Kaç Sıfat Taşır Bir Kadın

365’inin içinde en özel gün bugündür benim için. Bazı özel varsayılan günlerin “ticari” amaçla kutlandığını düşünmeme rağmen Anneler Günü bunların arasından sıyrıldı her zaman. Tabii ki annelik bir güne sığacak bir kavram değil ama onlara verdiğimiz değeri göstermek için güzel bir vesile…

Anneler Günü, eşimin varlığıyla birlikte benim için iki kat anlamlı hale geldi. Ne kadar şanslıyım ki annemden yana olan şansım, çocuklarımın annesiyle de devam ediyor… Tabii bu anlamda, çocuklarım da benim gibi şanslı demek. Onlarla muhteşem ilişkileri olan bir anneleri var. Bu bir çocuğa hayatının en önemli armağanı.

Nereden mi biliyorum? Bizzat hayatımdan…

“Yıldız Sağtürk” beni yıldızlaştıran isim oldu

Okul sebebiyle annemden ayrı kaldığım dönemde onu çok özlüyordum. Ama bu sadece anne özlemi değil dost özlemiydi aynı zamanda.

O benim en yakın arkadaşım, yol gösterenim… Hayat yolunda nasıl dik yüründüğünü gösteren, önümü açan, her daim yanımda olan, idol, dost, akıl hocası, yüreği sevgiyle dolu melek…

Kaç tane sıfatın var böyle güzel kadın…

Evet, evladına dost özlemi yaşatan bir anne… Daha on yaşımdayken beni karşısına alıp “Konservatuvarda okumak ister misin?” diye fikrimi soran, özgür bir birey olduğumu o yaşlardan beri hissettiren anne!

O, çıktığım bu yolda bir an olsun desteğini esirgemedi. Herkes çocuğu için en iyi mesleği ister ama maalesef “sanatçılık” pek garanti meslek görülmez aileler tarafından. Benimki bu tabuyu yıkma cesareti olan bir anneydi. Yeteneğim olduğu ona söylendiğinde bunu göz ardı etmeyip beni seve seve sanata yönlendirdi.

Çünkü annem, sanatı da sporu da yakından tanıyan bir insandı. TRT’de çalışarak sanatı yuvasında görmüş, mücadele sanatları geçmişiyle de sporun içinden gelmişti. Bana gösterdiği bu açık görüşlü tavır, bunların yansımasıydı belki…

Ona çocuk yetiştirme yeteneği katan tam olarak hangisi bilmiyorum. Ama bildiğim bir şey var: “Yıldız Sağtürk” beni yıldızlaştıran isim oldu…

Şimdi ona teşekkürümü bu hayata bıraktığım izlerle ediyorum. “Senin her yaptığınla gurur duydum!” dediğinde anlıyorum ki o yüce kadına biraz olsun teşekkür edebilmişim…

Artık “Anne” kavramı iki kat önemli!

“Anne” kavramı benim için zaten çok değerliyken eşim Alona’nın da anne olmasıyla önemi ikiye katlandı. Alona, bana da kendisine de iki muhteşem hediye verdi. Bu hediyeler bana “baba”, ona “anne” adını verecek kadar eşsizdi.

Alona sayesinde kendi şansımı çocuklarımda da görüyorum. Çünkü annemin taşıdığı o muazzam sıfatlara eşim de sahip.

O da sevgiyle, arkadaşça, yol gösterici olarak büyüttüğü evlatlarımızın ileride gurur yaşatmak istediği annesi olacak. Çocuklarımız ister sanatçı ister doktor ister mühendis, hangi yolu seçerse arkasında duracak… Teo ve Ada’nın meleği olarak kalacak hep…

***

“Anne; kendi çocuğuna değil, tüm çocuklara sevgiyle bakandır” der annem. Ne kadar haklı…

Bu sözü uyarlayarak şunu söylemek istiyorum: “Evlat; kendi annesine değil tüm annelere sevgi ve saygıyla bakandır.”

Bir evlat olarak ben de bütün annelerimizin Anneler Günü’nü kutluyorum. Sizler yeryüzünün meleklerisiniz…