KKTC’de özgüven ve sitem

KKTC için özgüveni artmış, Rumlarla müzakerelerin tıkanmak üzere olduğu görüşünde. Biraz da Türkiye’ye sitemleri var.
Neden özgüveni artmış? Rum kesimindeki ekonomik çöküntüden dolayı:
“Bütün planları ekonomik güçleriyle, Türk tarafından mülkler satın alarak bizi eritmekti. Şimdi bizim ekonomimiz daha sağlam.”
Türkiye’ye sitemi ne? Ankara’daki devlet adamlarının bazan “Size şöyle yardım ediyoruz, maaşınızı ödüyoruz” gibi sözlerinin çok kırıcı olduğunu, tepki doğurduğunu söylüyor.

RUM KESİMİ UZLAŞMIYOR

Derviş Eroğlu Rum lider Anastasiadis’le yapılan görüşmelerden bir şey çıkmayacağı görüşünde. Hatta görüşmeler eskisine göre geriye bile gitmiş. Başkan Eroğlu şöyle diyor:
“BM Genel Sekterer Danışmanı Downer’in hazırladığı ‘ortak açıklama’ metnini biz kabul ettik, Rumlar reddetti. Halbuki Rumlar istemişti. Downer de gördü kimin uzlaşmaz olduğunu.”
Eroğlu, önümüzdeki 2.5 ayda da bir gelişme olacağını sanmıyor.
Kıbrıs’daki bu görüşmeler için BM Genel Sektereri “son çaba” demişti, bu defa da sonuç çıkmayacak. O zaman ne olur? Eroğlu’nun cevabı:
“Ankara’ya gidip bir durum değerlendirmesi yapacağız. Bu bitmez tükenmez görüşmeler sonsuza kadar devam edemez!”

DOĞU AKDENİZ

Sayın Eroğlu ile birlikte Cumhurbaşkanlığı sözcüsü Osman Ertuğ, Müsteşar Hasan Göngür ve Danışman Mehmet Hasgüler’le gazeteci arkadaşlar ögle yemeğindeyiz.
Konuşmarda ortaya çıkan tablo şu: Son yıllarda önemi büsbütün artan Doğu Akdeniz Türkiye için hayatidir. Fakat Doğu Akdeniz’deki hemen bütün ülkelerle Türkiye’nin arası iyi değil. Suriye’den Mısır’a, hangi ülke Türkiye ile müşterek hareket edebilecek durumda?
Eroğlu’nun şu sözlerini not ediyorum:
“Türkiye kiminle ters düşerse Rum ve Yunan hemen orayla ilişkilerini geliştirmek, yeni anlaşmalar yapmak için harekete geçiyor. İste İsrail... Son olarak da Mısır! Eğer Mısır’la Yunanistan anlaşırsa bu bizi sıkıntıya sokar!”
Geçen hafta Yunan Dışişleri Bakan Kahire’ydi, biliyorsunuz.

KIBRIS’TA GAZ VE SU

Cumhurbaşkanı Eroğlu ve arkadaşları, Kıbrıs’ın güneyinde büyük gaz rezervlerinin olduğu konusunda çok ihtiyatlı, “Olabilir de olmayabilir de” diyorlar.
“Rum kesimi çöküntü halindeki ekonomisi için halka ümit vermek amacıyla gaz meselesini abartıyor!”
Verdikleri bilgiler şöyle: Bugünkü verilerle, en fazla, denizin 1000 metre derininde 2 trilyon metkeküp gaz çıkabilir. Hiç ekonomik değil. Avrupa’ya satabilmeleri ancak KKTC ve Türkiye üzerinden olabilir.
Peki, sıvı hale getirip gemilerle Avrupa’ya satamazlar mı? Bunun için asgari 10 milyor dolar yatırım lazım!...
Shell ve Gosprom bu yüzden ilgi göstermiyor...
Mozambik’de 40 m derinde 600.000 trilyon metreküp gaz bulundu. İlgi oraya.
Yine Doğu Akdeniz’in stratejik bakımdan Türkiye için hayati olduğunu vurgulayan Derviş Eroğlu diyor ki:
“Kıbrıs için su, bu çaptaki bir gazdan daha önemli. Türkiye’den yılda 74 milyon metreküp su gelecek. 7 Mart’a başlayacak. İhtiyacımızın 2-3 katı. Su, Rumların da önemli bir ihtiyacıdır.”
Rum kesimindeki işadamları uzlaşma ve çözüm istiyorlarmış fakat “mahalle baskısından” bunu açık ifade edemiyorlarmış.

FUTBOL VE MİLLİYETÇİLİK

KKTC Futbol Federasyonu’nun UEFA maçlarına katılabilmek için Rum Futbol Federasyonu’nun çatısı altına girmesiyle ilgili tartışma... Eroğlu’nun değerlendirmesi:
“Böyle bir kapı açılırsa, biz yıllardan beri neyin mücadelesini veriyoruz, neyin müzakeresini yapıyoruz. Bu Rum’a boyun eğmek olur. İstedikleri bu tür girişimlerle salam doğrar gibi adım adım sonuç almak.”
Ama Türk takımları Güney Kıbrıs’ta maçlar yapıyor?
“Türkiye güçlü ve dünyada tanınmış bir devlet. Biz öyle değiliz. Bizim her alanda dünyaya açılmamız Rum üzerinden değil, Türkiye üzerinden olmalı.”
Ve Derviş Eroğlu’ndan yine bir sitem:
“Futbolda dünyaya açılmamız için Türkiye Futbol Federasyonun’dan maalesef yeterli destek görmedik.”