Paylaş
Bandırma’nın replikası
İskoçya’yı hepimiz biliriz. Avcumuzun içi gibi değil elbette ama duymuşluğumuz vardır. Her şey bir yana, “İskoç etek” dendiğinde en azından güzel ülkemin kadınları ne dendiğini bilir. Kırmızı siyah ağırlıklı kareli kumaşlara da İskoç denir bizde zaten. İngiltere’nin kuzeyinde, Birleşik Krallık (United Kingdom)’ı oluşturan ülkelerden biridir İskoçya. Malum, İngiltere’nin kuzeyinde olması, bir de epey dağlık yapısı sayesinde İngilizce’de “Highlands” (yüksek topraklar) olarak isimlendirilmiştir. Game of Thrones (Taht Oyunları – ki doğrusu “tahtların oyunu” olmalı) dizisini seyredenler/bilenler varsa, dizinin bütün hikayesinin İngiltere’nin tarihine öykündüğünü, o dizideki büyük kuzey duvarının, İskoçya bölgesinde yaşayan ve “barbar” olarak nitelenen Keltler gelmesin diye Romalılar tarafından MS 142’de örüldüğünü de biliyor olabilirler.
Canım Atatürk’üm. İyi ki binmişsin o gemiye. Şükranla...
KISA ÖZGEÇMİŞ
Lafı çok uzatmayalım, işte İskoçya’nın başkenti Edinburgh’dan batıya doğru 65 kilometre ilerleyince Glasgow kentine, oradan 15 kilometre daha batıya yol alınca Paisley şehrine varılır. 19. yüzyılda Paisley şehrinde bulunan MacIntyre adlı firma gemiler inşa etmektedir. (Bugün aynı isimde bir firma orada kapı, pencere vs. imal ediyor ama o eski şirketin devamı mı bilemiyorum.) Bu firma, 1878’de Glasgow’da bir yolcu/yük gemisi inşa eder. (Çünkü Glasgow kentinden Clyde Nehri aracılığıyla denize açılmak mümkündür.) 279 grostonluk geminin uzunluğu 48,9 metre, genişliği de 6 metredir. Adını Trocadero koyarlar. Geminin ilk sahipleri olan Dousey & Robinson şirketi, 5 yıl sonra 1883’te Trocadero’yu Yunanlı bir armatör olan H. Psicha’ya satar. Firma Pire limanı merkezlidir. 1885 kayıtlarında geminin adı Kyma olarak görünmektedir. 1890’da gemi yeniden el değiştirir, başka bir Yunanlı firmaya satılır, onlar da İstanbul merkezli Rama Derasimo firmasına satarlar, geminin kaydı İstanbul limanına alınmıştır. Ardından, 1893’te bu gemi Osmanlı İdare-i Mahsusası tarafından satın alınır, adı da Panderma konur. İdare-i Mahsusa, 1910’da Osmanlı Seyrüsefain İdaresi olarak isim değiştirince geminin de Panderma olan ismi Bandırma’ya çevrilir. Bu ismin verilmesinde geminin 1891 yılında Erdek önlerindeki kayalıklara bindirerek batma tehlikesi geçirmesinin etkisi var mı, bilmiyoruz. Talihsiz gibi görünen gemi 1915’te Silivri açıklarında bir de İngiliz denizaltısı tarafından vurulur ama yine batmaz, onarılıp yüzdürülür.
İstanbul-Samsun
O GEMİ BU GEMİ
İşte 19 Mayıs 1919’da Atatürk’ümüzü Samsun’a çıkartan gemi bu gemidir. Tabii o zamanlar nasıl büyük bir iş yaptığını kimse tam olarak bilmediği için gemi Mustafa Kemal Paşa ve beraberindekileri Samsun’a bıraktıktan sonra posta hizmetlerinde kullanılmayı sürdürür. Yani liman liman insan, mektup ve yük taşımaya devam eder. Sonra, şanlı bir görev üstlenmiş bu önemli gemi 1924’te emekliye ayrılır, 1925’te Haliç’te tersaneye çekilir ve 4 ay içinde sökülüp yok olur.
UYDURUK LAFLAR
Bu gemi hakkında yok “pusulası bozuk”, yok “dümeni kırık”, yok “şaftı kayık” gibi sonradan uydurulmuş laflara itibar etmemek lazım, zaten çalışan bir gemiydi, sonra da çalışmaya devam etti. Hiçbir şeyi de bozuk değildi. Atatürk’ümüzü Samsun’a çıkardığında zaten 41 yaşındaydı, elbette ufak tefek arızaları olacaktı ama hiçbiri abartılacak ya da sefere engel teşkil edecek şeyler değildi. Kaldı ki, diyelim pusulası bozuk olsun, İstanbul’dan Samsun’a kıyıyı takip ederek pusulasız yol alamayacak bir denizci yoktur. Herhalde bu geminin kaptanı ve diğer zabitleri denizciliğe o gün başlamış değillerdi.
İsmail Hakkı Durusu ismi verilen şehir hatları vapuru
KAPTAN İSMAİL HAKKI DURUSU
Bandırma gemisinin (vapurunun da diyebiliriz) kaptanı, kimilerinin iddia ettiği gibi acemi falan da değildi. (Ne diye böyle şeyler uydurulur, anlamak güç.) Kaptan İsmail Hakkı Durusu, 1871 Kayseri doğumluydu. 1891’de Yatılı (Leylî) Ticari Bahriye Mektebi’ni bitirmiştir. 1892’de gemilerde çalışmaya başlamıştır. Çalıştığı ilk gemi, talihin güzel bir cilvesi olarak Kayseri Vapuru idi. Sonra Bahri Cedid, Dolmabahçe, Ali Saib Paşa gemilerinde üçüncü kaptanlık; Şeref, Medine, Mekke, Selanik, Kaplan ve Sakarya gemilerinde ikinci kaptanlık; 1915’te Doğan gemisinde kaptanlık yaptı. 5 yıl Karadeniz’de Ankara gemisinde ikinci kaptan olarak görev yaptı ve ardından 1 Mayıs 1919’da Bandırma’nın kaptanlığına getirildi. Bandırma, sıradan bir posta vapuru idi ve o sırada İsmail Hakkı Bey, 28 yıllık denizciydi. 1922’de de emekli oldu. 1940 yılında da Hakk’ın rahmetine kavuştu. Bugün Feriköy Kabristanı’nda dinlenmektedir. Ömrünün son demlerini kuş besleyerek geçiren bu güzel adama kim ne diye “acemi”liği yakıştırdı, bilemiyoruz. Maksatlı olsa gerek. İstanbul’da şehir hatlarında çalışan İsmail Hakkı Durusu vapurunu gördüğünüzde ona bir selam verin lütfen.
YÜZÜNCÜ YIL ETKİNLİKLERİ
Pazar günü 19 Mayıs 2019. 1919’un 100. yıldönümü. Bizi bugün biz yapan, Türkiye Cumhuriyeti’ni Cumhuriyet, bizleri özgür vatandaşlar kılan zorlu yolun ilk adımının yüzüncü yılı. O önemli adımın, yani Atatürk’ümüzün Samsun’da karaya bastığı ilk adımın şerefine bu haftasonu pek çok etkinlik yapılıyor olacak. Samsun’da çok şenlikli bir kutlama zinciri var. Genel Sekreterliğini yürüttüğüm Denizlerdeyiz Amatör Denizciler Derneği (DADD)’nin organizasyonu, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın himayesi ile ayın başından bu yana Samsun’a doğru yol alan 30 civarında tekne ve elbette çok sayıda askerî gemi, tıpkı Ata’mız gibi o yolu takip etti ve aynı tarihte Samsun’a yanaşıyor olacak. Karada ve denizde bolca şenlik var. Ama en çok şükran, minnet ve saygı var.
Ayrıca Bursa Yelken Kulübü de 19 Mayıs için denizde geniş katılımlı bir program düzenliyor. Eğer 19 Mayıs Pazar günü Mudanya’da olursanız, 13 civarında denize bakmayı ihmal etmeyin. Bayraklarla süslenmiş, Atatürk’e bağlılıklarını ilan eden onlarca tekne göreceksiniz. Kaçırmayın derim. Eğer bir kayığınız da varsa, bu korteje katılmanızı da hararetle öneririm.
Nice 100 yıllara…
Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramımız kutlu olsun.
BU HAFTA SONU HAVA VE DENİZ
ISINAN BİR HAFTA SONU
Bugün hafif kuzey rüzgârları var çevremizde ama etkin değil. Yarın ve pazar günü lodos göreceğiz anlaşılan. Ama çok kuvvetli değil. Arada yağmur bulutları üzerimizde dolaşıyor olacak ama hani bardaktan boşanırcasına yağmur yağması da beklenmiyor. Pazara kadar 25 derece civarında olan hava sıcaklığı da pazar günü 30’lara çıkacak gibi görünüyor. Deniz suyu da nihayet 20 derece santigrada dayandı. Tüm denizcilere selamet, herkese bol neşe dilerim. tayfuntimocin.com
Paylaş