Hayırlısı olsun

Tekin ARAL
Haberin Devamı

TGRT yeni yayın döneminde yaptıklarını tanıtma amacıyla bir davet verdi...

Çok çok ünlü, benim de çok sevdiğim Emma Shaplin mini bir konser verdiği gece çok keyifli geçti...

Gecede ‘‘007’’, ama görünüşüne göre 00 77 bir durumda olan emekli James Bond Roger Moore bile vardı...

TGRT'nin genç, heyecanlı, yenilikçi bir yöneticisi var... Ben de o gece görüp, tanıdım, çok da beğendim... Hep birlikte yeni TGRT'lere inşallah... Başka ne diyelim ki?..

KLİPSİZ KASET OLMAZ

Şu ara televizyonların başköşelerinde Alaattin Çakıcı'nın kasetleri var...

Bilumum televizyon kanalları kasetçalarlarına koyuyor Alaattin'in kasedini, haberciliğine habercilik katıyor...

Alaattin Çakıcı da onca şöhretine rağmen, ‘‘Kasetsiz şöhret olunmaz’’ ilkesi doğrultusunda, her Allah'ın günü piyasaya kaset üstüne kaset sürüyor...

Unkapanı piyasasında kasetler kar amacıyla hazırlanıp piyasaya sürülür...

Ama Alaattin'in piyasaya sürdüğü kasetler, zararına kasetler...

Zira bir alay sözümona saygın olması gereken kişiyi yerin dibine sokuyor, iflas ettiriyor...

Biliyorsunuz bu kasetçilikte bir kural var... Kasetin en tutan parçasına ‘‘klip’’ yapılıyor... Yani klibin olmazsa kasetinin de hiçbir kıymeti harbiyesi yok...

Ben de düşündüm taşındım, ‘‘Yahu Alaattin'in kasetlerinin niye bir klibi olmasın’’ dedim... Yukarıdaki ‘‘klibi’’ gerçekleştirdim...

Bu klibin gerçekleşmesinde emeği geçen Eyüp Aşık, Meral Akşener ve arkadaki dans grubuna teşekkürlerimizi sunuyoruz...

HANDE'YLE SÖYLEŞİ

Mum kokulu kızımız Hande Ataizi'yle yapılan röportaj önce bizim gazetede çıktı...

Sonra da bazı televizyon kanalları her zamanki gibi büyük televizyonculuk başarısı göstererek bizim gazete söyleşinisi alıp Hande ile ilgili kocaman kocaman haberler yaptılar...

Neyse konumuz bu değil zaten...

Hande hanım uzun süredir pahalı otellerde kalıyor, söylenene göre sular seller gibi para harcıyormuş... Bu da bizim bir kısım medyanın dikkatini çekmiş... Ve de bizim bir kısım medya Hande'ye, ‘‘Nereden buldun?..’’ yasasını uygulamış...

Söyleşisinde Hande sağolsun her bir şeyi dobra dobra anlatıyor, ‘‘Nereden buldun?..’’ diye saçma sorular soranlara da, ayda 40 milyar lira para kazandığını söylüyor... Allah daha fazlasını da versin, helali hoş olsun...

Ama Hande'nin yaptığı bu söyleşide kafasını taktığı bir şey var...

O da, bir üniversitede eğitim görevlisi olarak çalışan ve profesör olan annesinin aldığı maaş...

Hande bu konuda, ‘‘Koskoca bir profesör olan annemin 200 milyon maaş alması, devletin ayıbıdır...’’ diyor...

Hande Ataizi burada yerden göğe haklı... Zaten bu ayıbı hepçek biliyor ve yaşıyoruz...

Ama tabii bunun da bir alay nedeni var...

Şarkıcısı, türkücüsü, futbolcusu (kesinlikle onlarla aynı kefeye koymuyorum) kredicisi trilyonları götürünce, geriye para kalmıyor... Profesörlerimiz ve benzerleri de geriye kalandan paylarına düşenle ve eski deyimiyle kifaf-ı nefs ediyorlar... Yani kalanla yetiniyorlar...

Ve de işin asıl gerçeği, Hande kadar güzel değiller... Ayrıca da mum kokmuyorlar... N'apalım, yaşam dediğin de bu işte...



Yazarın Tüm Yazıları