BU köşeden zaman zaman bürokrasideki bazı uygulamaları dile getiriyorum.
Bugün de Türkiye’nin en önemli kuruluşlarından olan, milyarlarca dolarlık ticarete hükmeden BOTAŞ’ın Genel Müdür Vekili Rıza Çiftçi’den söz edeceğim.
Çiftçi, 1989 yılında komiser yardımcısı olarak başladığı kamu görevini, uzun yıllar, yatay geçiş yaptığı Maliye Bakanlığı Mali Planlama Koordinasyon Daire Başkanlığı’nda sürdürdü.
ABD’de kaldığı dönemde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler ile yakın ilişki kurduğu bilinen Çiftçi, Kemal Unakatın’ın Maliye Bakanı olmasıyla beraber Özel Kalem Müdürlüğü görevini üstlendi.
Burada birkaç ay çalışan, 2003 Şubat’ında genel müdür yardımcısı olarak BOTAŞ’a atanan Çiftçi, altı ay önce genel müdür vekilliği görevini üstlendi.
MASAJ YAPTIRDIM ÜCRETİNİ ÖDEYİN
Çiftçi, BOTAŞ’a geçtikten üç ay sonra, 23-26 Mayıs 2003 tarihleri arasında Türkiye’nin en lüks otellerinden The Ritz Calton’da üç gece konakladı.
Elimde seri numarası 320100, teyit sırası 47057 olan ve "BOTAŞ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ BİLKENT PLAZA" adresine kesilmiş bu konuklamayla ilgili fatura var.
Faturanın bedeli 1 milyar 132 milyon 430 bin 556 lira.
Bu faturanın ayrıntılarına baktığımızda ilginç giderler görüyoruz.
Üç sabah da her biri 52 milyon lira tutan kahvaltılarını odasında yapan Çiftçi’nin bu harcamasında bürokratik geleneğe aykırı bir unsur bulunamaz.
Ancak şu harcamalara ne demeli?
24 Mayıs günü, otelin SPA merkezinde masaj yaptıran Genel Müdür Vekili, muhtemelen bir bayan görevliden aldığı bu rahatlama amaçlı hizmetin karşılığını cebinden karşılamak yerine kuruma fatura ettiriyor.
Bu amaçla BOTAŞ’ta kesilen fatura 95 milyon lira oluyor.
Faturaya göre, "Abur cubur" olarak nitelediğimiz odadaki yiyecek ve içeceklere karşı da Çiftçi’nin iştahı oldukça açık.
Çiftçi, 81 milyon lira karşılığında odadaki Pringles Chips, Twix, Joblerone, Nestle Pistachio, Mars Bar, Pistachio yiyor; Peach Juice (şeftali suyu), Danone Akımane Soda, Still Water Small (maden suyu) içiyor.
BLUE EVIL EYE
Genel Müdür Vekili’nin bir sürprizi de faturanın bir sonraki kaleminde.
Faturanın bu kaleminde İngilizce yazılmış, "Blue Evil Eye" ibaresi var.
"Nazar boncuğu" demek olan bu ibarenin karşısında 24 milyon lira yazıyor.
Çiftçi, genel müdür yardımcılığına yeni atandığından, bu harcamayla kendisini nazardan koruma amacı gütmüş olabilir. Boncuğun yararı da görülmüş olmalı ki Çiftçi, bugün BOTAŞ’ın bir numarası.
Bürokrasi tarihimizde böyle bir fatura kestiren olduğunu hiç sanmıyorum.
İki bakana yakınlığının da Çiftçi’ye bu hakkı getirmeyeceği kesin. Çünkü harcadığı para AKP söylemi ile "garip gurabanın" parası.
Yoksa, ’AKP döneminin bazı bürokratları masajsız da boncuksuz da yapamaz’ diye düşünmemiz mi gerekecek?
Çiftçi’yi arayarak, bu meraklarımı gidermeyi; yurtdışına yaptığı gezilerden dönüşte, tutkunu olduğu Paris’te kaç kez konakladığını sormak istedim.
Çok meşgul olduğunu tahmin ettiğim için bize yanıt veremeyen Çiftçi’ye ümit ederim bu soruları bizim adımıza soracak bir amiri çıkar.