Bunun üzerine, "Hiç işçi çalıştırdı mı ki işvereni anlayabilsin" eleştirileri yapıldığını anımsattım; bana yanıtı şu oldu:
"Kriz dönemlerine denk gelmese ve çok sayıda olmasa da çalışanlarım oldu. Siyaset falan derken, işlerimi tasfiye ettim. Sıkıntılarda hiçbir zaman önceliğimi işçi çıkarmaya vermedim. Çünkü; 13-14 yaşında amelelik yapmış biri olarak, bunun ne anlama geldiğini hiç unutamam. İşsizlik ağır sosyal bir sorun."
TANIDIKLARININ YAPTIÄžI
"Hemen işçi çıkarmak beni isyana götürüyor" sözüyle düşüncelerinin arkasında durmaya devam ettiğini gösteren Çelik’in gerekçesi ise şöyle:
"Bu ülkede 5 yıl güzel şartlarda yaşadıysan; şimdi zorlukta, ilk akla gelen işçi çıkarmak olmamalı. Hazmedemediğim örnekler görüyorum, tanıdıklarım var. Tamam, krizden gerçekten etkilenmişsin, yapacağın bir şeyler var; ama kriz daha kapısından girmeden işçi atıyor, ’Kapatıyorum’ diyor. Bunu doğru bulmuyorum. Önce bir bak, başka yapacakların var mı?"
Ne yapılabilir sorusunu yönelttiğimde ise Çelik, önce "En azından 3 ay şansı var.Niye?Kısa dönem çalışma ödeneği getirdik. Ücretine göre, çalışan başına 255-450 YTL arasında ödeme yapıyoruz. Başvuranlar da var" dedi.
Çelik’in verdiği bilgiye göre, şu ana kadar 90 firma başvuru yapmış; araya bayram girse de müfettişlerin hızlı çalışmasının ardından dördünün talebi karşılanmış, diğerleriyle ilgili incelemeler de kısa sürede bitirilecek.
Denizli’de bir firma bin işçi çıkarmak üzereyken hemen devreye girilince, firma kararından vazgeçmiş; firmaya ilk ödeme de aybaşında yapılacak.
Çelik, gerektiğinde ödemede süreyi 6 aya, miktarı ise daha yukarı çekmeye hazır olduklarını anlatarak, "Aldığımız başka tedbirler de var" dedi.
ONDAKİ RAKAMLAR ÜRKÜTÜCÜ DEĞİL
Önceden işletmelerin hak edişlerinin, SSK borçlarını ödeme koşuluna bağlandığını, bu nedenle işverenin banka kredisi kullanarak borcunu kapattığını, sonra hak edişini aldığını aktaran Çelik, devam etti:
"Şimdi ise bankaya yollamıyoruz işvereni. SSK borcu, hak edişinden düşülerek faiz yükü kaldırıldı. Organize sanayi statüsündeki değişiklikle de inşaat maliyetlerinde ciddi düşüş sağladık. Böyle çok tedbir aldık, alıyoruz da. Bu nedenlerle ’Biraz sabır’ diyoruz."
Çelik, sitemlerine rağmen önüne konan rakamlardan ise memnun sayılır.
O rakamlara göre, temmuz ayında 121 bin olan işsizlik ödeneğinden yararlanan sayısı, kasım sonunda 165 bine yükselmiş.
Sigortalı sayısındaki fark ise eylül ile ekim arasında eksi 50 bin.Â
Aynı dönemde işyeri sayısındaki gerileme de 4 bin dolayında.
Çelik’in ifadesiyle, bu rakamlar, "Hálá ürkütücü değil".
Bilmem kabul görür mü; ama Çalışma Bakanı’nın koltuğundan manzara bu.