Paylaş
Önceki gün seçimin ve CHP üzerine değerlendirme yapmıştım; bugün de devam etmeyi planladığım için diğer parti gruplarını izleyip CHP grubuna geçtim.
Yazıma, Kılıçdaroğlu’nun seçim tahlilini dinleyip öyle başlayacaktım.
Biz yıllardır yazıp duruyoruz, TBMM Başkanı Cemil Çiçek de söylemekten yoruldu; ‘grup toplantıları miting meydanlarına döndü, ciddiyet kalmadı’ diye.
O toplantıların sertlik ve öfke merkezine dönüştüğünü de çok yazdık.
CEKETTEKİ YIRTIK YÜZDEKİ ŞOK
Ciddiyet gibi güvenliğin de sıfırlandığı o salonlar hıncahınç dolduğu için biz gazetecilerin oturup liderleri dinleme şansı artık yok.
O nedenle birkaç yıldır, içerideki havaya baktıktan sonra grupları kulisteki TV’den izleyenler arasına biz de katıldık.
Dün de Kılıçdaroğlu, grup başkanvekilleri ile birlikte kuliste görününce, geçişlerini bekleyip en uygun koltuğa doğru yöneldim.
Daha yerime oturmamıştım ki CHP ve BDP gruplarının açıldığı iç kuliste gürültü koptu, ‘kavga çıktı’ sesleri yükseldi.
İki adım atınca arka planda birilerinin tekme tokat kavga ettiğini, Kılıçdaroğlu’nun geri döndüğünü, yani bize doğru geldiğini gördüm.
Kavga, grup kapısının önünde sürdüğü için Kılıçdaroğlu’nun kulisten geçip diğer kapıyı kullanacağını sandım.
Saldırının Kılıçdaroğlu’na yapıldığı o ana kadar hiç aklıma gelmedi.
Kargaşa ve gürültü sürerken Kılıçdaroğlu birkaç adımda tam önüme geldi.
İlk, ceketinin sol omuz hizasında bir karışlık yırtığı gördüm.
Anında gözlüğünün yokluğunu ve sol gözünün alt kısmındaki kırmızımsı kabartıyı fark ettim, Kılıçdaroğlu’nun yüzündeki şok hali de bunu tamamladı.
CHP-MHP ÇATIŞMASI YARATMAK
Kılıçdaroğlu, kendisini çevreleyen arkadaşları arasında makamına geçti.
Doğrusu döneceğini beklemiyordum ki biraz sonra ceketsiz, grup salonuna doğru ilerleyen İstanbul Milletvekili İhsan Özkes’le karşılaştım.
Canı çok sıkkındı, “Olacak şey değil, yine de Kemal Bey konuşacak” dedi.
Ceketinin olmadığını ima ettim, Kılıçdaroğlu’na verdiğini söyledi.
2-3 dakika geçmedi ki Kılıçdaroğlu yeniden kuliste göründü.
Kürsüdeki Kılıçdaroğlu, konuşması boyunca ne kadar etkilenmediğini gösterse de henüz yaşadığı şoku atamamıştı, grubun havası da aynıydı.
Kılıçdaroğlu, düşünceli bir yüz ifadesiyle yeniden odasına çıktı.
Biraz sonra Deniz Zeyrek ve Utku Çakırözer ile odaya girdiğimizde Kılıçdaroğlu elinde bir mendil, gözünün altına dokundurup duruyordu.
Etrafını sarmış olan milletvekilleriyle konu üzerinde konuşuyordu.
Kılıçdaroğlu, saldırı anını ayrıntılı anımsamıyor, saldırganın ne dediğini dahi duymamış, ancak CHP’li gençlerin “Genel Başkanımızı nasıl yumruklarsın” diye bağırdıklarını duymuş.
Kendisi de odadaki arkadaşları da bunu bireysel bir saldırı olarak görmüyor, organize bir saldırı ile karşı karşıya olunduğuna inanıyorlar.
Saldırganın kimliği açığa çıktıkça odada, “CHP ile MHP arasında kavga çıkarmaya yönelik bir komplo” diyenlerin sesi çok yükseldi.
Saldırganın karıştığı suçlarla alışkanlıkları konusundaki bilgiler detaylandıkça da buna, “organizasyonu yapanlar için en uygun suçlu tipi” değerlendirmesi eklendi.
Paylaş