Paylaş
Önce metot meselesi; iki husus fevkâlade önemlidir:
- Atatürk’ün sözlerinden hareketle tarihe bakacaksak, ilk şart, Atatürk’ün o sözleri hangi dönemde, hangi şartlarda, nasıl bir politika izlerken söylediğine dikkat etmektir.
- Onun için, Tarık Zafer hocamızın belirttiği gibi, doğru metot, “Atatürk’ten olaylara değil, olaylardan Atatürk’e gitmek”tir.
Bu iki noktayı gözden kaçırırsak, Atatürk’ün şartları nasıl değerlendirdiğini, değişik sorunlar karşısında nasıl politikalar geliştirdiğini, düşünce tarzının nasıl bir seyir izlediğini anlayamayız.
Yapanların yazdıkları
Evvela tarihi yapanların yazdıkları önemlidir. Bunlardan birincisi şüphesiz Nutuk’tur. Ancak anlayarak okumak için ön bilgi gerekir. Mesela Nutuk’ta bugünkü nesillere hiçbir şey ifade etmeyen Celalettin Arif Bey’in eleştirisine sayfalar ayırmıştır. Buna yol açan olayları incelemeden Celalettin Arif gibi 1927’de bile önemi kalmamış birine niye sayfalar ayırdığını anlayamayız.
Nutuk’la birlikte İnönü’nün Sabahattin Selek’e anlattığı Hatıralar’ını, Kazım Karabekir’in yazdığı İstiklal Harbimiz’i, Rauf Orbay’ın Kandemir’e anlattığı Hatıralar’ını muhakkak okumak lazımdır. Olayların farklı açılardan nasıl gözüktüğünü anlamak için bu gereklidir. Ayrıca, İnönü, Atatürk ve arkadaşlarının göremediği dönemleri ve tecrübeleri yaşamıştır. Daha soğukkanlıdır ve yeni tecrübeleri gözeterek geçmişi anlatmıştır. Mesela, Atatürk’ün Rauf Bey ve Karabekir Paşa’ya yönelttiği suçlamalara katılmaz.
Yakın tarih konusunda birincil kaynak Meclis zabıtlarıdır. Benim cumhuriyet oylamasına ilişkin verdiğim rakamlar Meclis zabıtlarından alınmıştır.
Tarihi böyle mukayeseli okumak, günümüzün sorunlarına geniş ufuklu bakabilmemizi sağlar.
Araştırma eserleri
Şevket Süreyya’nın ve Andrew Mango’nun kitapları yaygın olarak bilinen değerli eserlerdir. Mango’nun kitabı daha ‘Batılı zihniyet’le yazılmıştır.
Atatürk’ün fikir hayatı konusunda Şükrü Ha-nioğlu’nun Atatürk, An İntellectual Biography adlı eseri bu konuda tek akademik kitaptır.
Tarihçiliğimizde çığır açmış olan hocalarımızın araştırmaları fevkâlade önemlidir: Tarık Zafer Tunaya, Mete Tunçay, Zafer Toprak, Ahmet Demirel ve Cemil Koçak...
Tarihçi Erik Zürcher’in makale ve kitaplarını ihmal etmemek gerekir.
CHP’nin doğu illerinde kendi örgütlerini kapatması konusunda, genç akademisyen Murat Turan’ın CHP’nin Doğu’da Teşkilatlanması, 1923-1950 adlı değerli eserini de tavsiye ederim.
Son olarak şunu da belirteyim: Yakın tarihimizi geniş ufuklu kavrayabilmek için modernleşme modelleri ve teorileri konusunda genel bir fikir sahibi olmak da gerekir. Bu açıdan modernleşme, uluslaşma ve kurucu parti tiplerinin rolü konusunda benim bildiğim en iyi iki eser, Huntington’ın Political Order in Changing Societies adlı kitabı ile, LaPalombara ve Joseph Weiner’in Political Parties and Political Development adlı kitabıdır.
Okumaya vaktimiz olmayabilir, ama bakış açımız geniş olmalı...
Paylaş