Paylaş
Dün görüştüğüm AKP’li çevrelere göre, erken seçim görüşü ağır basıyor. Şu gerekçelerle:
- Erken seçim sonuçları AKP için bundan kötü olmaz, en azından bugünküne göre güçlenmiş olarak sandıktan çıkar.
- İçinde hizipler bulunan CHP ile sağlıklı bir koalisyonu yürütmek zor olur.
- Cumhurbaşkanı’nın koalisyon karşıtı söylem ve davranışları etkili oluyor. Bu durum CHP’de de ‘Koalisyonun gayriresmi ortağı Erdoğan mı olacak?’ tedirginliğini yaratıyor.
- AKP tabanı CHP’yi istemiyor... CHP tabanında da AKP’yle koalisyonu istemeyenler var...
DAVUTOĞLU’NUN SÖZLERİ
Başbakan Davutoğlu, CHP’nin açıkladığı 14 İlke konusunda şu değerlendirmeyi yapmıştı:
“Bu maddelerden 8-9 tanesi ilkesel, soyut kavramlar itibariyle anlaşacağımız hususlar, 2-3 tanesi üzerinde müzakere edeceğimiz hususlar. Bir-iki tanesi de sıkıntı doğurabilecek hususlar.” (19 Temmuz)
Demek ki uzlaşma büyük çapta mümkün. Peki, uzlaşmanın zor olacağı “bir-iki konu” neler olabilir?
Eğitim konusunda böyle aşılmaz bir uzlaşmazlık olmadığını CHP açıkladı.
Dış politika olabilir mi?
Durum ortada, bugünkü hükümet de dış politikada revizyon işaretleri veriyor.
CHP ile koalisyon, bu revizyonu yapmak için dezavantaj değil, aksine iyi bir fırsattır.
Yolsuzluklar ve Cumhurbaşkanı’nın iç politikaya müdahaleci tavırları konusundaki CHP’nin hassasiyeti biliniyor.
AKP için “sıkıntılı bir-iki konu” bunlar mı?
KAMUYA AÇIKLANACAK
Yolsuzluklar ve Cumhurbaşkanı’nın taraflı davranışları AKP’ye oy kaybettiren sebepler arasında yer almaktadır.
Davutoğlu’nun ise yolsuzlukların soruşturulmasını istediği ve parlamenter sistemin “devlet gelenekleri”ni vurguladığı biliniyor.
Yolsuzluk dosyalarının açılmasını ve Cumhurbaşkanı’nın parlamenter sistem gelenekleri içinde davranmasını o da ister fakat bu istemekle olacak bir iş değil. Parti içinde güç hâlâ Erdoğan’ın elindedir.
Davutoğlu inisiyatif alıp, partisinden bir kesimin de desteğiyle koalisyon kurabilir.
Fakat öyle bir durumda her sorunla karşılaşıldığında “CHP ile koalisyon yaptın da ondan” diye hırpalanacaktır, “erken seçimde iktidar olurduk” teorisi işletilecektir.
AKP’de olsun CHP’de olsun parti içi gerilimler olması, koalisyonun zaten zorlukları olan iç işleyişini daha da zorlaştıracaktır...
Bütün bu sebeplerle AKP-CHP koalisyonu ihtimalinin hayli zayıf olduğu söyleniyor.
Fakat unutulmamalıdır ki, iki liderin görüşmelerinin sonunda “şu konularda anlaşamadık” diye açıklama yapılacaktır...
ERKEN SEÇİM?
Koalisyonu engelleyen “bir-iki konu” Cumhurbaşkanı’nın parlamenter sistemin teamüllerine uygun davranması ve yolsuzlukların soruşturulması ise, bunun açıklanması AKP’ye oy mu getirir?!
İstikrar endişesinin getireceği oylar AKP’ye yeter mi?
Dahası, AKP-CHP koalisyonu olmazsa neyin olacağıdır?
Cumhurbaşkanı Erdoğan HDP’nin de yer alacağı dört partili bir seçim hükümeti mi kuracaktır?...
Böyle olmaması için MHP, AKP’nin tek partili seçim hükümetinin güvenoyu almasına yardım mı edecektir?
En önemlisi, terör ortamında seçim gerilimi ve erken seçimin ekonomiye olumsuz etkileridir.
Öyle faiz lobisi, üst akıl falan gibi esrarengiz güçler değil, MÜSİAD Başkanı Nail Olpak gibi güvenilir bir iktisatçı da “Koalisyon olmazsa 2016 bile kaybedilir” diye uyarmadı mı?
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç niye “Hemen seçime gidelim demek ülkeyi sevmemektir!” diye uyarmıştı?
Sayın liderler ve politikacılar, buyurun karar verin.
Paylaş