CHP’de, bu kez "senin adamın, benim adamım" değil, "kim kazanır" dendiği için belki de ilk defa "kazanma" arzusunun öne çıktığını söyleyebiliriz.
Kolay değil, (hálá adına anket demeseler de) CHP yönetimi, yıllardır direndiği yoklama yöntemine başvurdu; öne çıkan kimse onda karar kıldı.
Bu nedenle, Anayasa Mahkemesi’ne başvuru hakkı sayı sınırına dayansa da milletvekilleri Özlem Çerçioğlu ile Kemal Kılıçdaroğlu aday yapıldı.
Geçen seçim Murat Karayalçın’a konan ambargo tereddütsüz kaldırıldı. Sonuçta AKP "parti adı önde" derken, CHP "parlak isimler" aradı.
Yarışın kırılma noktası İstanbul olacağı için de CHP, Kılıçdaroğlu, dedi.
Yoksa "Adaylığı yıpratma amaçlı" tezini savunanlar yanılıyor diyebiliriz; CHP, kamuoyuna duyurulmayan pek çok tanınmış ad da dahil, yapılan tüm yoklamalarda önde çıktığı için Kılıçdaroğlu’nu yeğledi.
YETER Kİ ALSIN DA
Dün konuştuğum Deniz Baykal’ın şu sözleri de bunun göstergesi:
"Türk siyasetinin en büyük Oscar’ı İstanbul belediye başkanlığı. Kemal’e verdiğimiz ödül bu. Alsın da orayı, nereye kadar giderse gitsin. Bizim ne kaygımız olur ki, övünmek dışında. Çok araştırdık, sonunda Kemal’de karar kıldık. Doğru yaptık. AKP’yi sarsacak bir adım atıyoruz. Kemal orayı alacak; almasa da yine başımızın tacı olacaktır."
Özlem Çerçioğlu’nun da aynı gerekçelerle seçildiğini anlatan Baykal, "Çok çalışkan, halkla çok iç içe bir arkadaşımız.Önde olduğunu gördüğümüz için aday yaptık.Onun da başaracağına inanıyorum" dedi.
"Çerçioğlu’nunki fedakárlık" denebilir; ama sanırım kararında, "İlime doğrudan hizmetin ilk yolu belediye.Aydın halkı bunu istiyor, partime de en büyük katkıyı böyle yapacaksam, görevim" anlayışı etkili oldu.
Sohbetimiz Çerçioğlu nedeniyle, kadın adayların azlığı noktasına da gelince Baykal, gelecek seçimlere yönelik daha umut var konuştu.
Bursa gibi büyük bir ilde başarılı bir işkadını olan Sena Kaleli’yi aday yaptıklarına dikkat çekerken, ondan övgü ve umutlu söz etti; İris Şentürk’ün Antakya’da bir kez daha seçim alacağından emin göründü.
Bu arada Baykal, "Her seçim kadın aday diyorsun, bak senin memleketin Erzincan’da da adayımız Nuray Uygun.Kastamonu’da Müjgan Alagöz’ü aday yapmamız da önemlidir" diyerek bana taş atmayı da unutmadı.
AKP’NİN KADIN VİTRİNİ ÇARMIKLI
Önceki akşam Devlet Bakanı Nimet Çubukçu da bizi, siyasete girdiği ilk günden beri tanıdığım, kongrelerde liderlerin listesini delip ANAP yönetimine girmesine, delege seçimlerinde ilk sıralarda çıkmasına rağmen erkeklerin haksızlığına uğrayan Beşiktaş adayı Sibel Çarmıklı ile buluşturdu.
Ordu’da Ayşe Bahar Çebi aday yapılsa da bu seçimlerde AKP’nin kadın aday yüzünün Çarmıklı olacağını söyleyebilirim ve Çubukçu da bunun farkında.
O nedenle, İstinye Park’taki yemekte durumu şöyle özetledi:
"Beşiktaş benim bölgem ve seçim sorumlusuyum. Ben de sandığa giriyorum.İki nedenle: Bir, aday kadın; iki, İstanbul’un en önemli merkezi burası.Dayanışmam en üst düzeyde olacak. Göreceksiniz seçimi alacağız. Sibel Hanım da tüm kadınların belediyelerdeki başarısının en güzel örneğini verecek."
Dilerim halk ve de öncelikle kadın seçmen, oylarıyla bu kez bir farklılığa damga vurur, kadınlar seçimden alınlarının akıyla çıkarlar.