Paylaş
Başbakan Tayyip Erdoğan ile Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’un baş başa görüşmesinde, Başbuğ sıkıntılarını aktarınca Erdoğan da, “Top şimdi Cumhurbaşkanı’nda” diye yorumlayabileceğimiz bir yanıt vermişti.
Malum önceki günkü MGK’da aynı konu üzerinde uzun görüşmeler yapıldı; yetinilmedi toplantı sonrası Cumhurbaşkanı Gül, Erdoğan, Başbuğ, Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek ve Adalet Bakanı Sadullah Ergin ile yeniden bir araya gelme gereği duydu.
Dışarı yansıyan hava, bu konuda Gül’ün hakemliğine başvurulacağı yönünde.
Buna aslında hiç gerek yok, zaten yetki de karar da Gül’ün.
Ya veto edecek ya da onaylayıp yasalaşmasını sağlayacak.
VETO İÇİN TÜRBAN PAZARLIĞI
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’a bakacak olursak Gül’ün şu iki nedenle veto yetkisini kullanması söz konusu olabilir:
Düzenleme Anayasa’nın 145. maddesine açıkça aykırı.
MGK’nın iradesi bu yönde oluşabilir.
Bu iki olasılığa rağmen, Gül’ün, hükümetin önemli gördüğü hiçbir düzenlemeyi iade etmediğini anımsattım; türban düzenlemesini örnek verdim.
Baykal, o noktada ilginç bir ayrıntıya girdi; şunu anlattı:
“Türban düzenlemesiyle bunu karıştırmayın. O kendisinin de kavgasını verdiği bir konuydu. Daha önemlisi, bizimle pazarlık yapmak istediler. Haber gönderdiler, ‘CHP de türban konusunu çözme sözü versin, veto gelecek’ dendi. Biz pazarlığa girmeyince veto çıkmadı. Ancak bu kez Cumhurbaşkanı’nın daha duyarlı davranmasını beklememiz son derece doğal. Umarım böyle olur.”
Baykal, düzenlemeden Erdoğan’ın önceden haberli olduğunu, teşvik edip, talimat verdiğini dahi düşünüyor.
Eğer Baykal’ın bu saptaması doğruysa, Gül’ün, Erdoğan’ın iradesi olmadıkça, veto yetkisini kullanacağına hiç olasılık vermem.
(Bakınız son örnek: Mayınlı arazilerin temizlenmesi yasası.)
Ancak belki bu kez yanılırım; hazır, TBMM Başkanı Köksal Toptan, “CHP, zaten konuyu Anayasa Mahkemesi’ne götürecek, orası denetimi yapar” demiş; CHP de Köşk’ün kararını beklemeden bu yöndeki iradesini açıklamışken, Gül topu Yüce Mahkeme’ye atabilir.
Hem onaylayıp hem de Anayasa Mahkemesi’ne gitmesi ise tam bir sürpriz olur.
YASAMADA ZOR DÖNEM
Türkiye, düzenlemeyi sadece askerlerle ilişkisi üzerinden tartışıyor; oysa işin bir de TBMM’nin yasama görevini yapmasıyla ilgili sonucu var.
Muhalefet direnince mayın tasarısı haftalarca yasalaşamadı, ama uzlaşma sağlanınca bir haftada onlarca yasa tasarısı kabul edildi.
Gece yarısı yapılan ve CHP’nin, kendisinin aldatıldığına inandığı düzenlemeden sonra ise iktidar için işler eskisi kadar kolay olmayacak gibi.
Aldatılmışlık duygusu CHP’de en çok da yöneticilerle milletvekillerini etkilemiş görünüyor; tanık oldum, bu CHP’liler, AKP ile bir daha hiçbir şekilde yasama işbirliği yapılmaması konusunda Baykal’a ciddi baskıda bulunuyor.
TBMM’de ise, başta AB ile ilgili, çok önemli ve uzun yasal düzenlemeler bekliyor; o nedenle hükümetin bu konuda telafi edici bir yol bulması şart.
Paylaş