CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, cuma günü, Kurultay sonrası CHP’de tartışma konusu olan Gürsel Tekin’le ilgili çok net bir açıklama yaptı:
“Tekin 3 Ağustos’ta yapılacak Parti Meclis’inde (PM) Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi olacak, ertesi gün de Genel Başkan Yardımcısı.” Kılıçdaroğlu, bu açıklamayı neden yaptı sorusu hemen akla geldi. İlk yanıt, “Genel Sekreteri Önder Sav ve arkadaşlarına Tekin’in yolunu kesmeyin” demek istedi olacaksa, ikincisi, seçimi gerçekleştirecek PM üyelerine, “Tekin’le yakın çalışmak istiyorum; bana yardımcı olun, yanımda durun, seçiminizi ona göre yapın” mesajı iletme isteği olabilir. Peki yarınki PM toplantısında bu mesajlar nasıl alınır, ne olur? Sav’ın sözlerine dikkat Yanıt alabilmek için ‘iki dudağının arasına’ en çok bakılması gereken isim olan Önder Sav’a bu soruyu yönelttim; sözlerine dikkat, derim. İlk cümlesi, “Her zaman, böylesi seçimlerde bir risk vardır”; ikinci cümlesi, “Ben Sayın Genel Başkanı üzecek hiç bir davranış içinde bulunmam” oldu. Hemen söyleyeyim, Tekin’in seçilmemesi halinde, o andan itibaren, bu sonucun Sav’ın iradesini yansıttığı ileri sürülecek. Yine de Sav’ın şu üçüncü cümlesi çok şeyi gösterir gibiydi: “Oylamayla ilgili Genel Başkan’ın sözleri üzerine de bir şey diyemem; ancak bazı PM üyeleri Gürsel Tekin’e karşı çok tavırlı.” Tekin’e MYK üyeliğinin 2 ay önce önerildiğini, açıklandığını anımsatan Sav, “Bu öneri yapıldığından itibaren Tekin daha dikkatli davransaydı işi daha kolay olurdu. PM oylarına bizim ambargo koymamız mümkün değil” dedi. Bu sözlere yeni bir ilave yapmaya gerek var mı bilmiyorum; ama CHP kulislerine bakacak olursak, Önder Sav olmasa da arkadaşları yarınki PM seçiminde Tekin’e karşı bir aday çıkarabilirler. Bu isim örneğin, İstanbul Milletvekili Çetin Soysal olabilir. İşte o an, “Kılıçdaroğlu ile Sav ilk kez karşı karşıya geldi” denilecek. Hangi aday kazanırsa o ismin yanına ya Kılıçdaroğlu yazılacak ya da Sav. Kılıçdaroğlu’na darbe Seçildiği günden beri mesaisinin çoğunu Ankara dışında, halkın karşısında geçiren Kılıçdaroğlu, aslında ilk kez parti yönetimi konusunda tavır koyuyor, ön almaya çalışıyor da denebilir. “Bu tavrı Tekin’i, hafta sonu yaptığı gezisine çağırarak pekiştirdi” demek de mümkün; ancak ilginçtir o geziye katılanlardan biri de Çetin Soysal’dı. O gezi Soysal’ın tavrını değiştirir mi göreceğiz, ama yaptığı bu açıklamadan sonra Tekin seçilemezse özellikle hükümeti destekleyen çevrelerin, “Kılıçdaroğlu darbe yedi” diyeceğinden adım gibi eminim. Baksanıza, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın tavrı bunu göstermiyor mu? Hakkında internete düşen kasetten sonra, Deniz Baykal için meydanlarda “Böyle birini partimde bir gün dahi tutmam” dediğini unutmuş görünüyor. Baykal’ın yerine aday olduğu için Kılıçdaroğlu’nu eski genel başkanına ihanet etmekle suçlamasını başka hangi mantıkla okuyacağız? “Kılıçdaroğlu darbe yedi” görüntüsü iktidar çevrelerine, “İşte bu CHP en çok iç kavgayı bilir, yine aynı şeyi yapıyorlar” söylemine de neden olabilir. Bütün bunları en iyi gören ve Kılıçdaroğlu’na zarar vermeyeceğini söyleyen de Önder Sav olduğuna göre, bakalım yarın ne olacak?