Srebrenitsa ve Rumeli

SIRP faşizminin Srebrenitsa’da 8 bin Müslüman’ı topluca katletmesinin üzerinden yirmi yıl geçti. Srebrenitsa’da bunun için uluslararası tören düzenlendi.
BM’nin “güvenli bölge” ilan ettiği Srebrenitsa’yı ele geçiren General Ratko Mladiç kumandasındaki Sırp ordusu, kentte kadınları ve 11 yaşına kadar olan çocukları ayırarak kalan 8 bin Müslüman erkeği kazılmış toplu mezarların önünde makineli tüfeklerle katliamdan geçirdi! Tarih 11 Temmuz 1995... Mahkeme kararıyla adı “Srebrenitsa soykırımı”dır!
Bu katliam yapılırken, BM Barış Gücü Kumandanı Hollandalı General Tom Karremans seyretti! Halbuki “Sizi koruyacağız” diyerek Müslümanların silahlarını toplattıran, bu General Karremans’tı!

SOYKIRIM SUÇU

Srebrenitsa kasabı General Mladiç’in şu sözlerini bütün dünya TV’lerden izlemişti:
“11 Temmuz 1995, işte Sırp şehri Srebrenitsa’dayız. Büyük bir Sırp bayramı arifesinde iken bu şehri Sırp milletine armağan ediyoruz. Nihayet, Türklere karşı ayaklanmasından sonra bu toprakta ‘Türklerden intikam almamızın vakti geldi.”
İnsan kasapları 1389’daki Kosova Savaşı’nın intikamından ve 1804’teki Sırp isyanından ilham alarak 1992-1995 yıllarında Boşnak Müslümanlarına karşı katliam yapmışlardı!
Faşist manyaklık böyledir!
Srebrenitsa kasabı Ratko Mladiç yakalandı. Uluslararası Ceza Mahkemesi 19 Nisan 2004’te Mladiç’i “Soykırım” suçundan müebbet hapse mahkûm etti. Yardımcısı General Radislav Krstiç 35 yıl ağır hapis cezası aldı.
Adalet tarihi, oybirliğiyle karar alan Mahkeme Başkanı Teodor Menon ve diğer hâkimleri saygıyla kaydedecektir.
Bosna içsavaşında tek “soykırım” mahkûmiyeti Srebrenitsa katliamıdır. Diğer mahkûmiyetler “savaş suçları, insanlığa karşı suçlar” gibi maddelerdendir. Sırbistan Devlet Başkanı Slobodan Miloseviç “soykırım”dan yargılanırken hapishanede öldü, tarihte Hitler’in yanında yerini aldı.
“Bosna kasabı” Radovan Karadziç hakkında “soykırım” dahil 11 dosyada dava sürüyor. Kasım ayında mahkûmiyetle sonuçlanması bekleniyor.
Boşnakların kumandanı Nâsır Oriç beraat etmişti, 11 Temmuz törenlerine de onurla katıldı.

RUSYA’NIN TAVRI

Rusya’nın olumsuz tavrına değinmemek olmaz. Boşnak katliamı konusunda BM kararlarını daima frenleyerek, kritik anlarda da veto ederek “Ortodoks Slav” kardeşleri Sırplara destek oldu.
Dahası... Katliamın üzerinden yirmi yıl geçtikten sonra, 11 Temmuz’un “Srebrenitsa Soykırım Günü” olarak kabul edilmesi için geçen hafta BM Güvenlik Konseyi’nde yapılan oylamada, Rusya yine veto etti!
Ortada bir mahkeme kararı var, yirmi yıl geçmiş, Rusya’nın bu davranışını anlamak hiç mümkün değil.
Çin, Nijerya, Angola ve Venezuela böyle insani bir oylamaya katılmadı!
Bu arada eski ABD Başkanı Clinton, NATO’yu ve uluslararası yargıyı harekete geçiren bir devlet adamı olarak elbette saygıyı hak ediyor. Bosnalılar da bu kadirşinaslığı gösterdiler.

RUMELİ SEYAHATİ

Sevgili okurlar, hiç Saraybosna’ya gittiniz mi? Mostar’a, Srebrenitsa’ya, Bektaşi tekkesi Blagay’a... Üsküp’e, Sancak’a, Ohri’ye, Budapeşte’de Gül Baba’ya hiç gittiniz mi?
Balkanların ya da bizim deyişimizle Rumeli’nin tarihimizde ve bugünkü modern Türkiye’nin teşekkülünde oynadığı büyük rolü ayrı bir yazı konusu yapacağım.
Şimdi şunu vurgulamalıyım: Turistik gezi planlarımızda mutlaka başta Saraybosna olmak üzere, Yahya Kemal’in bütün “Balkan şehirleri” yer almalıdır. Paris’ten, Londra’dan fazla seveceksiniz, daha ilginç bulacaksınız, eminim.
Bütün Balkan devletleriyle Türkiye arasında dostluk ilişkilerinin gelişmesinde de aynı tarihin içinden çıkıp geldiğimizi görmenin büyük katkısı olur.