Paylaş
Batı’ya açık Ukrayna kimliğiyle, Doğu’ya dönük Rus kimliğinin çatışması, eski NATO ve Sovyet kutuplaşmasına da denk düşüyor! İşte Batılı ülkeler Ukrayna’yı destekliyor.
Rus-Ukrayna gerilimi, Kırım Özerk Cumhuriyeti’nde odaklanmış bulunuyor.
Putin, “Rusları koruyacağız” gerekçesiyle, Ukrayna toprağı Kırım’a ordu gönderdi, kilit noktalara asker yerleştirdi. Rus-Ukrayna karması bir aileden gelen Ukrayna Deniz Kuvvetleri Komutanı Amiral Berezovsky saf değiştirip Rusya tarafına geçti.
Kırım Özerk Cumhuriyeti’nde nüfusun yüzde 58’i etnik Rus olduğu için referanduma giderek bağımsızlık ilan edebilirler, Ukrayna da Sovyetler dağılınca 1991’de referandumla bağımsız olmuştu!
Kırım Türkleri, Kırım’ın Rusya’ya dahil edilmesinden endişeli.
DİP DALGALARI
Güncel olayların temelindeki “dip dalgaları”nı görmek için Sosyolog Huntington’ın 1996’da yayınlanan “Medeniyetler Çatışması” adlı kitabını hatırlamak gerekir. Huntington’a göre, Doğu-Batı arasındaki kültürel fay hatlarında bulunan Türkiye, Ukrayna, Meksika gibi ülkelerde “kimlik yırtılması” ya da “yarılması” vardır.
Huntington, Ukrayna’nın 1917-20 arasındaki üç yıllık dönem hariç tarih boyunca hep Rusya’nın yönetiminde kaldığını, kimliğinin “yırtıldığını” anlatır: Batı Ukrayna’da Ukraynalılar Slavcanın Ukrayna lehçesini konuşurlar, dinleri Papa’yı ruhani rehber kabul eden “Uniate” Katolik mezhebidir. Polonya üzerinden Batı kültürüne açıktırlar. Milliyetçidirler.
Doğu Ukrayna’da ise nüfusun çoğunluğu Moskova Ortodoks kilisesine bağlıdır, Rusça konuşur, Rusya yanlısıdır.
Seçim sonuçlarında da bu tablo görülür.
Gerçekten, 2004’teki “Turuncu Devrim”de de, son olarak Rusya yanlısı Yanukoviç’i ülkeden kaçırtan gösterilerde de bunu görmek mümkün.
Rusya’nın buna tepkisi, Kırım’a asker göndermek oldu!
KIRIM TÜRKLERİ
Kırım, kadim Türk-Tatar yurdudur. Kırım’ın bugünkü başkenti Simferopol’ün bizim dilimizdeki tarihi ismi “Akmescit”tir. Kırım Hanlığı’nın başkenti, daha güneydeki Bahçesaray’dı, Tatarlar “Bağçasaray” derler. 18. yüzyıldan itibaren sürgünlerle Ruslaştırıldı, son darbeyi Stalin indirdi. Kırımlıların büyük lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu’nun mücadeleleri sonunda yurda dönüşler oldu, bugün Kırım’ın yüzde 12’si Tatar’dır, yani 300.000 nüfus.
Tatarların Kırım üzerinde bir hâkimiyet iddiası olamaz. Zaten Ukrayna’ya bağlı kalmak istiyorlar.
Putin Rusya’sının niyeti, Kırım’da nüfus üstünlüğüne ilaveten askeri üstünlüğü sağlamak, sonra da uluslararası ortam uygun olduğunda bağımsızlık referandumuyla Kırım’ı Rusya’ya katmaktır.
VE TÜRKİYE...
Bu şekilde “dip dalgaları”nın, yani “kimlikler”in harita çizmesi yoluna gidilirse, Doğu Avrupa’dan Kafkaslar’a, Orta Asya’ya kadar birçok “fay hattı” tetiklenecek, Ortadoğu’daki sarsıntılar da artacaktır.
Karadeniz’deki kuvvet dengesinin nasıl etkileneceği ayrı bir sorundur.
Türkiye’nin, Ortadoğu politikalarında kendini kaptırdığı hamasetten sakınarak, dengeli bir siyaset izlemesi gerektiği açıktır; öyle de yapılıyor.
Tabii en önemlisi; Karadeniz, Kafkasya ve Ortadoğu’da bulunan bütün “fay hatları”ndaki bütün “yırtılma”lardan fena halde etkilenen Türkiye’nin kendi evinin içini iyi yönetmesidir. Rasyonel ve dengeli yönetmesidir. Siyasi kavgalara kilitlenmiş kafalarımızın hukuk düzeni içinde ekonomik ve teknolojik gelişmeye odaklanmasıdır... Ne diyelim, inşallah.
Paylaş