Rusya Ortadoğu’da!

RUSYA Cumhurbaşkanı Putin Suriye siyasetinde savaş uçaklarıyla yetinmedi, Hazar Denizi’ndeki
Rus donanmasından fırlattığı füzelerle 1500 km uzaktaki IŞİD hedeflerini
vurdu; tam isabetle!
Putin, 63. doğum gününde yaptığı bu büyük kuvvet gösterisiyle yeni bir dönemin kapısını araladı: Rusya dünya politikasında daha büyük rollere taliptir artık.
Kırım’ı Ukrayna’dan koparıp alan Rusya, Batı’nın ağır ekonomik baskısıyla karşılaşmış, daha ileriye gidememişti. Putin, ülkesinin “emperyal” gücünü tarihte olduğu gibi bugün de “güney”de göstermeyi tercih etti.
Rusya, Türkiye’nin sadece kuzey değil, “güney” komşusudur artık! Hükümetin Suriye politikası daha bir çıkmaza girmiştir.

CANLANAN RUSYA

Geniş coğrafyası ve çok iyi eğitimli büyük Rusya tekrar “süper güç” olabilecek bir ülkedir. Sovyetler’in çökmesinin yıkıntılarını onardıkça Moskova yine büyük oynuyor.
“Bağımsız devlet topluluğu”
adıyla Asya’daki eski Sovyet ülkelerini
bir platformda topladı. Kafkasya’daki
karşı eğilimleri ezdi. Kırım’ı alarak Karadeniz’de güçlendi...
Tamam mı, devam mı?
Zaten üsleri bulunan Suriye üzerinden Ortadoğu’da nüfuz alanları tesis ederek “devam” diyor. PYD ile ilişkileri de bu açıdan görülmelidir.
Sovyetler zamanında olduğu gibi yine NATO devrede. İşte NATO Genel Sekreteri Stoltenberg yine askeri güç dengeleri üzerinden konuşuyor.

JEOPOLİTİK DENGE

Napoleon, Alman topraklarını çiğneyerek 1812’de Moskova’ya girmişti. Fakat Almanya elli yılda sanayi devi haline gelecek, 1871’de Alman ordusu Fransa’yı ezerek Paris’e girecekti.
Bu yeni durumda İngiliz ve Fransız siyasetleri değişecek, Osmanlı’yı Rusya’ya karşı desteklemeyi bırakıp Almanya’ya karşı Rusya ile ittifak siyasetine yöneleceklerdi. Rahatlayan Rusya, Osmanlı topraklarına saldıracaktı. 1877’deki Plevne Savaşı’nı hatırlayın.
Rusya’nın nihai hedefi, Akdeniz’di.
Abdülhamid’in Rusya’ya karşı ittifak yapabileceği tek güç, artık Almanya’ydı. Birinci Dünya Savaşı’nda İttihatçılar da Almanya’dan başka müttefik bulamayacaklardı.
1914 yılında demiryollarının durumu korkunç kuvvet dengesizliğini gösterir.
Almanya’da demiryolları uzunluğu 290.000 km’dir.
Rusya’da 62.300 km’dir.
Osmanlı’nın demiryollarının uzunluğu ne kadardı? Sadece 5.759 km’den ibaret!
Birinci Dünya Savaşı’nda Rusya Trabzon’a kadar işgal edecekti.

RUSYA SURİYE’DE

Türkiye ile Rusya arasındaki samimi dostluk Atatürk ve Lenin dönemleridir. İki ülke de zayıftı, Batı’yla savaşıyorlardı, taktik bir işbirliğiydi bu. Nitekim Atatürk ve arkadaşları 1923’te Lozan’da, doğru bir tercihle, Boğazlar konusunda Sovyetler’i bırakıp Batılılarla birlikte hareket edecekti.
Güçlenen Sovyetler’in Stalin zamanında “Boğazlarda üs” ve “Ermenistan için Kars ve Ardahan” illerini talep etmesi, Türkiye’nin Batı tercihinin doğru olduğunu gösterdi, NATO içinde bu pekiştirildi.
Zamanımızda da Rusya’nın nüfuzunu genişleteceği alan Avrupa değildir, gücü yetmez. Doğu’da Çin ve Japonya var. Rusya’nın nüfuzunu genişletebileceği açık rekabet alanı istikrarsız ve azgelişmiş Ortadoğu’dur!
Rusya bunun için Suriye’dedir!
Türkiye “ümmet coğrafyası” falan gibi romantik ve karşılıksız duygulara kapılmadan, bir ayağı sağlam şekilde Batı’da bulunmak kaydıyla, dengeli ve dikkatli bir politika izlemeli. Rusya’ya meydan okuyup tahrik etmeye gerek
yok. “Diplomasi” işte böyle kritik dönemlerde tek doğru yoldur.

1914-1915

CNN Türk’te yayınlanan 1914-1915 belgeseli, bu tarihi ve jeopolitik gerçekleri anlatıyordu. DVD’si yayınlandı. Belgeselde Osmanlı İmparatorluğu’nun değişen dünya dengelerindeki yeri, savaşa girişi anlatılıyor. Ermeni meselesi de yine dünya dengeleri açısından ortaya konuluyor.