Paylaş
Davutoğlu’nun konuşmalarında kuvvetle vurguladığı yolsuzlukla mücadele ve bağımsız yargı konularında hükümet programını zayıf buldum.
AB raporlarında ısrarla vurgulanan “yolsuzlukla mücadele için bağımsız bir organ kurulması” bir türlü hükümet programlarına girmedi, bu defa da yok.
Yalnız hükümet programında Davutoğlu’nun iki vurgusu var ki, millete verilmiş taahhütler olarak buraya kaydediyorum: Yeni anayasanın “en geniş uzlaşma arayışı içinde” yapılması ve “özgürlük alanlarının daha da genişletilmesi.”
BAŞBAKAN’IN TAVRI
Program bana heyecan vermese de Başbakan’ın güvenoylamasından sonra muhalefet liderlerine giderek tokalaşmasını çok olumlu buldum.
Her şeye rağmen Demirtaş’la da tokalaşmalıydı.
Başbakan muhalefetle diyalog halinde olacaklarını söyledi. Siyasette “üslup ve içerik seviyesinin yükseltilmesini” ve “empati yapılmasını” istedi, buna öncelikle kendilerinin özen göstereceğini belirtti. Bu yaklaşımı çok isabetli buluyorum ve alkışlıyorum.
Mevcut gerilim ve kutuplaşmanın sebebi Davutoğlu değildir ama bütün kalbimle dilerim ki, bu yaklaşımı sürdürür ve ülkedeki kutuplaşmanın giderilmesinde etkili olur.
Bu yönde bir uygulama, CHP’nin önerdiği “TBMM’de Kesin Hesap Komisyonu”nun kurulması olabilir.
CHP’NİN ÖNERİSİ
CHP’nin seçim bildirgelerinde talep ettiği “TBMM Kesin Hesap Komisyonu”nun anlamı şu: Bütçe uygulaması ve Sayıştay denetimi tamamlanmış olan bir önceki yıla, mesela 2014 yılına ait kesin hesaplar 2016’da Meclis’e geldiğinde Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülecek.
Bu komisyonun işi çoktur, kesin hesaplar üzerine iyi denetim yapılamıyor.
Halbuki, yürütme erkinin gelir gider hesaplarını parlamentonun iyi denetlemesi demokrasinin en önemli işlevlerinden biridir.
Öyle ki, İngiltere’de, “Kesin Hesap Komisyonu”nda çoğunluk tabii iktidara aittir, fakat komisyon başkanı daima anamuhalefet partisinden seçilir; hükümetin harcamaları üzerinde denetim iyi yapılsın diye.
CHP’nin önerisinde de böyle.
BİR UZLAŞMA ÖRNEĞİ
Başbakan Davutoğlu ve partisi CHP’nin bu önerisini kabul ederse, hem özlediğimiz iktidar-muhalefet ilişkilerinde çok iyi bir örnek verilmiş hem “kesin hesaplar” Meclis’te daha iyi denetlenmiş olacak.
Evet, bu anayasa değişikliğini gerektirir. Uzlaşma olursa bunu süratle yapmak mümkün. Kolayı da var, mevcut Plan Bütçe Komisyonu içinde sırf bununla görevli bir “alt komisyon” kurarak da bütçeye ilişkin kesin hesaplar ayrı ve uzman bir ekipçe denetlenebilir. İçtüzük değişikliğiyle bu kolayla yapılabilir.
Nitekim Kasım 2008’de yine CHP’nin önerisiyle uzlaşma olmuş, AKP’li Meclis Başkanı Köksal Toptan’ın imzasıyla Meclis’e sunulmuştu. Gerekçe yazısında “Yürütmenin yasamaya karşı hesap verme sorumluluğunun” bunu gerektirdiği ayrıntılı olarak anlatılmıştı.
Fakat Meclis’te kaldı, yasalaşmadı.
Şimdi tam zamanı, yeniden ele almak için.
İKİ LİDER
Demokrasinin sadece seçim ve eleştiri özgürlüğünden ibaret olmadığını, “kurumlar”ın “hukuki ve rasyonel” görevlerini yapabilmesinin de hayati derecede önemli olduğunu anlatmaya gerek yok.
İktidar Sayıştay denetimini kısıtlayan kanun çıkardığında, Anayasa Mahkemesi işte bu gerekçeyle ve oybirliğiyle iptal etti. (Karar No. 2012/207)
Ben şahsen Davutoğlu ve Kılıçdaroğlu’nun kendi felsefeleri yönünde iyi niyetlerine inanıyorum. Böyle “hukuki ve rasyonel” konularda uzlaşmalı davranmalarını ve bu davranış tarzının siyasi hayatımızda bir gelenek haline gelmesini yürekten temenni ediyorum.
Paylaş