PYD

Rusya ile uçak krizi çıkınca NATO’yu çağırdık fakat NATO’nun patronu ABD, Suriye’de PKK’nın kolu olan PYD’yi desteklemeye devam edeceğini açıkça ilan ediyor.

Üstelik Cumhurbaşkanı’nın sert eleştirileri karşısında ABD’nin dilinde değil yumuşama, doz artışı bile var.

Rusya’nın tavrına gelince, PYD işte Moskova’da “Batı Kürdistan Temsilciliği” adıyla siyasi büro açtı.

PYD’nin bürosu, Demirtaş’ın 23 Aralık’ta Moskova’da açılışını yaptığı Kürt İşadamları Derneği’nin binasında...

Dernek, parti, örgüt iç içe...

OLAYLARIN AKIŞI

Olayların akışı, gidişat hakkında bir fikir verebilir:

25 Eylül 2015: Putin, BM’deki konuşmasında, Suriye’de Esad ve ‘Kürt milisler’ dışında kimsenin IŞİD’le gerçek anlamda mücadele etmediğini söyledi.

2 Ekim 2015: PYD sözcüsü Dibo, Putin’in bu konuşmasından çok memnun olduklarını belirterek ‘Rusya bize silah versin, IŞİD’i vuralım’ dedi. Moskova’da temsilcilik açacaklarını söyledi.

15 Ekim 2015: ABD Dışişleri sözcüsü Kirby, IŞİD’e karşı PYD’yi desteklemeye devam edeceklerini, Türkiye’nin endişesini anladıklarını, Türkiye ile görüşmelerin sürdüğünü söyledi.

24 Kasım 2015: Türk hava sahasını ihlal eden Rus uçağı düşürüldü. Putin bir saat sonra yaptığı açıklamada ‘Bunun ciddi sonuçları olacak’ dedi.

7 Aralık 2015: Esad, Sunday Times gazetesine yaptığı açıklamada PYD’ye silah gönderdiklerini çünkü terörle mücadele ettiklerini söyledi.

23 Aralık 2015: Demirtaş, Moskova’da Kürt İşadamları Derneği’nin açılışını yaptı. Dışişleri Bakanı Lavrov’la görüştü.

9 Şubat 2016: ABD sözcüsü Kirby, ‘PYD terörist değil, müttefikimiz’ diye konuştu! Sözlerinde artan dozu görüyor musunuz?

10 Şubat 2016: PYD Moskova’da siyasi temsilcilik açtı.

SURİYE’DE YALNIZLIK

Tablonun ne kadar sıkıntı verici olduğu açık.

ABD PYD’yi desteklerken, öbür yanda Rus savaş uçaklarıyla Esad güçleri ve PYD birlikte askeri harekât yapıyorlar.

Muhalif sivilleri, Türkmenleri vuruyorlar.

Halep düşerse bu Türkiye için yeni sıkıntılar getirecek.

Suriye’deki içsavaş Türkiye’ye sadece ağır bir mülteciler sorunu ihraç ettiği gibi terör ihraç etmekle de kalmıyor...

PKK’nın Suriye kolu siyaseten de askeri olarak da güçleniyor.

“Fırat’ın batısı kırmızı çizgimiz” kalmaya ne kadar devam edecek bilmiyorum.

Şunu da unutmamak gerekir, PKK Suriye’deki gelişmelere bakarak Türkiye’de çözüm sürecine önce uymadı, ardından sabote etti.

Bu gelişmeler olurken Türkiye’nin Suriye politikası gittikçe yalnızlaştı.

Bugün “Suudi Arabistan’la ortak tatbikat” Türkiye için diplomatik bir güç faktörü olabilir mi?

RASYONEL DIŞ POLİTİKA

Evet, Türkiye PYD’nin Cenevre’ye “resmen” çağrılmasını önledi fakat genel gidişatta bunun ağırlığı nedir?

Evvela şu “yedi düvele karşı” hamasetinden sakınmalıyız.

Birinci Dünya Savaşı’ndan felaketle çıktığımızı, Milli Mücadele’yi de çeşitli diplomatik ittifak ve manevralarla birlikte yürüttüğümüzü unutmayalım.

Cumhurbaşkanı ve Başbakan Amerika’dan gelen en büyük Yahudi çatı kuruluşunun temsilcileriyle görüştü.

İyi de ettiler. Halbuki ne kavgalar yaşanmış, Yahudi lobisinin ödülü iade edilmişti.

Aynı şey Mısır için de doğru.

Elbette darbeye tepki göstermeliydik ama ilişkileri koparmanın ne Müslüman Kardeşler’e ne Türkiye’ye bir faydası oldu.

Dış politikamızda artık ideolojiyi bırakarak ‘rasyonalleşme’ dönemine girmemiz şarttır.

Tablo sıkıntılı fakat çözümsüz değil.

Türkiye’nin potansiyelini ustaca kullanarak, yaratıcı ve zekice diplomasi yürüterek olası faturayı küçültmesi mümkündür.

NOT: Haince bir saldırıya maruz kalan Yeni Şafak ve Yeni Akit gazetelerine geçmiş olsun diyorum.

Bütün gazetelere her türlü saldırı barbarlıktır.