Paylaş
PKK’lılar sınıra dayanıp teslim olduğu günlerde, “Babası, 20 yıl PKK’yı besleyip büyüttü, Türkiye’nin başına bela etti” denilen Suriye Devlet Başkanı Beşar Esat da Türkiye’nin AB üyeliği için kulise çıkacak.
Başka bir açıdan bakarsak, Türkiye’nin bölgedeki yeni konumu ve izlediği siyasetin sonucunu ortaya koyan bu bilgi nerden çıktı, diye sorabilirsiniz.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 7 Ekim’de Fransa’ya gitti, Türkiye’nin üyeliği önündeki en büyük engel olarak görülen Devlet Başkanı Sarkozy ile buluştu.
İşte o geziden Gül, şaşırdığı, beklenmediği ama Türkiye için oldukça sevindirici ve son derece önemli gördüğü bilgi ve bulgularla döndü.
Ayrıntıdan önce Fransa-Suriye ilişki düzeyini anımsatmaya gerek yok; ama Fransa’nın gelecek 10 yılda ilişkilerini en çok geliştirme kararı aldığı ülkelerin başında Nazarbayev’in Kazakistan’ı olduğunu bilmeyenler çıkabilir.
BAŞINDA BOZA PİŞİRİYORLAR
Gül, o gezisinde, Esat’la Nazarbayev’in, birbirlerinden bağımsız, sık sık görüştükleri Sarkozy’ye, her fırsatta Türkiye’nin önemini anlatıp AB üyeliğinin yararlarından dem vurmuş olduklarını fark etti.
Türk heyetini çok mutlu eden bu sürprizi hissettiren de Fransız tarafı oldu. Araya, o gezinin bunun gibi yansımayan bir tarafını daha sokuşturalım.
Gül, yaklaşık 80 ülkenin devlet, hükümet ve parlamento başkanları ile aynı masada buluştu, onların konuşmalarını dinledi; ancak bunların hiçbiri Fransa Senato Başkanı Gerard Larcher kadar Türkiye’yi göklere çıkarmadı.
Bu konuşmanın Türk tarafında, “Burada başka bir Fransa da var”duygusunu fazlasıyla hissettirdiğini söylemeliyim.
Suriye ile ilişkilerin savaşın eşiğinden bu noktaya gelmesini devrimsel nitelikte bulan Gül için bugün ağırlayacağı Nazarbayev ve ülkesi de çok özel.
Bunda Nazarbayev’in Türkiye’ye dostluğunun etkisi belirleyici unsur.
Örneğin; Türk Dilini Konuşan Ülkeler İşbirliği Forumu’nun Konsey’e dönüşmesinde, kuruluşun merkezinin İstanbul ve buna bağlı olarak ilk genel sekreterinin bir Türk olmasında en büyük destek Nazarbayev’den geldi.
İNŞAAT MI ARTIK YETER
Nazarbayev, Türkiye konusundaki samimiyeti sadece bu konularla sınırlı tutan bir lider değil, yol gösterici şöylesi önerileri de oldu:
“Firmalarınız ülkemizde büyük işler yaptı, çok da memnunuz. Ama neredeyse sadece inşaat sektöründe varlar. Artık başka sektörlere de kaysınlar. Enerji ve madencilikteki zenginliğimiz ortada. Buğday üretiminde dünya ikincisiyiz. Türk firmaları başta bu sektörler olmak üzere diğer sektörlere de yönelmeli.”
Gül de bu tavsiyeleri dikkat aldı; Nazarbayev’le İstanbul’da bugün buluşacak işadamlarının bu tavsiye doğrultusunda seçilmesi talimatını verdi.
Malum Türkiye, Rusya’ya yönelik yeni politikasında, “Bu ülkede ikinci din İslam, ikinci dil ise Türkçe” gerçeğini temel almaya başladı.
Bunda da etkisi oldu mu bilmiyorum; ama Gül için Nazarbayev çok önemli.
NOT: Kimileri bu saatten sonra ne faydası olabilir diye düşünebilir; ama Suriye ile ilişkiler bu samimiyete varmışken, biz yine de şu PKK’nın 20 yıllık arşivlerini oğul Esat’tan istesek; Apo’nun el konan parası nerede, ne kadardı gibi bilgileri alsak iyi olmaz mı?
Çünkü, bu coğrafyada yarının ne olacağının garantisi yok.
Paylaş