bu yayımını bir şölene dönüştürebilirdi.

Ünlü basketbol adamlarımızla maç öncesi, maç ortası söyleşiler yapabilir, dahası onlardan iki üç kişilik bir grubu sözleşip şampiyonaya bile gönderebilirdi.

Ama n’apalım bu kadarına da şükür...

Başkan’ın sortileri

Tüm dünya televizyon kanallarının baş köşesinde, gerek uçkur maceraları, gerekse son Kenya ve Tanzanya olayları ve de Saddam’la olan ananevi didişmeler nedeniyle hep Başkan Clinton var...

Zaten Saddam artık neredeyse Clinton’un zamparalık maceralarının alternatif programı oldu...

Clinton her zamparalık olayı ortaya çıktıkça dikkati başka yana çekmek gündemi değiştirmek için Saddam’ın üstüne varıyor. Ünlü 6. Filo’yu denize sürüyor...

6. Filo komutanı neredeyse tüm gününü pencereden Beyaz Saray’ın o ünlü oval odasını rontgenlemekle geçiriyor...

Başkan iş üstündeyse hemen ‘Gemileri hazır edin, Körfez’e doğru yola çıkıyoruz...’ diye telsiz emri veriyor...

Oval odadaki sortilerini bitiren başkan, başka sortiler için topu fişeğiyle Körfez’e yollanıyor... Monica’nın elbiselerindeki bilmem ne lekelerine, bigünah insanların kan lekeleri karışıyor...

YEME DE YANINDA YAT

‘‘Kanal D’’de pazar günleri yayımlanan Ergun Köknar ve Ebru Keser sunduğu ‘‘Katılsana Yarışsana’’ adlı bir yarışma programı var...

Yarışmaya katılan ekiplere belli malzemeler verilip onlardan bu malzemelerle yemek yapmaları isteniyor...

Ve doğru yemeği en lezzetli yapan ekip yarışmayı kazanıyor...

Bizim ülkede kadın kısmı genelde çok beceriklidir... Yemeğin de kralını yapar...

Ama ne işse, ben bugüne kadar bu yarışmada şöyle ağız tadıyla yenecekyemek yapan birine rastlamadım...

Puan vermek için yemekleri tadan Ergun Köknar aradabir ‘‘Hımm... Çok güzel olmuş’’ diyor ama suratının durumundan yemeğin de durumu hemen anlaşılıyor...

Aslında Ergun'un işi çok zor... Hem bu kadar yemek sev, yemekten anla, hem de o yemekleri yemek zorunda ol...

İnşallah günün birinde ters bir yemeğe rastlayıp hastanelik olmaz...

ZAP ZUP

BELGESEL PAZARI

‘Televizyonun belgeseli mi olur lan!..’ kafasıyla yerli kanallarımızda belgeseller, bir ikisi dışında neredeyse tarihe karışmak üzere...

Ama belgesel meraklıları için özellikle de pazar günleri nefis programlar yapan bir çok yabancı kanal var...

Zaten tamamen belgesel yayımlayan ‘National Geoghraphic Channel’, Fransız ‘TV5’ ve ‘5’ Amerikan ‘CNBC’ kanallar bunların başlıcaları... Tabii bunları kablonuz ya da çanak anteniniz varsa izleyebilirsiniz...

Yoksa pencereden ağaçlara, sokaktaki hayvanlara falan bakıp nefsinizi öyle körelteceksiniz.






 








Yazarın Tüm Yazıları