DEVLET Bakanı Faruk Çelik, kasım ayında Köln’de, şehrin merkezi bir yerinde görkemli bir caminin temel atma törenine katıldı.
Törende Köln civarı belediye başkanları, Tarsus’taki Saint Paul Kilisesi’ni gündeme getirip Çelik’e şunları dediler: “Bunu Köln’deki bu camiye karşılık olarak gündeme getirmiyoruz; ama Katolik dünyası için burası neredeyse sizin Mekke’niz gibidir. Oraya gidip hacı oluruz dediler. Burayı ibadete açmanız güzel olur.” Çelik, dönüşte konuyu Başbakan Tayyip Erdoğan, Vakıflar’dan sorumlu Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ve Kültür Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ile konuştu; hepsi de talebe, “Olur” verdi. RESMİ YAZIŞMA BAŞLADI Çelik, konuyu neden bu kadar önemsediğini şöyle anlattı: “Bizim bu kararımız da Köln’de bir cami açılmasına karşılık mütekabiliyet amaçlı değil. İnançlara saygının gereği. Eğer o insanlar için burası hac mekanı olarak kabul ediliyorsa, saygı gerek. Bundan Türkiye’ye bir zarar gelmez. Aksine güzel bir fırsat çıkar.” Bu arada, Köln’deki aynı törende Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu’nun, “Tarsus’taki Aziz Paul Kilisesi’nin kilise olarak hizmet vermesini istiyoruz” dediğini de kayda geçirerek yeniden sürece dönelim. Kilise, halen müze olarak Kültür ve Turizm Bakanlığı’na tahsisli. O nedenle ilk harekete geçen de Günay oldu; Arınç’a bir yazı yolladı. Konuyu Günay ile de konuştum, Vatikan’ın 2009’u St. Paul yılı ilan ettiğini anımsatıp, “Kutlamalar nedeniyle 2009’da talep edildiği her gün burası ibadete açık tutuldu. Müze olduğu halde maddi karşılık da alınmadı” dedi. Vakıflar’a yazdıkları son yazı ile buranın kendilerine yeniden tahsisini istediklerini de anlatan Günay, nedenini şöyle açıkladı: “Geçen yıl da konuya ‘insanlık için önemli’ diye baktığımız için öyle davrandık. Şimdi de aynı anlayış içindeyiz. Eğer Vakıflar tahsisi yaparsa, Özel İdare, Belediye ve İstanbul Katolik Kilisesi işbirliği içinde yeni uygulama yaparız. Tavrımız yasakçı değil, insani; makul taleplere de açık.” AMA DÜNYA NE YAPIYOR Günay’ın bu sözleri Katolik dünya için büyük bir müjde anlamına geliyor. Günay da bunun farkında; ama bu vesile ile haklı bir sitemde de bulundu. Her makul talebi karşıladıklarını vurgulayan Günay şunları dedi: “Akdamar Kilisesi için yaptıklarımız da ortada. O tarihi yapıda eğer bir haç varsa onu da yerine koyacağız. Ancak biz bunları yaparken, Ermenistan ve bazı ülke parlamentoları neler yapıyor? Parlamentolardan aleyhimize kararlar çıkarılıyor, çıkıyor. Bunu anlamak mümkün değil.” ÇELİK’E SALDIRANLAR İÇİN NOT: Faruk Çelik’in, Erzincan iddianamesinde 3. Ordu Komutanı Sardıray Berk’in Alevi köylerine yardım etmesiyle ilgili ifadelere yönelik sözlerine özellikle hükümet yanlısı medyadan gelen tepkileri anlamak mümkün değil. Ne yapalım; bazılarının savcıdan çok savcı olduğu bir dönemi yaşıyoruz. Efendim, o ifadeler iddianame eklerinde ve bir Ergenekon fişleme ifadesiymiş! Fişlenen de Ergenekoncu, fişleyen de! Kafalar karışıyor; ama yine de ne güzel savunma! Oysa, iddianamenin 57’nci sayfasında, eklerle listesinde parantez içi en uzun özetin (tamamı gibi) bu bölümde yapılması hiç önemli ve anlamlı değil, öyle mi? Helal size...