NİMET Çubukçu’nun, hem Türkiye’nin ilk kadın Milli Eğitim Bakanı olması, hem de kadın ve çocuklarla ilgili bakanlık deneyimi nedeniyle, yeni görevinde neler yapacağı merak edildi.
Henüz bilgilenme ve projelendirme aşamasında olsa da tanıdığım kadarıyla Çubukçu’nun eğitime bakışının bazı ipuçlarını vermeye çalışacağım.
İlk söyleyeceğim; önceki görevinin izlerini yeni dönemde göreceğimiz.
Bu çerçevede kızların okullaşma oranını daha ileri götürecek projelerle okul öncesi erken çocukluk eğitimine "dikkat" diyeceğim.
Çubukçu’nun önceki ve şimdiki görevi, toplumda tedirginlik yaratan şiddetle yakından ilgili olduğundan bu konuda da epey iş yapılacak gibi.
SPOR SALONU VE SANAT ATÖLYESİ
Şu bir gerçek; toplumda veya ailede şiddet eğilimi olsa dahi, bu eğilimi okulda yok etmenin yollarını bulmak; bununla da yetinmeyip, şiddet enerjisini olumlu yönde sinerjiye dönüştürmek gerekiyor.
Bunun en etkili, en kısa yolu ise öğrenciyi spor ve sanata yönlendirmek.
Spor salonları konusunda okullarda bir mesafe kat edildi; ama bundan sonrası için arsa uygunsa hem spor salonsuz okul yapılmayacağını, hem de okullarda sanat atölyeleri kurmaya ağırlık verileceğini söyleyebiliriz.
3-6 yaş arası zeká gelişim dönemi olduğundan, zenginle yoksul, engelliyle sağlıklı çocuğun eşitlenebileceği bir zaman dilimi.
Halen yüzde 33 olan bu çağdaki "okul öncesi eğitimli çocuk" oranı iki yılda yüzde 50’ye, sonraki dönemde de yüzde 75’e çıkarılabilir.
Kanımca en önemli düzenleme, engelliler için yapılacak.
Devrim gibi bir değişiklikle, engelliler için ayrı okul uygulamasından vazgeçilip, engelliyi sağlıklı öğrenciyle birlikte eğitme yoluna gidilecek.
Sanırım bunun ilk ipuçları da önümüzdeki yılın eğitim bütçesinde olacak. Örneğin, işitme engelli her öğrenci için bin dolarlık bir cihaz sorunu ortadan kaldırılıyor; Türkiye’de işitme engelli öğrenci sayısı da 40-50 bin.
İSTANBUL’A ÖZEL İLGİ
Doğaldır ki bu durumda sağlıklı genç için inşa edilen okul binalarından, sesli uyarılı, asansörlü, özürlü rampalı okul modeline geçilecek.
Bir yandan bu modele uygun olmayan okullara "özürlü desteği" verilecek, diğer yandan yeni inşa edilecek tüm okullarda projeler böyle çizilerek daha işin başında "yık, yeniden yap" maliyetinden kurtulunacak.
Bu alanda bir düzenleme de otistik çocuklar için yapılacak gibi.
Henüz sayılarını bilmediğimiz bu çocuklarımız da engelliler gibi normal okullara gidecek; ama özel sınıflarda eğitim alacak.
Uygulama, otistik çocuk sayısını da ortaya çıkaracak.
Çubukçu’nun seçim bölgesi olduğu için değil; ama üretimin ve istihdamın merkezi olma özelliği nedeniyleİstanbul’a özel ağırlık verilecek.
Bunun bir gerekçesi de İstanbul’un eğitimde en kötü 10 il içinde olması.
Bazı eski eğitim bakanlarının illerinin çok çok gerisinde kalan İstanbul’da öyle ilçeler var ki sınıflarda öğrenci sayısı 50’nin çok üzerinde.
Bu amaçla, İstanbul’daki arsa sorununu aşmak için zorlama bazı tedbirler ile okul yapımını özendirici yeni önlemlere başvurulabilir.
Gelecek hafta cuma günü İstanbul’da 90 okul yapımı için işadamlarıyla protokol imzalanması, sanırım Çubukçu’yu yeni görevinde en çok sevindirecek ilk tören olmaya aday.