Susmak ve konuşmak

EZİDİLERİ TV’lerde gördükçe içim yanıyor. Sadece dünyadaki bütün göçmenler gibi perişan oldukları için değil, IŞİD canavarının en büyük zulmüne uğradıkları için de...
Bir dedikodu çıkıyor, “Bulgaristan size kapılarını açacak” diye; otobüslerle Edirne’ye geliyorlar ve tabi güvenlik birimleri tarafından geri çevriliyorlar, tekrar Mardin’e gönderiliyorlar. TV’lerde yaptıkları ıstıraplı açıklamalarında şöyle diyorlar:
“Türk polisi izin vermiyor, bir izin verse Avrupa’ya gidip kurtulacağız. Türkiye başımız gözümüz üstüne, bize baktı, fakat niye izin vermiyor?!”
TV’de HDP Batman milletvekili Ezidi Ali Atalan’ı dinliyorum. Devletin Ezidilere iyi bakmadığını, ayrımcılık yaptığını, onlara Demokratik Bölgeler Partisi’nin organizasyonuyla “Kürt belediyelerin baktığını” söylüyor!
Bu nasıl olur?! Olabilir mi böyle bir vicdansızlık?!

AFAD HİZMETLERİ

AFAD Başkanı Dr. Fuat Oktay’ı aradım, uzun ve ayrıntılı bilgiler verdi. Çok özetle...
Türkiye, AFAD’ın koordinasyonuyla Ezidilere önce Irak’ta hizmet verdi. Dohuk’ta AFAD’ın açtığı kampta halen tamamen Ezidiler kalıyor. Zaho’da 2 kampta çoğu Ezidi, bir miktar da Türkmen kalıyor. Bu kampların yönetimi yerel valiliklere devredildi, ancak AFAD’ın yardımları sürüyor.
Türkiye’ye sığınan Ezidi sayısı 2014 başında 40.000’i geçmişti. Şu anda Mardin, Şırnak, Batman, Şanlıurfa, Siirt ve Diyarbakır’da toplam 15.674 göçmen Ezidi var; AFAD merkezlerinde, belediye tesislerinde ve köylerde. AFAD’ın polikliniklerinde sağlık hizmeti verilen Ezidi sayısı 28.445’tir. Ezidilerden 2.970 kişi hastanelere sevk edilmiş, 209 kişiye ameliyat yapılmış, 98 doğum gerçekleşmiştir.
Bugüne kadar Ezidilere devletin bakım ve barınma için harcadığı para BM standartlarına göre 100 milyon dolara yakındır.
Az diyebilirsiniz ama Türkiye’nin de bir takati var. Kınanacak bir şey varsa o da HDP’li belediyelerin sadece Kürt ve Ezidi göçmenlere hizmet sunarak diğerlerini dışlamasıdır.

EZİDİLER KİM?

“Yezid” adı olumsuz çağrışımlar yaptırabileceği için, “Ezidi” deniliyor. Amed Gökçen’in yayınladığı Mustafa Nuri Paşa’nın “Abede-i İblis, Yezidi Taifesinin İtikatları, Âdetleri, Vasıfları” adlı eserde derli toplu bilgi var. (Bilgi Üniversitesi Yayınları)
Aslen Araplar fakat zaman içinde Kürtleşmişler.
Ezidilerden Evliya Çelebi de bahsediyor.
“Kadir-i Mutlak tek Tanrı”ya (Hüda) ve “ahiret”e inanıyorlar. İslam, Hıristiyanlık ve Yahudilikten farklı bir inanç ama izler bulmak mümkün. Tavus kuşu onların tanrısı değil, Tanrı’nın meleğinin tecessüm ettiği bir simge. Dinleri farklı olduğu için tarih boyunca içekapanık ve dışlanmış olarak yaşamışlar.
Dinler sadece inançlar değildir, aynı zamanda sosyolojik kimliklerdir. Dinleri ve mensuplarını rencide etmek ve ayrımcılık yapmak fevkalade yanlıştır, ayıptır.
BM’den “2015 En İyi Hizmet Ödülü”nü alan AFAD’ın hizmetleri takdire layıktır.

BAĞIRIP ÇAĞIRMADAN

Suriye sınırında ortaya çıkan fevkalade kritik gerilim konusunda Başbakan ve
Dışişleri Bakanı ya konuşmuyorlar veya genel prensiplerden bahsediyorlar, hiçbir kesimi hedef göstermeden konuşuyorlar. Doğrusu budur. Çünkü keskinleşmiş duyguları körüklemek doğru olmaz.
Yeri ve zamanı gelince sakin dille açıklamalar yapılır.
Cumhurbaşkanı ile Başbakan konuşmak, konuşmamak, yüksek perdeden veya sakin konuşmak konularında tavır birliği sağlamalıdır.
Ancak günlük olaylarla ilgili olarak, “Bulgaristan kapılarını açmadı, keşke Avrupa kapılarını açsa biz de hemen açarız” gibi, yahut göçmenlere ırk ve din ayırmadan hizmet sunulduğu gibi açıklamalar mutlaka ve sıklıkla yapılmalıdır.