Paylaş
Eski yıllarda bu primler vergilendirilmezken, geçtiğimiz yıl biraz da yaratılan havanın baskısı ile nakit olarak ödenenler vergilendirildi.
Aldıkları çok başarılı sonuçlarla topluma moral, zevk ve gurur veren sporcuları vergilendirirken, kanun hükümlerini mümkün olduğu kadar, onların lehine yorumlamakta fayda vardır.
Eğer olaya, bu açıdan bakılsaydı bize göre milli futbolculara verilen başarı primlerinin vergilendirilmesi sözkonusu olmazdı.
Şöyle ki: Vergilendirme futbolcuların aldığı primlerin ‘‘ücret’’ sayıldığı var sayımına göre yapılmıştır.
Oysa bize göre, Futbol Federasyonu futbolcularının işvereni değildir. Ödenen primler de genel olarak ücret tarifine girmez.
Çünkü; ücret işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.
Milli futbolcular Futbol Federasyonu'na bağlı olarak çalışan elemanlar değildir. Dolayısıyla aldıkları primler bu tarife girmez. Burada geçici bir işten de bahsedilemez, zira önceden kararlaştırılmış bir ücret sözkonusu değildir. Başarısızlık halinde herhangi bir ödeme yapılmamaktadır.
Kanunda, ayrıca genel olarak ücret tarifine girmemekle birlikte ‘‘Ücret sayılan ödemeler’’ açıklanmıştır. Açıklanan hususlardan birisine göre,
‘‘Sporculara transfer ücreti veya sair adlarla yapılan ödemeler ve sağlanan menfaatler’’ de ücret gibi vergilendirilecektir.
Ancak, milli futbolcuların durumu bu tarife de uymaz. Çünkü, bu hüküm spor kulüpleri ve onların kadrolarındaki futbolcular içindir ve sadece transfer ücretleri veya o mahiyetteki ödemelerin vergi kapsamına alınması ile ilgilidir. Futbol Federasyonu'nun ödediği prim, ne transfer ücretidir ne de o mahiyette yapılmış bir ödemedir.
Öte yandan bu ödeme ‘‘İvazsız bir intikal’’ de sayılmaz. Çünkü, alınan prim karşılıksız değildir. Karşılık bir emek, bir alınteri, bir başarıdır. Zaten, bu emek karşılık sayılmasa bile, veraset ve intikal vergisinin 4/c maddesine göre, örf ve adete göre verilmesi mutad olan hediyeler intikal vergisine tabi değildir. Milli futbolcuların başarıları için verilen primleri pekálá bu madde bünyesinde değerlendirmek mümkündür.
ŞİMDİ AMATÖRLER
Bütün bu mevzuatın yanında, Gelir Vergisi Kanunu'nun 29/3. maddesinde sözkonusu primleri de kapsayabilecek bir özel istisna hükmü de yer almıştır.
Sözkonusu madde hükmüne göre, ‘‘Spor yarışmalarına katılan amatör sporculara ödenen ödül ve ikramiyeler’’ gelir vergisine tabi değildir.
Buradaki önemli şart sporcunun amatör olmasıdır. Evet, milli futbolcuların hepsi kendi kulüpleri açısından birer profesyonel sporcudur. Ama, milli maç yönünden bu sporcuların amatör sayılması gerekir. Çünkü, hiçbir futbolcu Milli Takım'da oynadığı için para almaz. Başarısı için verilecek prim, onların amatörlüğünü bozmaz.
Sonuç olarak, bize şahane gurur yaratan, ülkemizin milyarlarca dolarla ölçülebilecek tanıtımını yapan milli futbol takımımıza ödenecek prim ve ikramiyeler ne şimdi ne de ileriki yıllarda gelir vergisine tabi olmamalıdır.
Paylaş