Paylaş
HSKY 1. Daire Başkanı İbrahim Okur’la kısa bir görüşmem oldu ve bunu sordum. Evvela “Sayın Karadayı hakkında tutuklama yerine adli kontrol kararı verilmesine memnun olduk tabii” diye cevap verdi.
Balyoz ve Ergenekon gibi davalar için emsal olur mu? Buna da “Kanunlar uygulanmak için çıkar, emsal olmasını temenni ederiz” diye cevap verdi.
Karadayı’nın tutuksuz yargılanmasından neden memnun oldunuz?
“Üçüncü Yargı Paketi ile tutuksuz yargılama ve adli kontrol imkânı çok genişletildi. Özgürlük hâkimi denilen uygulamanın da amacı buydu. Onun için memnun olduk.”
Evet, Karadayı’nın tutuksuz yargılanması, adli kontrol uygulamasına iyi bir örnektir: Belli bir yerde ikamet etmek ve belirli sürelerde imza vererek tutuksuz yargılanmak.
‘Özgürlük hâkimi’
İBRAHİM Okur, Ankara’da “özgürlük hâkimi” denilen yargıçların uygulamaları hakkında bilgi verdi:
“Artık çok gerekli olmadıkça tutuklama talebi yapılmadığı gibi, tutuklama kararları da eskisi gibi çok verilmiyor. Hazirandan bu tarafa Ankara’da 79 tutuklama karar verildi, tutuklanması istenilenlerden 19 kişinin adli kontrole bağlı olarak tutuksuz yargılanmasına karar verildi. Bunun dışındakiler tutuksuz... Bakın, ODTÜ öğrencileri hakkındaki tutuklama istemini özgürlük hâkimi kabul etmedi, hepsini serbest bıraktı.”
Okur, ‘özgürlük hâkimi’ statüsündeki yargıçların, tutuklamaya ilişkin AİHM içtihatları açısından meslek içi eğitim aldıklarını anlattı. Bu hâkimlerin 40’ar kişilik gruplar halinde AİHM’ye gönderilerek orada da eğitim gördüklerini belirtti.
Okur’un şu sözlerini hayli anlamlı buluyorum:
“AİHM’ye eğitim için gönderilen özgürlük hâkimlerini belirlemede önceliği TMY ile ilgili davalara bakan hâkimlere verdik.”
Malum, Balyoz, Ergenekon ve KCK davaları bu kapsamdadır.
Başbuğ’un durumu
TERÖR örgütü yöneticisi olmaktan tutuklu bulunan eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un dünkü Hürriyet’te bir açıklaması yayımlandı. Hakkındaki suçlama ve tutuklama işlemlerine haklı eleştiriler yönelten Başbuğ, “Yargı erkinin yetkili ve sorumlu makamları bu durumu sorgulamayacak mı?” diye soruyordu.
Ben de İbrahim Okur’a sordum, şu cevabı verdi:
“Bizim bağımsız mahkemelere, verdiklere kararlardan dolayı müdahale yetkimiz yok, olamaz da. Adli denetimi Yargıtay yapar. Ben ancak ilke olarak şunu söyleyebilirim, AİHM içtihatlarına ve kanunlarımıza göre tutuksuzluk hali asıldır. ‘Adli kontrol’ altında tutuksuz yargılama imkânını, kanun koyucu bu tür suçlar için de geçerli hale getirmiştir. Takdir yetkisi ise mahkemenindir, bizim yetkimiz yoktur”
Birikimli ve özenli bir hukukçu olarak Okur’un, makamı gereği söyleyebileceği sözler bunlar.
Terörist genelkurmay başkanı!
Genelkurmay ikinci başkanı iken demokrasiyi korumak için Org. Hilmi Özkök’le beraber hareket eden İlker Başbuğ, iddianameye göre, Genelkurmay Başkanı olunca “Ergenekon terör örgütünü”nü yönetmiş! Emekliye ayrılınca örgütü bırakmış!
Sami Selçuk da belirtti, Başbuğ’un fiilleri belki “görevi kötüye kullanma” olabilir, fakat“terör” ve “darbe” suçları hukuken düşünülemez.
Karadayı’nın tutuksuz yargılanması, bütün toplu davalarda emsal olmalıdır: Üçüncü Yargı Paketi denilen 6352 sayılı kanunun niye çıkarılmıştı? Deliller toplanmışsa, kişinin kaçmayacağı ve yeniden eylem yapmayacağı belli ise, sağlık ve yaşlılık durumu özellik taşıyorsa, adli kontrole bağlı tahliye kararı verilebilmesi için!
Paylaş