Üniter devlet

ÜNİTER devlet Kemalistlerin uydurması mı? Üniter devlet modelinin Tek Parti döneminde aşırı merkeziyetçi ve otoriter tarzda uygulandığı doğru ama üniter devlet modelini Kemalistlerin uydurması sanmak kesinlikle yanlıştır.

Haberin Devamı

Üniter devlet, Abdülhamid’in de özlemiydi! Fakat gerçekleşmesi için tarihi akışta maalesef Balkan Faciası’nın ve ardından çok şükür Milli Mücadele zaferinin gerçekleşmesi gerekmiştir.

ABDÜLHAMİD'İN ÖZLEMİ

Ben şimdilik tek bir örnekle yetineceğim. Sultan Abdülhamid, 28 Şubat 1887 tarihli “İrade-i Seniyye”sinde, “muhtariyet (özerklik) usulünün bütün vilayetlere uygulanmasını isteyenleri” ağır sözlerle eleştirdikten sonra, özerkliği savunanların “bundan devlet ve millet için doğacak zararları ve tehlikeleri asla göz önünde bulundurmadıklarını” belirtiyor. Ayrı devlet gibi davranan Girit adasının özerk olduğunu hatırlatıyor.

Kaldı ki Girit o zaman henüz Osmanlı bayrağı altındaydı; özerk Girit meclisi Yunanistan’a katılma kararını yirmi yıl sonra alacaktı.

Abdülhamid’in bu uzun İrade-i Seniyye’si “Yıldız Evrakı”nda bulunmaktadır: Ks. 9, No: 2008, Zrf: 72. İsteyenler Mehmet Hocaoğlu’nun belgesel eserine de bakabilirler.

Haberin Devamı

OSMANLI AMA HANGİSİ?

Yeri geldiğinde başka örnekler de verebilirim. Demek istediğim şu: Bugünkü bazı siyasi tasavvurlarımızı yüceltmek için “Osmanlı’da da öyleydi” veya tersine, “Atatürk şöyle demişti” diye gerekçeler getirmek bilimsel olarak geçerli değildir. Çünkü tarihteki modellerin ve söylemlerin yer aldığı şartlar başkadır, bugün başka.

Osmanlı’da çokuluslu modelin 1800’lere kadar iyi işlediği, iyi sonuçlar verdiği açıktır. Fakat matbaa, gazete ve okul gibi modernleşme dinamiklerinin yaygınlaşmasıyla “dil sorunu” da ortaya çıkmış ve bu da milliyetçilikleri doğurmuştur.

Abdülhamid’in de yazdığı gibi “muhtariyet usulü” ile ayrılıkçı coğrafyalarda isyanları, komitacı faaliyetlerini ve kopmaları hızlanmış, Osmanlı da üniter devlet arayışına yönelmiştir.

Hiçbir etnik anlamı bulunmayan “Osmanlı” kavram, Müslüman Arnavut milliyetçilerini bile ikna edememişti. Bugün “Türkiye bayrağı dersek birleştirici olur” sözleri fantezi bile sayılamayacak kadar saçmadır.

EYALET YANİ FEDERASYON

Üniter devlet, federal devlet, eyalet, özerklik gibi kavramları çok konuşuyoruz da tarihi ve toplumsal boyutunu araştırmadığımız gibi bu kavramların değişik toplumlarda “yönetebilme” kapasitesinin ne olduğunu hiç araştırmıyoruz.

Bu devlet modelleri anayasa hukuku ve siyaset biliminin alanına girer fakat esasen “devlet genel teorisi” denilen hukuk branşının inceleme alanıdır. Bizde benim bildiğim kadarıyla sadece Prof. Kemal Gözler “Devletin Genel Teorisi” adlı akademik bir eser yazmıştır! Bunun dışındakiler klasik anayasa ve siyaset bilimi dallarındadır.

Prof. Gözler’in belirttiği gibi, “eyalet” demek “federe devlet” demektir. Federasyon mu istiyoruz? Amerika’da çok iyi işlediği belli ama Almanya gibi etnik sorunu olmayan bir ülkede federatif yapı “yönetebilme” sorunlarına yol açıyor.

Yarın biraz Alman federalizmi üzerine konuşalım, olur mu?...

Haberin Devamı

BEJAN'DAN MESAJ

Bejan Matur’un etnik kimliği “coğrafya”ya dayandırmasını eleştirmiştim. Yurtdışından kısa bir SMS mesajı gönderdi. Açıklamasını “fikir düzeyinde” ele aldığım için teşekkür ediyor. “Doğduğu coğrafyaya hükmetme arzusu” şeklindeki sözünün Hürriyet’te “doğduğu coğrafyaya ait olmak için yanıp tutuşmak” şeklinde çıktığını, “çıkmaz sokak” diye başlık atıldığını belirtiyor, bunu eleştiriyor.

Araştırdım, Hürriyet, haberin İngilizce metindeki “yearning” ve “burning” kelimelerini doğru çevirmiştir. Bejan’ın İngilizce metindeki bu iki kelimeden duyduğu rahatsızlığı okurlarıma iletiyorum.

O açıklamadan sürece destek anlamı da çıkmadığı için Hürriyet öyle başlık atmış.

Şunu da belirteyim, sevgili Bejan’ın internet sitesindeki Türkçe metinde kullandığı, doğduğu coğrafyaya “hükmetme” kavramı ve “ontolojik” nitelemesi hiç de “yanıp tutuşma” sözünden daha yumuşak değildir.

Sevgili Bejan’a tarafları yumuşatıcı ılımlı açıklamalar daha çok yakışırdı. Hepimize aslında...

 

Yazarın Tüm Yazıları