Paylaş
Genel Kurul’dan hışımla kulise çıkıp seslendiği korumaları yanına gelince, “Buradaki tüm ziyaretçileri derhal dışarı çıkarın” talimatı verdi.
TBMM İdare Amiri olmadığı için bu yetkiye sahip değildi, bunu geçtik.
Korumalarının da, bırakın kulise müdahale etme, oraya girme hakkı dahi yoktu; ama bunu düşünecek ruh halinde olmadığı görülüyordu.
Korumalar ise yetkilerinin farkındaydı; o nedenle talimatı, önce TBMM görevlisi polislere ilettiler, sonra onlarla birlikte işe koyuldular.
Bu arada emri veren de kulisteki oturma grupları arasında dolaşıyor, sert bir ses tonuyla, “Dışarı çıkın arkadaşlar, işler yürümüyor” diyordu.
KOLUNDAN ÇEKİŞTİRİLEN VEKİLLER
Polisler telaşla kulisi boşaltırken, üç yabancı ziyaretçi de şaşkınlık içinde, “What’s happening?” (Neler oluyor) deyip duruyordu.
Kulisteki vekiller grup yöneticilerinin bu tür uyarılarına alışıktı; ama bu kez durum farklıydı ve uyarıyı yapanı hiç böyle sinirli görmemişlerdi.
Ziyaretçiler çıkarılırken o, kulise açılan koridorların ta uçlarına kadar gitti; kimini kollarından çekiştirdiği vekillere, “İçeri lütfen” dedi.
Bu emri veren kişi İçişleri Bakanı Beşir Atalay’dı.
Genel Kurul’da Kamu Güvenliği Müsteşarlığı Kanun Tasarısı görüşülüyordu.
Daha doğrusu görüşülemeyen tasarı, çok değil 20 madde ve Temel Yasa ayrıcalığına sahip; yani iki maddelik bir tasarı hızıyla yasalaşabilirdi.
Muhalefet direniyor, maddeler için önergeler veriyor, yetinmiyor hemen hemen her aşamada “karar” veya “toplantı yeter” sayısı istiyordu.
Örneğin sadece o gün, bu nedenle görüşmelere tam 8 kez ara verilmişti.
Çünkü Genel Kurul’da 336 AKP milletvekilinden 184’ü bulunamamıştı. Dün, ikinci bölüme başlandığında ise 18 gün geçmişti.
GRUPTA YÜKSELEN UĞULTU
Niye mi anlattım bütün bunları?
Bir bakanın grubundaki itibarı da onun tasarılarının hızını belirler.
Tablo gensoru kıskacındaki Atalay’a AKP grubunun bakışının işaretidir.
Açılım politikaları nedeniyle grupta, Atalay’a gizli bir protesto yükseldiğinin, Başbakan Tayyip Erdoğan da Atalay da farkındadır mutlaka.
Sadece tasarının bu seyri değil, geçen haftaki AKP grubunda Erdoğan, “Bu konuda Beşir Bey’den ayrıntılı bilgi alabilirsiniz” dediğinde yükselen uğultu da Atalay için çalınan çanların çokluğunun işareti gibi.
Buradan kimse, CHP gensorusu sonuç verir diye bakmasın; aksine Atalay’a nefes aldırır ve CHP’nin asıl amacı da bu olabilir.
NOT: “Anneye yok mu” başlıklı haberimizdeki asker Doğa Pamir’ den mektup aldım. ABD’de çalışan Doğa, annesinin sitemine hak verdiğini, onu anladığını yazıyor. Kısa dönem olsa da vatan görevini hakkıyla, severek yapmaya çalıştığını anlatan Doğa, özetle, “Ben de komutanlarıma bu konuda bir mektup yazacaktım; ama böyle gündeme gelmesinden memnun değilim. Çünkü 16 ay, zor koşullarda görev yapan binlerce askerimiz var. Komutanlarım bize her yardımı yaptı. Ve de TSK’ya yönelik haksız eleştirileri üzüntüyle izliyorum. Kimileri bunu da böyle kullanmak isterse çok üzülürüm. Ne benim ne de annemin böyle bir amacı yok, olamaz” diyor. Doğa’nın özenini buradan belirtmek istedim.
Paylaş