Şükrü Küçükşahin
Şükrü Küçükşahin
Şükrü KüçükşahinYazarın Tüm Yazıları

Toptan’ın sessizliği

BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan, cuma günü AKP grup toplantısında milletvekillerinden TBMM Başkanlığı için üçer isim isterken, adaylar sıralayıp, "Bunlardan üçünü seçin" demedi, "İstediğiniz üç ismi yazın" dedi.

Sonra da milletvekillerine şu güvenceyi verdi:

"Bu anketleri şimdi toplatacağım, çantama koyup götüreceğim. Kendim bakacağım, sonra da kilitleyeceğim. Benden başka gören olmayacak."

Erdoğan,
bununla milletvekillerine, "Rahat olun, doğru isimleri yazın; bunları kimsenin önünde saçıp dökmeyeceğim" demek istedi.

İşin bu kısmı doğru da, sonuçta tasnif gizli yapılacağından 3 Ağustos’taki AKP grup toplantısında Erdoğan’ın açıklayacağı isme kimse itiraz edemeyecek, tercih günahıyla, sevabıyla Başbakan’ın olacak.

BAYKAL’A KUŞKULU YAKLAŞIM

Meclis Başkanlığı için ilginç bir süreç yaşandığının farkındayız.

Tarihte en çok oyla seçilmiş, üzerinde en büyük mutabakat sağlanmış isim olmasına karşın Köksal Toptan’dan hiç ses çıkmadı.

Henüz aday olduğunu dahi açıklamayan Toptan’ın, yakınlarının ve hemşerilerinin bu yöndeki baskılarına dahi direndiğini biliyorum.

Parti kararını beklediği izlenimi veren Toptan’ın, konuyu Başbakan’la konuştuğunu, anket sürecini de önceden bildiğini varsaymalıyız.

Bu nedenle Toptan’ın sessizliğini, "aday gösterilmeyeceğinin kabulü" işareti olarak görenlere ne kadar hak verebiliriz emin değilim.

Ancak bunu destekleyen bir tablo da, "Başbakan’ın bilgisi olmadan konuşmaz" denen Mehmet Ali Şahin’in adaylık işaretini açık açık vermiş olmasıdır.

Tam bu süreçte CHP Lideri Deniz Baykal’la MHP, Toptan’a net destek verdi.

Baykal’ın desteği, AKP içinde hiç de Toptan’a katkı olarak görülmedi; konuştuğum her AKP’li söz birliği etmişçesine, "Baykal’ın hesabı, AKP içinde bir bölünme, tartışma yaratmaktır" dedi. Nedense, AKP’nin belirlediği bir isim olduğu halde CHP’nin, oy verdiği Toptan’a, bu desteğini sürdürmesinin normalliği göz ardı ediliyor; muhalefete bir jestte bulunma, bu kadar uzlaşmazlık noktası varken bir uzlaşmayı sürdürme pek akla getirilmiyor, bunlar AKP’nin çıkarına görülmüyor.

ZİRVE MİLLİ GÖRÜŞ’ÜN

AKP içinde Toptan’a yönelik birkaç eleştiri var.

Yeni anayasa için Kurucu Meclis önermesi, askere sivil yargı yolunu açan düzenlemenin gece yarısı yapılmasını eleştirmesi, Ergenekon soruşturmasında bazı çekinceleri olduğunu dile getirmesi gibi.

Unutmamalı; TBMM başkanlığı, parti bağı dışında görülen bir makam. Üstelik Toptan, muhalefetin de oyunu almış bir başkan olarak MHP’yi de, CHP’yi de çok rahatsız edecek girişim ve söylemlerin sahibi oldu.

En tazesi; bir Meclis Başkanı’nın, sıradan bir tasarı olarak görülmesi gereken Mayın Yasası’nda kürsüye çıkmasını anlamak mümkün değildi.

Bakalım AKP ve Başbakan, zirvede Milli Görüş geleneğinden gelmeyen tek siyasinin oturduğu TBMM başkanlığını da bu çizgiye mi bırakacak; yoksa zaman zaman AKP içinde farklı ses gündeme getirebilen Toptan’ın hiç değilse zirvenin bu koltuğunda oturmasının devamına izin mi verecek?

Mehmet Ali Şahin, uzlaşmacı biri görülse de seçimin bir boyutu da bu.
Yazarın Tüm Yazıları