Paylaş
AKP’li medya hemen eleştiriye başladı, “Ahmet Necdet Sezer’in muhafazakâr versiyonu, Mısır darbesine karşı çıkmamıştı” falan diye...
CHP içinden de Nur Serter “CHP kendisini inkâr etti” diyerek partisinin kararına karşı çıktı.
Nur Serter’in bu öfkesi, 28 Şubat dönemine kadar gider. O dönemde İÜ Rektörü Prof. Kemal Alemdaroğlu’dur, Serter de yardımcısı... Prof. Ekmeleddin İhsanoğlu, İÜ’de Bilim Tarihi Bölümü Başkanı...
Rektör Alemdaroğlu, sırf İhsanoğlu’nu tasfiye etmek için Bilim Tarihi Kürsüsü’nü kapatmıştır!
Bilim dünyasında büyük yankı yarattı bu olay. Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesi İÜ’deki olayları “kitap düşmanlığı” başlığıyla haber yaptı.
Paris’teki Uluslararası Bilim Tarihi Enstitüsü de 2008 bilim ödülünü, İhsanoğlu’na verdi.
Bu olayları ben de yazı konusu yapmıştım. (Milliyet, 15 Aralık 2008)
O dönemde İÜ’de yaşanan kıyımların tanıklarından biri, mesela hukukçu Prof. Aysel Çelikel’dir.
Artık o duyguları bir tarafa bırakmak, katı ideolojik kalıpları aşmak gerekmiyor mu?
BİLİMADAMI
Ekmeleddin ya da kısacası Ekmel İhsan-
oğlu saygın bir bilimadamı ve aynı zamanda diplomattır.
Babası Yozgatlı İhsan Efendi, milli şairimiz Mehmet Âkif’in en yakın dostlarından biriydi. Merhum Âkif, Mısır’daki ikameti sırasında yaptığı Kuran mealini ona emanet etmişti... Bunun akıbeti ayrı bir konu.
İhsanoğlu diplomatlık yıllarında Âkif’in Mısır’da kaldığı evi tespit etmek ve müze haline getirmek için çok çaba sarf etti.
İhsanoğlu’nun akademik kariyeri, bilim tarihidir, özellikle Türk bilim tarihi.
“Darülfünun” adlı büyük boy iki ciltlik
eseri, bizde müspet bilimlerin ve üniversitenin başlangıcına dair en önemli kaynaktır. Diğer eserlerini burada saymıyorum.
İhsanoğlu, kütüphanelere kapanmış bir bilimadamı değil, aynı zamanda diplomattır.
BAŞARILI DİPLOMAT
Onu ilk defa ne zaman tanımıştım? Yıllar önce, 1977 yılında Başbakan Yardımcısı merhum Alparslan Türkeş, Libya’ya resmi bir gezi yapmıştı. Bu gezide İhsanoğlu, Türkeş’in tercümanı ve Ortadoğu konularında danışmanıydı.
Ben de o geziye çiçeği burnunda bir danışman olarak katılmıştım.
Sonra eserlerinden onu bir bilimadamı olarak izledim.
İslam Konferansı tarafından İstanbul’da kurulan IRCICA (İslam Tarih, Kültür ve Sanat Merkezi) adlı araştırma merkezindeki çalışmalarıyla Türk kültür tarihini öne çıkardı.
Çok saygın bir isim olduğu için, AKP hükümeti tarafından ilk defa seçimle belirlenecek olan İKÖ Genel Sekreterliği’ne aday gösterildi ve kazandı. İhsanoğlu, İKÖ, şimdi İslam İşbirliği Teşkilatı tarihinde demokratik olarak seçilen ilk genel sekreterdir. Reform çalışmalarını ve bilhassa İslam dünyasındaki kadın sorunlarını örgütün gündemine aldırmada çok aktif davrandı.
SEÇİM MEYDANLARI
Ekmeleddin Bey hiç şüphesiz şahsiyeti, bilimadamlığı ve diplomatik kariyerleriyle birinci sınıf kalitede bir insandır. Halkın seçeceği Cumhurbaşkanlığı’na aday olması, onun ilk defa karşılaştığı bir kariyer sınavı olacak: Siyaset...
Parlamenter sistemde cumhurbaşkanının aktif politikacı olması gerekmez. Fakat siyasetin pratiği, bilimden de diplomasiden de farklıdır. İhsanoğlu’nun bu yeni performansının nasıl olacağını meydanlarda ve seçim sandığında göreceğiz.
Adaylar aşağı yukarı belli; muhalefetin adayı İhsanoğlu, AKP’nin adayı tabii Başbakan Erdoğan...
BDP de kendi adayını çıkaracağını açıkladı. Saadet Partisi’yle Büyük Birlik Partisi’nin oyları, bu hassas dengelerde önemli...
Bugünkü konjonktürde ilk turda cumhurbaşkanı seçilemeyeceği, ikinci turda BDP oylarının önemli olacağı kanaatindeyim.
İnşallah sakin, olgun ve medeni bir yarış olur.
Paylaş