Paylaş
İşe reform paketinden başlayıp bazı ayrıntılar verelim.
Yazıldı, çizildi; paket, üye sayısını 7’den, (5’i Yargıtay ve Danıştay’dan geliyor, ikisi ise Adalet Bakanı’yla müsteşarı) 21’e çıkarmayı öngörüyor.
Bu 21’in 19’unu kürsüdeki hâkim ve savcılar, Yargıtay, Danıştay, TBMM ve Cumhurbaşkanı seçecek; diğer iki üye ise yine bakan ile müsteşar.
19 üye doğrudan seçilecek; yani cumhurbaşkanının önerilen 3 isimden birini seçtiği mevcut uygulama sona erdirilecek.
Bakan yine HSYK’nın başkanı olacak; ama kurulun işleyişi önemli ölçüde değişeceğinden bakanın etkisi bugüne göre çok sınırlı düzeyde kalacak.
YENİ DENGE 12/9
Önerilen modele göre, HSYK’nın icracı üç daire başkanlığı olacak; savcı ve hâkim atamaları, bunlarla ilgili şikâyetleri değerlendirme, müfettiş görevlendirme bu dairlerin işi olacak, bakan izni veya onayı gerekmeyecek.
Başkanlıkların kararlarına itiraz mercii HSYK Genel Kurulu olacak.
Burada kritik soru, üyelerin nasıl dağıtılacağıdır; işte onun ayrıntıları.
En az 7 üyenin kürsüdeki hâkim ve savcıların seçiminden çıkacağı kesin gibi, beş üyeliğin Yargıtay ve Danıştay’da kalması büyük olasılık.
Cumhurbaşkanı ile TBMM’nin, yargı dışındaki hukuk adamları arasından seçeceği üye sayısı en fazla 7 olabilir; ama bu rakam düşebilir de.
Anlaşılan 21 üyeden, bakan ve müsteşarla birlikte 9’una siyaset mührü vurulacak, böylece 2/5 olan denge 9/12 olacak.
DOĞRUDAN MÜFETTİŞ GÖREVLENDİRİLDİ
Şimdi HSYK’yı uzun süre gündemde tutan ilk konuya dönelim; Ergenekon soruşturmasının hâkim ve savcılarına yönelik şikâyetlerden söz ediyorum.
HSYK’nın 5 yargıç üyesi, kendilerine önemli şikâyetler ulaştığını belirterek, Zekeriya Öz başta, Ergenekon hâkim ve savcılarının bazıları hakkında soruşturma açılmasını, bazılarının da yerlerinin değiştirilmesini önermişti.
Yer değiştirme kabul edilmemiş; ama Bakan Sadullah Ergin, şikâyetler için “Gereğini yapacağım” demişti; öğreniyoruz ki bakan sözünü tutmuş.
Bakan, bu onayı ile “Çekinecek bir şeyimiz yok” mesajı vermiş oldu.
Uyarayım; Mehmet Ali Şahin bakanken işleme konan, biri hariç hepsi için “Soruşturmaya yer yok” kararı çıkan dosyalar ayrı, bu işlem ayrı.
Şimdi yapılan, yeni bir soruşturma ve bu kez değişik bir usul izleniyor.
Normalde şikâyetler önce, daha kıdemli bir hâkim ve savcı tarafından incelenir, ciddi görülürse yetkili makam sıfatıyla bakan, müfettiş görevlendirir; müfettişler şikâyeti ciddi bulursa dosya HSYK önüne gelir.
Ergenekon savcı ve hâkimleri için ise Bakan, doğrudan müfettiş görevlendirdi; bu kararı uzmanların, “Şikâyetlerin öneminin göstergesi” diye yorumladığını belirteyim.
İki müfettiş yaklaşık bir haftadır çalışmaya başladı da.
Süre söz konusu değil; ama başta HSYK üyelerine ulaşanlar olmak üzere, kurumsal, bireysel tüm şikâyetler bu müfettişlerce incelemeye alındı.
Şikâyetler çok sayıda; o nedenle zaman sınırlaması yok, ki her dosyada da hemen hemen böyle; ancak incelemenin biraz zaman alması bekleniyor.
Böylece, HSYK’nın yargıç kökenli üyeleri önemli bir süreci başlatmış oldular; bakalım nereye varacak, sonunda ne çıkacak, davayı nasıl etkileyecek?
Paylaş