ÇEVRE ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, DSİ Genel Müdürü’yken, 1 Ocak 2006 günlü "Bu anlayış söylentileri artırır" başlıklı yazım üzerine, 6 bin YTL manevi tazminat talebiyle dava açtı.
Başvuruda, kendisi hakkında delile dayanmaksızın kasıtlı, karalayıcı, asılsız, kamuoyunu aldatan ifadeler kullandığım iddia edildi.
O yazımda, DSİ’nin düzenlediği sanal açılışlarda firmalardan 50 binden 150 bin dolara ulaşan katkı payları alındığını, parayı da DSİ’nin yayın organı gibi görülen Su Dünyası Dergisi’ni çıkaran AFA A.Ş.’nin topladığını; dergiye DSİ ile iş yapan firmalardan yüklü paralarla reklam sağlandığını; dergi çıkarma hakkının ise DSİ Vakfı’na yılda sadece 26 bin YTL katkı yapılması karşılığı devredildiğini belirttim.
Derginin yayın danışma kurulundaki ilk iki ismin, DSİ’nin o dönem bağlı olduğu Enerji Bakanı Hilmi Güler ile Eroğlu olduğunu da belirttim, "Bu dergiye reklam vermeyecek babayiğit çıkar mı" diye sordum.
Sormakta haklıydım; çünkü yılda 5 milyon doları aşan reklam geliri ile katkı paylarının tek kuruşu kamu kuruluşları bütçesinde görünmüyordu.
TAHAMMÜL ET
Davaya bakan Bakırköy 11. Asliye Hukuk Mahkemesi Hakimi Mustafa Akyıldız, hem ilgili özel ve kamu kuruluşlarından belge istedi, hem de avukatım Eylem Çağrı Afacan eliyle sunduğum belgeleri inceleyip şu kararını verdi:
"Olayın kamu yararını ilgilendiren güncel bir olay olduğu; Su Dünyası Dergisi’ni basan firmaya, DSİ Vakfı tarafından imzalanan sözleşmelerle, Vakfa sadece yıllık 26 bin 600 YTL ödendiği, davaya konu yazıda bunun eleştirildiği, reklam gelirlerinin kamu kurumuna değil de özel bir şirkete neden aktarıldığı hususunun sorgulandığı; davacının reklam gelirinden bir çıkar sağladığının ima edilmediği; DSİ’nin düzenlediği temel atma ve açılış törenleri için katılım payı adı altında para toplandığının belirtildiği, bu durumun doğruluğunun İnteks İnşaat. A.Ş tarafından gönderilen cevabi yazıda belirtilmiş olduğu; yazının tamamı değerlendirildiğinde gerçeğe uygun olarak ve eleştiri sınırı içinde yapıldığı; Yargıtay’ın birçok içtihadında tahammül edinme unsuruna yer verildiği, bu şekilde davacının kişilik haklarını zedeleyici bir durumun oluşmadığı anlaşıldığından davanın reddine..."
SADECE DSİ MÜTEAHHİTLERİ
Mahkemenin bu kararı ardından, benim şunları sorma hakkım yeniden doğdu:
Sayın Eroğlu, Su Dünyası Dergisi’nin son sayısına da baktım; artık Danışma Kurulu’nun ilk ismi olduğunuz dergide reklamlar yine sayfa sayfa.
Size de bilgisi sızmış olabilir; sayfası için 2.5 yıl önce, ortalama 20 bin dolar olarak kesilen faturalar, 50 bin dolara yaklaşmış.
Böylesi bir hakkın AFA’ya devri, sadece 26 bin 600 YTL karşılığı sürmekteyse, bu Allah’ın AFA’ya lütfu mu, sizin yönetim anlayışınızın sonucu mu?
Daha önce tanımadığınızı söylediğiniz AFA’ya bu hak nasıl verildi?
Dergiye reklam veren firmalar arasında DSİ ile çalışmayan tek bir müteahhitlik şirketi yok; bu rastlantının nedenini halkımız da öğrenebilir mi?
Duyduğum kadarıyla eski bakanınız Hilmi Güler, konunun üstüne gitmiş; ama Başbakan Tayyip Erdoğan’a yakınlığınız nedeniyle size söz geçirememişti.
Şimdi, bu karar sonrası Başbakan’a yeni bir şey söylemeniz gerekecek mi?