Paylaş
Yargıya güvenin tabutuna çakılacak son çivi!
İktidar hukukçuları tasarıyı savunacak hukuki gerekçe uyduramadıkları için sadece “yasama organının takdiri” diyorlar. Meclis’e sevk edilen tasarının resmi gerekçesinde de sıfırlama yerine neden mesela kıdem gibi objektif kıstasların getirilmediği konusunda tek kelime yok.
Sıfırlanacak olan Yargıtay ve Danıştay üyeliklerine HSYK yeni atamalar yapacak...
Üyeler yoluyla kararların nasıl değiştiğine dair bir örnek vermek istiyorum: Gündeme tekrar getirileceği anlaşılan Topçu Kışlası’yla ilgili Danıştay kararları...
DANIŞTAY’DAN BİR ÖRNEK
İstanbul 1. İdare Mahkemesi, Topçu Kışlası yapılmasını öngören imar planını iptal etmiş, Danıştay 6. Dairesi bunu onamıştı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi yetkisini kullanarak “karar düzeltme” talebinde bulunmuştu...
2 Aralık 2014’te iktidar çıkardığı bir kanunla yüksek yargıda daire sayısını artırdı, Yargıtay’a 144 yeni üye, Danıştay’a 33 yeni üye atanması hükmünü getirdi.
HSYK on beş günlük süreyi beklemeden, jet hızıyla, “üç gün içinde” yeni üyeleri atadı.
Belediye’nin “karar düzeltme” talebi yeniden 6. Daire’ye geldiğinde dairenin üye yapısı yeni atamalarla değişmişti. Eski iki üye iptal görüşünde ısrar etti, yeni atanmış üç üye ise “karar düzeltme” istemini kabul etti...
Yani Topçu Kışlası’nı içeren imar planına vize verdi.
Eski ve yeni üyelerin isimlerini ve teknik ayrıntıları burada yazmıyorum. Arkadaşımız Oya Armutçu’nun Hürriyet’te çıkan 17 Temmuz 2015 tarihli haberini okuyabilirler.
Dava geçen mayıs ayında İBB lehine kesinleşti.
‘YÜRÜTMEYLE UYUMLU’
İmar hukuku konusunda bilgim yeterli olmadığı gibi, dosya hakkında da hiç bilgim yok. O bakımdan söz konusu iki karardan hangisini hukuken doğru bulduğumu söyleyemem.
Zaten vahim olan siyasi tablodur: Eski üyelerle, HSYK’nın atadığı yeni üyeler arasındaki bu keskin tavır farkıdır!
HSYK’nın “yürütmeyle uyumlu” vasfını çok yazdığım için burada tekrarlamıyorum.
Sadece bu değil...
HSYK tarafından atanan sulh ceza hâkimlerinden bazılarının kritik konulardaki tutuklamaları, iddianameleri ve atadıkları kayyumların nasıl AK Parti yanlısı kişiler oldukları da biliniyor.
İki yıl önce çıkardığı kanunla Yargıtay ve Danıştay üye sayısını bu şekilde artırmış olan iktidar, şimdi istinaf mahkemeleri kuruluyor diye üye sayılarını azaltıyor ama bütün üyeleri sıfırlıyor...
Yeni üyeleri yine aynı HSYK atayacak...
Danıştay’a yeni üyelerin 24’ünü de Cumhurbaşkanı atayacak.
ADALET’İN BAKANLIĞI
Anayasa Mahkemesi’nin kamu kurumlarında “sıfırlama” yapmanın anayasaya aykırı olduğuna dair çok net, kesin ve bağlayıcı kararı vardır. (Karar No: 2014/81)
Adalet Bakanlığı bunu bile bile yüksek yargıda sıfırlama yapıyor. Yeni üyeleri yine “yürütmeyle uyumlu” HSYK yapacak, hem de “beş gün” içinde...
Sonradan AYM iptal etse bile geriye yürümeyeceği için “yaptım oldu” olacak!
Bu nasıl bir hukuk anlayışı?! Hem de adı “Adalet” olan bir bakanlıkta!
Yargıtay Başkanı da sadece görev süresinin 12 yılla sınırlanmasını eleştirdi, meslektaşlarının sıfırlanmasına ses çıkarmıyor.
Yargıda ve bürokraside Cemaat asla etkili olmamalı, bu etki giderilmelidir. Fakat bunu vesile sayarak “iktidarın yargısı”nı kurmak da can çekişen yargıya güvenin tabutuna çivi çakmak olur.
Bağımsız ve tarafsız yargı, ancak AB dokümanlarında belirtilen objektif mesleki kriterler ve yargı yönetiminde çoğulcu seçimlerle sağlanabilir. Fakat iktidar daha fazla güç istiyor, adalet değil.
Paylaş