Kaynananın ‘‘CHICKEN’’ Özer Çiller'in şu ‘‘Kaynana Çıkını’’ konusunda yazılıp çizilmedik pek bir şey kalmadı...Zaten o durum da aslında ‘‘Masal masal matitas, KAYNANAMIN dötü, pardon çıkını tas’’ bir durum...Ama neylersiniz ki vazifem icabı ben de bu konuda birşeyler yazmak zorundayım...Ben konuyu Özer Çiller'le konuştum...Özer bey ‘‘Ben kayınvaldemin çıkını derken, öyle söylendiği gibi alelade bir çıkını kastetmedim... Malum biz aynı zamanda Amerikan vatandaşıyız... Ben ‘‘çıkın’’ derken kayınvaldenin İngilizce ‘‘çıkın’’ denen tavuğunu, yani ‘‘altın yumurtlayan tavuğunu’’ kastettim... Biz bu serveti o ‘‘çıkın’’ yani o ‘‘tavuk’’ sayesinde yaptık...’’ dedi...Valla ben Özer beyin yalancısıyım... Özer de Tansu'nun, Tansu da Suna ablanın yalancısı...UZUN MARLBORO'NUN ‘‘KISASI’’İnsanlığı şöyle aşağıdan yukarı sarsan ve dehşete düşüren geçtiğimiz günlerin bir önemli haberi de sigara ve erkeklik organı ile ilgiliydi...Amerika'da yapılan bir araştırmaya göre sigaranın erkeklik organını kısalttığı saptanmış...Gerçi bu konu bizim Serdar'ın alanına giriyor ama ben de bir iki şey söylemeden geçemeyeceğim...Aslında (tabii birtakım bazı vatandaşlar hariç) yapılacak ilk iş sigarayı bırakmaktır...Tabii bu da çok kolay birşey değil... Ama sigarayı bırakamayanlar, en azından örneğin uzun Morlboro içiyorlarsa kısa Marlboro'ya dönebilirler... Zira zararın neresinden dönülse kardır...Bir diğer önlem ise erkeklik organının boyunu korumak için sigaranın boyunu kısaltmak, sokaklardan izmarit toplayıp durumu öyle idare etmektir...Ama, ‘‘Yok arkadaş, ne olursa olsun ben sigaramdan hayatta fedakarlık etmem...’’ diyorsanız, o zaman günün birinde sigarayla birlikte, af buyurun şeyinizi de bastırırsınız kül tablasına olur biter...BİR VATAN EVLADINI YİTİRDİKAslında Güneydoğu'da hergün onlarca vatan evladını yitiriyoruz...Ama son günlerde bir has vatan evladı aramızdan ayrıldı ki, özellikle bir kısım Fenerli vatandaş olarak yüreğimiz cız etti, içimizi karalar bağladı...Öz evladımız, ülkemizin medarı iftiharı çocuğu Okocha vatanını terketti, bizleri bırakıp gitti...Okocha' nın bunda tabii suçlanacak yanı yok... Onun çok doğal olarak, ‘‘Oğlan ağlar derdi çörek’’ misali derdi gücü paraydı... O da bol parayı duyunca vicdanının sesini dinledi, uçtu gitti... Hem de kendisine verilen Türkçe adı bile doğru düzgün ezberleyemeden...Bir yabancının gerçekten diliyorsa Türk vatandaşı olması bizi sevindirir. Ama muz ağacından düşmüş arabın iki top tepikleyecek diye karapara aklar gibi aklanıp vatandaş yapılması, sonra da kıçını dönüp gitmesi bizi kızdırır...Şimdi Okocha'yı vatandaş yapan Ali Şen de, ona ‘‘emrin olur abi’’ diyen etkili ve yetkililer de kına yaksınlar...Sana da güle güle Okocha, namı diğer Muhammet Yavuz kardeşim...Ülkemizi Fransa'da iyi temsil et!..KESKİN GAZUUUZSelami Bey pencerede oturmuş dışarıyı seyrediyordu...Derken pencerenin altına emekli bankacı Ekrem bey geldi...‘‘Selami, gazozuna maç yapacağız, seni bekliyoruz...’’Selami bey, ‘‘Tamam hemen geliyorum’’ diye yerinden fırladı...Bu arada Selami beyin karısı Nermin, Selami beyi önlemeye çalıştı...‘‘Bırak şu maçı falan Selami... Allah korusun bu yaştan sonra bir yerine bir şey olacak...’’‘‘Yahu bırak karışma... Ben bu maçları 'Bir yerime bir şey olsun' diye yapıyorum zaten...’’Ve Selami bey arkadaşlarıyla gazozuna maç yapmak üzere torununun Adidas'larını ayağına geçirip soluğu evin az ilerisindeki küçük arsada aldı...Bildiğiniz gibi çocukluğumuzda, gençliğimizde mahallede gazozuna maç yapardık...Bu günlerde ise, bir Alman firması, şu ünlü iktidarsızlık hapı Viagra'nın adını taşıyan ve şişesi hapla aynı renk mavi olan ‘‘Viagra’’ adlı bir gazozu piyasaya çıkardı...İşte bizim Selami bey ve arkadaşlarının oynadığı gazozuna maç, ‘‘Viagra Gazozu’’na idi...FARELER VE İNSANLARGeçtiğimiz haftanın en önemli olayı Ajda Pekkan'ın Ortaköy'deki ünlü Şapka Ertekin'in ‘‘Cafe des Thehatre’’inde bir fare tarafından ısırılmasıydı...Önce sevgili Ajda'ya içtenlikle büyük geçmişler olsun diyorum...Ama yirmiye yakın kedisi olan Ajda'yı da bu olayda affedemiyorum... Hem onca kedin olacak hem de kendini bir fareden koruyamayacaksın... Tüm starlar korumalarla geziyor... Sen de yanına dört tane koruma kedi al olsun bitsin...Bu fare olayının bir de Ertekin cephesi var...Söylenenlere göre Ertekin bazı basın mensuplarına, ‘‘Olayın büyütülecek bir yanı yok... Bizim kahvenin adı malum 'Cafe des Theatre' yani 'tiyatro kahvesi'... Biz de 'Fareler ve İnsanlar'ı sahneye koyacaktık o sırada onun provasını yapıyorduk... Ajda hanım da o provaya denk geldi’’ demiş...Bir rivayete göre de, Ajda'yı ısıran fare dünya çapında bir muhiti olan Ertekin'in geçen hafta ülkemize davet edip misafir ettiği ünlü ‘‘Miki Maus’’muş...Şimdi zihinlere takılan en önemli konu, şayet yakalanırsa Ajda'yı ısıran farenin yeni çıkacak aftan yararlanıp yararlanamayacağı durumu...