Birlikte yaşamanın gerekliliği olan kurallara uymak çevre ve toplum sağlığına dikkat etmek başka insan ve canlıların yaşam hakları ve sınırlarına saygılı olmak bu birlikteliğin sonucundaki bir gerekliliktir.
Tüm bunların ışığında köpek sahibi olmuş yada olmayı planlayanların özellikle bilinçlenmesi gerekli olan konuları şöyle sıralamak mümkündür:
* * *
- Arz talep dengesini tetiklememek adına sahipleneceğimiz köpeği merdiven altı üreticilerden değil barınaklar, hayvansever sivil toplum örgütleri yada bilinçli belgeli üreticilerden almalıyız.
İnsan ve köpeğin aralarında başlayan ilişkinin ilk gününden itibaren köpek, insan için hep bir şeyler yapmaya programlanmıştır. Avı bulmasına-yakalamasına yardım etmiş, tehlikelere karşı insanı uyarıp korumuştur.
Bu ilişki günümüzde de insanlık yararına birçok görevi köpeklerin üzerine almasıyla devam etmektedir. Bizden çok daha üstün koku alma, işitme, fiziksel üstünlük ve hissetme duyularını hiç düşünmeden insanlık için kullanmaya hep hazır olmuştur köpek...
Bunun en yakın örneğini Van-Erciş ve Elazığ depremlerinde enkaz altında kalan insanları tespit etme ve canlı olarak çıkarılmalarına yardım etmeleriyle arama-kurtarma köpeklerinde bizzat yaşadık.
* * *
İnsanlık için birçok konuda üstün becerilerini ortaya koyan görev köpeklerini şöyle sıralayabiliriz:
* DEDEKTÖR KÖPEKLER: İnanılmaz koku alma kabiliyetlerinden yararlanarak eğitilen bu köpekler sınır bölgelerinde mayınların tespiti derece önemli görevleri asker ve emniyet birimleri ile başarıyla gerçekleştirmektedir.
Gen havuzunun daralması kalıtsal nitelikli hastalıkları tetiklemekte ve saf ırkların görsel güzelliklerini kaybetmemeleri adına ciddi hastalıklar edinmelerine sebep olmaktadır.
Özellikle Türkiye’de popüler olan bazı ırklara mensup köpeklerin kontrolsüz üretilmesine bağlı olarak artmış olan genetik hastalıkları şöyle sıralayabiliriz:
* * *
* TOY POODLE: Son dönemlerde insanların sevimli görünüşü, küçük ve apartman hayatına uyumlu oluşu nedeniyle çok tercih ettiği bu ırkın bazı kalıtsal hastalıklara yatkınlıkları vardır.
- Epilepsi: Beyinsel faaliyetlerdeki uyumsuzluğa bağlı olarak sara nöbetlerinin geçirilmesi ile karakterize bir hastalıktır.
- Addison hastalığı: Böbrek üstü bezlerinin fonksiyon bozukluğuna bağlı oluşan ve köpeğin yaşam kalitesini ciddi anlamda bozabilen bir rahatsızlıktır.
- Hipotiroidizm: Tiroid hormonlarının yetersizliğine bağlı oluşan köpekte aşırı kilo alma deri ve tüy bütünlüğünün bozulması gibi olumsuz etkileri olan bir hastalıktır.
Koronavirüsün “köpeklerden de insana bulaşabileceği” yönünde çıkan bazı haberlerin ardından, bu konuda çok sayıda soru geldi. Bu tür haberlere kulak asmadan önce insanlarda ölüme yol açan bu ne olduğunu anlamak gerekir.
* * *
Koronavirüs, tüm memeli hayvanlarda hastalıklara sebep olabilen, birçok formda görülebilen virüs topluluğunun ortak ismidir. İnsanlarda hastalığa sebep olan türü solunum yolları hedefli olup, köpeklerde görülen türü ise sindirim sistemi hedeflidir. Yani bu virüsün insanda görülen türü akut solunum yolu hastalıklarına yol açıp son derece bulaşıcı olabilirken, köpeklerde de akut ve şiddetli bağırsak problemlerine yol açmaktadır.
* * *
Kedilerde de koronavirüs enfeksiyonlarının değişik bir formu görülebilmektedir. Ancak birbirinden farklı protein kılıfına sahip olan bu virüsler, farklı canlılarda birbirinden ayrı hastalıklara sebep olabilmekte ve genellikle bulaşıcılıkları aynı tür içerisinde gözlemlenmektedir. Örnek vermek gerekirse kedilerde görülen ve kendi aralarında son derece bulaşıcı olan koronavirüs enfeksiyonları kediden köpeğe bulaşmaz. Köpeklerde görülen koronavirüs enfeksiyonları ise özellikle yavru ve genç köpeklerde ağır bağırsak enfeksiyonları ishal ve kanlı dışkı ile karakterize olup çok bulaşıcıdır. Köpekten köpeğe kolaylıkla bulaşabilen bu hastalık yetişkin köpeklerde de akut ve şiddetli ishallere sebep olabilir, ancak ölümcül değildir. Yavru ve genç köpekleri aşılama yöntemi ile bu hastalıktan korumak ve bağışık hale getirmek mümkündür. Kedi ve köpeklerde ayrı formlarda görülen ve farklı hastalıklara sebep olan koronavirüs, kediden köpeğe ve köpekten kediye bulaşmaz.
* * *
Çin’de başlayan ve ülkemizde de korkuya sebep olan koronavirüs enfeksiyonları da bu virüsün bambaşka bir formudur ve köpeklerde ve kedilerdeki koronavirüs tamamen farklıdır. Dolayısıyla köpekden ya da kediden insanlara bulaşmaz. Köpekler ve kedilerden insanlara bulaşabilen hastalıklar(zoonoz) olabildiği halde bu virüs bunlara dahil değildir.
ÖNEMLİ BİR NOT
Deri, birçok hastalık etkenine karşı “defans mekanizması” görevi görür. Ve yine deri, mantar gibi fırsatçı parazit enfeksiyonlarının da yaşam alanıdır.
Köpeklerde mantar enfeksiyonları deri ve kıl köklerine yerleşerek bölgenin yapısını bozar ve her zaman yayılmaya meyillidir.
Mantar enfeksiyonlarının bulaşma ve şekillenmesinde bağışıklık sisteminin zayıf olması büyük rol oynar.
* * *
Mantarın belirtileri birçok deri hastalığı ile karışabildiği gibi...
- Genellikle deri ve tüyün genel bütünlük görüntüsünün bozulması,
- Tüylerde seyrelme ve kırılma,
* Belediyeyi arayalım...
* Toplatalım...
* Barınağa gönderelim...
* Sokağa çıkamaz olduk...
* Korkuyoruz...
* Havlamalardan uyuyamıyoruz.
Bu kısa/kestirme yola kolayca bir başka canlı için karar verenler, acaba hiçbir köpek barınağı ziyaret etti mi?
İçgüdüsüne bağlı şekillenen doğal davranışları, bizlerle yaşamak zorunda kaldıkları için bazen bizim yönlendirmelerimizle değişmek durumunda kalır. Tuvalet alışkanlığı da yönlendirilmesi gereken bir köpek davranışıdır. İnsan ve çevre sağlığı açısından bir arada yaşadığımız köpeklerimize bu alışkanlığı edindirmek bizim yükümlülüğümüzdedir.
BİRAZ DİKKAT VE DOĞRU ZAMANLAMA
Yavru köpek sahiplenmiş olan birçok ailenin köpeklerinden erken dönemde ayrılma sebebi genellikle yavruda tuvalet alışkanlığının şekillendirilememesidir. Aslında biraz dikkat ve doğru zamanlama ile üstesinden kolaylıkla gelinebilecek olan tuvalet alışkanlığı yavru köpeğin eve gelişiyle birlikte hemen başlanması gereken bir terbiye şeklidir. Yavru köpeğin tuvalet alışkanlığını doğru şekillendirebilmesi hayvan sahibinin mama saatlerini düzenlemesi, yavrunun ev içerisinde yaşadığı alanın belli ölçülerde sınırlandırılması ve doğru zamanlarda tuvaletini istenen alana yönlendirilmesiyle kolayca öğretilebilir.
Köpeklerde duyma hassasiyeti bizlerden çok daha yüksektir. Çok farklı frekanslardaki sesleri uzak mesafelerden duyabilirler. İşte bu görevi yerine getirmede büyük rol oynayan kulaklarda zaman zaman kontrol edilip temizlenmesi gereken organlardır.
* * *
* Köpeklerde çok farklı yapılarda kulak şekilleri olmasına rağmen, kulak kirlenmesi ve bakıma en ihtiyacı olanlar sarkık kulaklı ırklardır. Bu tip kulaklar daha çok kapalı pozisyonda kaldığı ve daha az hava teması olduğu için daha çabuk kir toplar ve enfeksiyonlara daha açık konumda olur.
* Köpeklerimizin rutin kulak kontrollerini onları tarama ve tımarlama yaptığımız anlarda yapabiliriz. Özellikle kulak kepçesinin iç ve dış kısımlarında herhangi bir çizik ya da yaralanma olup olmadığı, kulak dokusunda normalin dışında bir renk değişikliği, koyu renkli kir birikmesi, kötü kokulu akıntılar bize işlerin yolunda gitmediğinin sinyallerini verecektir.
* Köpeklerimizin yaptıkları bazı davranış ve hareketlerde kulaklarıyla ilgili sıkıntıları olduğunu işaret edebilir. Sık sık kafa sallama ve silkelenme hareketi,kulak bölgelerini aşırı şekilde arka ayaklarla kaşımaya çalışma ve bu esnada inleme sesleri çıkarma, yine kulaklarını sürekli yerlere sürtme bu bölgede bir sıkıntı olduğunu bize işaret edebilir. Dostumuzun bu tip davranışları üzerine veteriner hekimimize danışmamız kaçınılmazdır. Bazen gözümüzle göremeyeceğimiz karakterde olan kulağa yabancı cisim kaçmaları ve bunun sonucu oluşabilecek enfeksiyonlar ancak hekim tarafından yapılabilecek otoskopik muayenelerle tespit edilebilir.
* * *
Evcil dostumuzun kulaklarını haftada en az iki kere kontrol ederek ve davranış değişikliklerini de gözlemleyip sıkıntılı olgularda veteriner hekimimize başvurmayı ihmal etmemeliyiz.