Paylaş
Benzer sözleri, Osmaniye’de Tosçelik’in açılışına giderken, karşılıklı sorularla Türkiye değerlendirmesi yaptığımız çok sayıdaki işadamından da duydum.
Baştan belirteyim, işadamlarının tamamı TBMM’deki son kavgalı oturumdan ve siyasi tansiyonun yükselişinden kesinlikle mutsuzlar.
Bir kısmı, “Canım burası Türkiye, gündemin her gün değişmesine alıştık; o nedenle hiç ilgilenmiyoruz desek yeri” değerlendirmesi yapsa da, çoğu seçimin 2011 Mayıs’ında yapılması düşüncesiyle, bu sertliğin gelecek 16 ay boyunca sürebileceği kuşkusuyla ciddi endişe içinde.
CHP MERAKI ARTIYOR
İşadamları, yeni bir seçimde AKP’nin konumunu sarsacak bir gelişmeye pek olasılık vermiyor; ama hemen hemen hepsi Mustafa Sarıgül ile Kemal Kılıçdaroğlu’nun ne yapacağını sorguluyor, merak ediyor.
Bu merakın özünde, “Muhalefet daha güçlü olur mu” sorusunun yattığı açık.
Gözlerin ilk yöneldiği adres, Kılıçdaroğlu/Sarıgül sorularının da nedeni olan CHP, o nedenle bu partinin 2-3 ay sonraki kurultayı çok önemli.
CHP kurultayı neyi değiştirir, ne anlama gelir diye baktığımızda ise kamuoyunun “yenileşme ve değişim” yönündeki ciddi baskısını, CHP yönetimi ile delegesinin de “iktidara hazırlık” hedefini görüyoruz.
Hangi politikalar değişecek, kadro yenilenmesi hangi düzeyde olacak, önemli. İşadamlarında, “Sarıgül, cesaretli, risk aldı. Kılıçdaroğlu ise iki konuda da henüz kendini kanıtlayamadı. İstekli de görünmüyor” anlayışı egemen.
Kılıçdaroğlu bu eleştirileri bilmiyor olamaz; ama temkinli gitmekte kararlı. Çünkü birincisi kongre süreci devam ediyor, ikincisi CHP tam bir lider partisi.
ODTÜ konuşmasındaki sola yönelik özeleştirileri de temkinli halin son kanıtı. Ancak oradaki sözleri dahi, doğrudan Deniz Baykal’dan gelmese de yönetim ve yönetim destekli bazı teşkilatlardan hafif sitem almış görünüyor. Bu sitemlere rağmen Kılıçdaroğlu’nun geri adım atmaması dikkat çekici.
ANCAK BAYKAL İSTERSE
Baykal istemediği sürece, CHP’de tek bir yenileşme, tek bir değişim olamaz.
Bu açıdan baktığımızda, Kılıçdaroğlu ve onunla birlikte anılan İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin’in çevresinde umut dolu bir hava esiyor.
Baykal’ın, kapalı kapılar ardında, “CHP’de her şey değişecek. Türkiye bunu bekliyor. Şekillenmemizi buna göre yapacağız” dediği anlatılıyor.
Daha ileri gidip, Baykal’ın, “İl Başkanımızın dillendirdiklerinden rahatsız olan çıkıyor; ama kıramadığımız kapılar vardı; Gürsel Bey bunları kırmada başarılı. Devam da edecek” cesaretlendirmesi yaptığı ileri sürülüyor.
Baykal’ın zaman kazanma konusundaki ustalığını, Kılıçdaroğlu’nun önünü kesmeye en arzulu isim olan Genel Sekreter Önder Sav’ın ikinci adamlığına son verme isteksizliğini bilmeyen yok.
Bir işadamı, “İktidar sandığa sahip çıkanındır” dedi; kesinlikle katılıyorum.
Peki; teşkilat, kongre organizasyonunda üstün başarılı Sav’ın, onca seçimin tekinde dahi “sandığa sahip bir örgütlenmeyi” başardığını söyleyen çıkar mı?
“CHP’de Sav’ın yanına konacak daha çok isim var” dediğinizi duyar gibiyim.
O nedenle CHP’de değişim kolay değil ve delege bu kez de bizi yanıltmaz gibi.
Paylaş