Bir berberin vizyonu

Yıllar önce Kanal D'de Sevgili Abbas Güçlü'nün Genç Bakış programında rastladığım, konuşması ile onu dinleyenleri etkilemiş bir saç ustası…

Hatta o programda Abbas Güçlü, sevgili İlber Ortaylı'yı ağırlıyordu. “Her şeye muhalif” :) olan, hepimizin çok sevdiği İlber Abi de onu ilgiyle dinlemiş ve takdirini ifade etmişti…

Şimdi size berber dedim ama yazım yine sanata yöneliyor… Saçı sanata dönüştüren bir adamdan bahsediyoruz sonuçta… Onun yaratıcılığı ve ortaya çıkardığı işler kesinlikle sanat eseri kategorisinde…

Hatta bu yaratıcılık artık bireysel düzeyde değil, bütün dünyaya yayılan bir akım olma yolunda…

İş dünyasından, sanat ve spor camiasından birçok ismin kuaförlüğünü yapan Adem Terzi “Türk Tıraşı” kavramını yaratmış ve patentini almış…

Amerikan, Alman ya da Fransız tıraşı gibi Türk tıraşının da varlık göstereceğini düşünüyor ve tüm enerjisini bu yönde harcıyor. Katıldığı uluslararası fuarlarda, New York'tan Dubai'ye kadar verdiği seminerlerde insanlara bizden gelen bir şeyi anlatıyor…

Ülkemizin her konuda markalaşma sorunu yaşadığı aşikârken, Adem Terzi “Türk Tıraşı”nın temel modeller arasında yer bulması ve dünyaya hızlıca yayılması adına büyük çaba gösteriyor…

Hedefleri, vizyonu ve amaçları uğruna gösterdiği çabayla takdir toplayan Adem Terzi’yi daha yakından tanıyalım istiyorum…

***

Meslek hayatına nasıl başladın?

Meslek hayatıma uzun yıllar önce Tarabya’da ufak bir berber dükkânında, büyük bir heves ve heyecanla çırak olarak başladım ve hâlâ her sabah dükkânıma geldiğimde aynı heyecanı yaşarım.

“Türk Tıraşı” fikri nasıl doğdu? Bu terimi oturtmak için neler yapıyorsun?

Meslek hayatıma başladığımdan bu yana birçok model saç kestim. Amerikan tıraşı, İtalyan modeli, Fransız stili… Bir gün, içimdeki o milliyetçi duyguların da etkisiyle “neden tıraş modellerini ithal ediyoruz, yabancı ülke isimleri ile özdeşleşen modeller kullanıyoruz” diye düşünürken “neden Türk tıraşı olmasın” dedim? Uzun çalışmaların ardından Türk tıraşı modelini buldum.

Öncelikle birçok sanatçı ve oyuncu dostlarımın katılımı ile Türk tıraşı lansmanı yaptım. Sonrasında Bakırköy Leyla Gencer Kültür Merkezinde şovların yanı sıra birçok gazete, dergi, internet sitesi, sosyal medya ve billboardlarda tanıtım yaptım. Şimdilerde birçok ülkeden Türk tıraşı olmak için gelen misafirlerimiz var…

“Türk Tıraşı” nasıl bir model? Bize biraz kesiminden bahseder misin?

Türk tıraşı kullanımı rahat, kişinin yüz hatlarına, kafa yapısına uygun, gerektiğinde spor gerektiğinde klasik tarama şekilleriyle kullanılabilen salaş bir saç kesimidir.

Bu fikrin yurt dışında algı oluşturması için nasıl bir süreç gerekiyor?

Aslında ilk başladığımda zor bir süreçten geçtik ama şu anda ülkemizde oldukça yaygınlaşan Türk tıraşı dünyada da kendine yer edinmeye başladı.

Geçtiğimiz yıl Barselona’da katıldığım bir fuarda, orada yaşayan birçok meslektaşım yanıma gelerek övgülerde bulundu ve Türk tıraşını çok merak ettiklerini, gerekirse Türkiye’ye gelip bu konuda eğitim almak istediklerini söylediler. Ben de meslektaşlarımın bu tekliflerini geri çevirmedim. Hatta fuarda mini bir Türk tıraşı şovu yaptım. İlgi o kadar çoktu ki yaptığım tanıtım mini olmaktan çıktı, fuarın en çok ilgi gören konusu oldu.

“Erkeğin saçı makyajıdır” diyorsun. Neden saç bu kadar önemli?

Bildiğiniz gibi kadınlarımızın kendilerini daha iyi hissetmeleri için, güzel görünmeleri için birçok makyaj ve bakım çeşidi var. Erkekler için aynı şey söz konusu değil fakat kullanmış olduğumuz saç ve sakal modeli bizim için çok önemli. Yüzümüze, kendimize yakışmalı, bizi tam yansıtmalı. Girdiğimiz ortamlarda tanıştığımız insanlarda oluşturacağımız ilk düşüncelerde kıyafetlerimizin, saç ve sakal modelimizin çok etkisi olacaktır; o yüzden erkeğin makyajı saçıdır…

Erkeğin bakımlı olması konusunda birtakım önyargılar var. Bu önyargılar kırılıyor mu?

Evet maalesef ülkemizde bu tarz bir ön yargı vardı. Ama artık günümüzde erkekler de bakımlı olmaya, kendilerine bakmaya başladı. Ülkemizde erkek bakımı deyince özel, keyfi bir durum olarak algılanıyor ama aslında öyle değil. Bakım gerekli olan, ihtiyaç duyulan bir şeydir. Saçımıza, cildimize, kendimize bakmamız hem saç hem cildin erken yaşlanmasını önler, saçın dökülmemesini ve daha canlı olmasını sağlar.  Dolayısıyla erkekler de bunun farkına vardı, önyargıları kırmaya başladı.

Mesleğin konusunda ülkemizde artık moda yaratanlardan birisin. Bu konuda moda nasıl oluşuyor?

Estağfurullah teveccühünüz, benim amacım mesleğimin ve ülkemin hep daha iyi yerlere gelmesidir. Modaya gelince; moda kişinin kendisine yakışandır, yakıştırdığıdır.

Moda demişken, 2018 yaz trendleri hakkında tüyo verebilir misin?

Belki inanmazsınız ama Türk tıraşına o kadar yoğun bir ilgi var ki sanırım bu yaz da Türk tıraşı saç modasına öncülük edecek gibi duruyor…

Elinde bu kadar imkân varken, dükkânlarını her yere açabilecekken sen tek bir dükkânı tercih ediyorsun. Bunun sebebi nedir?

Bu aslında benim tercihim değil, keşke kendimi klonlayıp şubeler açabilsem. Maalesef bu mümkün değil çünkü bu sanat da kişiye özel. Aynı zamanda misafirlerimizin kendilerini daha da özel hissetmeleri için çalışıyoruz. Bu yüzden şubeleşmenin doğru bir hareket olduğunu düşünmüyorum.