Kahramanlar

İzmir’de PKK’nın düzenlediği büyük katliamı önlemek için şehit düşen trafik polisi Fethi Sekin’i ve mübaşir Musa Can’ı dün ebediyete uğurladık. Allah rahmet eylesin.

Fethi Sekin’in kahramanlığına bakın: Teröristler bomba yüklü araçla adliye otoparkına girerek orada aracı patlatacaklar, patlamayla birlikte roketatarın ucuna takılan tanksavarla ve el bombalarıyla da adliyeye saldıracaklardı.

Korkunç bir facia olurdu...

HAYATIYLA ÖNLEDİ

Kahraman polis Fethi Sekin onları durdurdu, çatışmaya girdi, teröristlerden birini öldürdü, kendisi şehit düşerek büyük bir faciayı önledi.

Korkuyla ya da doğal bir refleksle pasif kalabilirdi. Hayır, üstün bir “vazife ahlakı”yla davrandı; kurşunu bitene kadar teröristlerle çarpıştı...

Toplumlar bu kahramanları unutmamalı.

Vatanseverlik, sorumluluk, fedakârlık, vazife ahlakı gibi yüksek değerler böyle örnekleri yücelterek, rol modelleri halinde benimseyerek gelişir.

Toplumumuzda terör olaylarına karşı dayanışma ve terör mağdurlarına yardım duygusunun yüksekliği teröre karşı en büyük gücümüzdür.

Benimsenen farklı değerler, farklı hayat tarzları, şehitlerin hangi olayda can verdikleri yahut mağdurların siyasi kimlikleri asla hassasiyet farkına yol açmamalıdır.

TEHLİKENİN ÇAPI

Şu tabloya bakınız:

- Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın verdiği rakamlara göre, 20 Temmuz 2015 ile 14 Aralık 2016 arasındaki bir yıl beş ay içerisinde 9 bin 500 PKK’lı etkisiz hale getirildi. Asker, polis ve sivil şehit sayısı 1.178’dir.

- PKK soruşturmalarında 40 bini aşkın kişi gözaltına alınmış, 10 bin 500’ün üzerinde kişi tutuklanmıştır.

- Cumhurbaşkanı aynı konuşmasında FETÖ’den tutuklu bulunanların sayısının 40 bini geçtiğini belirtti.

- Başbakan Yıldırım’ın 3 Ocak’taki açıklamasına göre, Fırat Kalkanı operasyonunda 133 gün içinde 1270 DAİŞ mensubu etkisiz hale getirilmiştir, yakalananlarla birlikte sayı 1561’dir.

- Türkiye’de DAİŞ’e sempati duyanların oranı yüzde 8’dir! Orta Asya toplumlarını yakından bilen Prof. Mehmet Yüce’ye göre oralardan DAİŞ’e katılanların sayısı 3-4 bindir. Reina canisi de öyle biri.

ETKİN MÜCADELE İÇİN

Bu tabloda madalyonun öbür yüzünde görünen, etnik terörün ve Selefiyeci terörün hiç de küçümsenmeyecek bir potansiyele sahip olduğudur.

Uluslararası göç hareketleri de terörü besleyen bir potansiyeldir. Türkiye bu bakımından da çok kritik bir konumdadır.

Böylesine bir terörle mücadelenin kahraman asker ve polislere ihtiyacı vardır.

Çok iyi istihbarata ihtiyacı vardır. İstihbarat için uluslararası işbirliği yapılması zorunludur.

Türkiye Almanya gibi değildir, terörle mücadele ve iç barış için güçlü ekonomiye ihtiyacı vardır. Bunun için ekonominin “ekonomik rasyonalizm”le yönetilmekte olduğu güvenini iç piyasaya ve dünyaya vermek gerekir.

Terörle mücadelenin ustaca yürütülen dış politikaya ihtiyacı vardır. Diplomatik ihtilaflar diplomatik kanallarda tutulmalı, diplomatik zafiyet görüntüsü verilmemelidir.

Terör örgütlerinin toplumsal potansiyelini daraltmak, konuşurken buna dikkat etmek, hukukun üstünlüğüne ve yargının tarafsızlığına güven yaratmak son derece önemlidir.

Terörle mücadelenin daha etkin olması için toplumun barışık ve birleşik olması zorunludur. Toplumdaki kutuplaşmaları yumuşatmak gerekir. Siyaset kutuplaştırıcı konuları gündeminden çıkarmalıdır. Tony Blair anılarında IRA terörüyle mücadelede bunun önemini anlatır.