Yapay zekâ ve Baykal’ın başına gelen

Rehberliğimizi matematik ustası, üniversite sınavını 78’incilikle kazanmış Boğaziçi mezunu Hüseyin Hurmalı yapıyor.

Şoförlüğümüzü üstlenen işadamı Remzi Öten, üniversite sınavı 84’üncüsü, çay-kahve servisi yapan Muhsin Ural ise 6’ncısı.

Hurmalı, “Festivalde gönüllü çalışan böyle çok arkadaşımız var” diyor.

ABD’nin en saygın üniversitelerinden MIT’ye 1.4 milyon dolara transfer olanından, Harvard’da en büyük başarıyı sağlayanına kadar pek çok başka arkadaşını da bize anlatıyor Hurmalı.    �

DNA DİZİMİ YAPILIYOR    �

Açılış töreni, bölgedeki iki belediye başkanı, Los Angeles FBI Başkanı ile konuşmasına “Ekümenik Bartholomeos’un temsilcisi olarak” diye başlayan Rum Ortadoks din adamı da dahil geniş katılımlı olan festival, Türklerin ABD’de yaptığı en büyük etkinlik unvanını daha ikinci yılında kazanmış gibi.

Festival, Anadolu’dan çıkan medeniyetleri simgeleyen kapılardan geçerek içeri giren, hafta sonu birkaç on bin kişiyi bulan Türk ve Amerikalı kalabalığı kapanış saatine kadar içeride tutabilecek etkinliklerle dolu.�

Truva atlı kapıdan ilk adımı atan ziyaretçi, Atatürk portresiyle süslenen Türkiye Cumhuriyeti’ni anlatan son kapıdan festivale giriş yapıyor.

Boğaziçi’nden Topkapı Sarayı’na, Mardin’den Akdamar Adası’na kadar pek çok tarihi mekânın dev maketleri gezi ve fotoğraf çekimi için epey zaman alıyor; hediyelik eşya ve Türk mutfağı reyonları önünde ise kuyruklar uzuyor.�

Halkoyunları gösterileri 2-3 bin kişiyi ayakta tutuyor.  �

Otele dönüş yolunda Hurmalı, bir süre California Üniversitesi’nde yapay zekâ çalışmalarına katıldığını anlatıyor; bunun gerçekleşmesi halinde internet, bilgisayar gibi devrimlerin dahi geride kalacağını belirtiyor.

Biyokompütür alnındaki çalışmaları aktarıyor, DNA diziminin yapılmasından, asal sayı diziminden ve bunun tamamlanması halinde çok şeyin değişeceğinden söz ediyor, “Bu olursa, örneğin bugün 1 birim enerji üretirken aynı koşullarda 1 milyon üretilebilecek” diyor.

CEVAPSIZ ÇAĞRILAR DİZİNİ �

Şu anda Los Angeles’ta, 25-30’u Türk, gerisi yabancı 1400 öğrencili 9 okulun genel müdürlüğünü yapan Hurmalı’nın sanal gibi gelen bu sözlerini düşünerek yatağa girdim.

Sabah uyandığımda, telefonumda bir dizin vardı; çoğu siyasi 10’dan fazla ismin “yanıtsız çağrılar” dizini ile karşı karşıyaydım.

Pek normal değildi ve ilk çevirdiğim numaradan gündeme düşen yeni bombayı öğrendim; ana muhalefet lideri Deniz Baykal’ın bir otel odasında, bir milletvekiliyle çekilmiş görüntüleri internete düşmüş...

Canım Türkiyem, yine şaşırtmadı.

Ne yapay zekâ kaldı, ne DNA, ne de asal sayı dizimi.

Aldı mı bütün ekibi bir Baykal ve “Komploysa kim yaptı” tartışması.

Ne ilginç; bazı muhafazakâr arkadaşlara bakacak olursak, olay CHP’nin iç mücadelesi, yaklaşan kurultayla ilgiliydi ve Baykal, CHP’ye en uygun liderdi.

Bu arkadaşlarımın Baykal’a bakışı beni umutlandırdı doğrusu ve bu nedenle, “Komplo ise bu kez iktidar bunu mutlaka açığa çıkaracak” diye düşündüm.

Bakarsınız bugüne kadarki gizli kayıtlar gibi olmaz da; siz ne dersiniz?