Düşük profil

BAŞBAKAN Davutoğlu’na dürüstlük ve performans bakımından kimse toz konduramadı.

Haberin Devamı

Öyleyse niye uzaklaştırıldı? Bunun sebeplerini Cumhurbaşkanı başdanışmanlarının açıklamalarından öğreniyoruz.

 

Aydın Ünal, “Davutoğlu’ndan sonra düşük profilli başbakan olacak” dedi.

 

Anayasa Hukuku Profesörü Burhan Kuzu’ya göre “doğal liderleri mutlaka dinlemek, ona göre hareket etmek lazım”dı...

 

Bu açıklamalar hem Davutoğlu’nun neden görevden uzaklaştırıldığını izah ediyor hem nasıl bir sistem düşünüldüğü hakkında da ipuçları veriyor.

 

Evvela, Davutoğlu asla “düşük profilli” olamazdı. Kendisini eski zamanlarda yakından tanıdım. İzzetinefsi, özgüveni ve şahsi misyon duygusu çok yüksektir. “Doğal lider”le ters düşmemek için azami dikkati gösterdi, “efsanevi lider”e her zaman çok saygılı davrandı...

 

Haberin Devamı

Fakat “ona göre hareket etmek” noktasına gelince bu, Davutoğlu’nun “düşük profilli” kalması demekti ve mümkün değildi.

 

ESASLI FARKLAR

 

Davutoğlu “emanetçi olmadığını” vurguladı. Kendi inisiyatifiyle mesela AB’yle Türkiye arasındaki ilişkileri geliştirdi. Hatta AB’den “Muhatabımız Davutoğlu” gibi açıklamalar yapıldı.

 

Vize-göçmen anlaşması ve bazı fasılların açılmasını Davutoğlu “Çok başarılı bir zirve, yeni bir dönem açıldı, Türkiye ve AB birbirini keşfetti, psikolojik eşik aşıldı” gibi sözlerle niteledi. (18 Mart)

 

Ben de “Başbakan’ın Strasbourg gezisi başarılı geçti” diye yazmıştım. (24 Nisan)

 

Fakat Cumhurbaşkanı’nın, AB konusundaki tutumu çok farklıdır:

 

“AB ‘Vize için terörle mücadele yasasını değiştireceksiniz’ diyor. Kusura bakma, hadi bakalım biz yolumuza gidiyoruz, sen de yoluna git.”

 

Haberin Devamı

AB ile yolları ayırmak! Son derece önemli, stratejik bir konu.

 

Gazeteci ve akademisyenlerin tutuksuz yargılanması gibi hukuk anlayışıyla ilgili bazı konularda da ters düştüler. Daha önemlisi...

 

ANAYASA VE SİSTEM

 

Anayasa ve sistem konularında Cumhurbaşkanı “yerli, milli, Türk usulü, tek başlı” vurgulamasını sürekli ve ısrarlı olarak yapıyor.

 

Fakat Davutoğlu “Sabah akşam sistem konuşamayız” demişti. Hatta “Yeni anayasayı demlenmeye bırakmalıyız” diyen de Davutoğlu’ydu. “Evrensel değerler, kuvvetler ayrılığı, özgürlükçü anayasa” vurgularını yapan da odur.

 

Şu sözler de Davutoğlu’na aittir:

 

“Partili cumhurbaşkanlığı veya başka modeller şu anki krizi aştı zannedilir ama 20 sene, 30 sene sonra da bu sistem yaşayacak. Yani 30 sene sonra bizler olmayacağız. O zaman Türkiye en iyi şekilde nasıl idare edilir diye düşünüp konuşmamız lazım.” (16 Aralık)

 

Haberin Devamı

Evet, Davutoğlu “Aramızda milim fark yok” diye de konuştu. Fakat bu sözünün başında “terörle mücadelede kararlılık konusunda” diye kayıt koymuştur. (17 Nisan)

 

BUNDAN SONRA

 

Abdullah Gül, Bülent Arınç, Ali Babacan, Sadullah Ergin, Hüseyin Çelik... Davutoğlu’nun da çekilmek zorunda kalmasıyla, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeni anayasa ve yeni sistem yürüyüşünde iktidar cenahındaki “dengeleyici” bir unsur ortadan kalkmıştır.

 

Artık yeni başbakan ve yeni bakanlar kurulu daha “düşük profilli” ve her zamankinden daha fazla “doğal lideri dinleyen” nitelikte olacaktır. Güç daha fazla tek elde toplanacaktır. Hele bir de MHP’nin kendini yenilemesi engellenip baraj altına düşürülebilirse, sandık tarafı da bir ölçüde kolaylaşır...

 

Haberin Devamı

Önümüzdeki ayları nasıl geçireceğimizi herkes gibi ben de çok merak ediyorum.

 

Şunu da çok merak ediyorum: Özgüveni ve görüşlerinin doğruluğuna inancı çok güçlü olan Davutoğlu, yukarıda sadece birkaç örneğini verdiğim ilkesel konularda bundan sonra nasıl davranacak? Düşük profilli kalacak mı?

Yazarın Tüm Yazıları