SAYIN Deniz Baykal, meydanlara geç çıkmanıza rağmen, kabul etmeli ki Başbakan Tayyip Erdoğan’ın verdiği her kozu da gayet iyi kullanarak başarılı bir performans sergilediniz, CHP önceki seçimlere oranla bir sıçrama yaptı; ancak halkın CHP’ye henüz, ’işte iktidar adayım’ demediği de bir gerçek.
Bunun için daha çok yol alınması gerektiğini siz de görüyorsunuz.
Seçimin ardından "değişim" demeniz, Fazıl Say’ın mektubuna saygılı bir yanıt vermeniz, belli bölgelerdeki oy tablosunu kabul edilmez bulup, buralara yönelik özel çalışma yapacağınızı söylemeniz bunların kanıtı.
CHP gibi köklü bir partinin, sahillerden Türkiye’nin her yanına yayılmasının ülkeyi çok rahatlatacak sonuçlara neden olacağı herkesin kabulü.
İstanbul, İzmir, Antalya bu yolda partiniz için umutlu sonuçlar verdi.
Buralar, "CHP her kesimden oy alabilir" tezini güçlendirdi.
RÜZGAR HER ZAMAN YAKALANMAZ
Kabul, başarı sadece Kemal Kılıçdaroğlu ile Gürsel Tekin ikilisinin eseri değil, sizin de, başarılı diğer adayların da katkısı var; ancak, Kılıçdaroğlu-Tekin ikilisinin bir rüzgar estirdiğini; halkın onlara farklı baktığını ve onlara yönelik beklentinin bitmediğini gördüğünüzü sanıyorum.
Bu ikilinin partide bir çatışma yaratma, liderlik yarışını başlatma niyeti olmadığı görülüyor; ama omuzlarında kendilerine destek vermiş milyonların yükünü taşıyorlar, bu yük onları zorlayacak gibi.
Beklenti, bu ikilinin partide sorumluluk makamına getirilmesidir.
Siz daha iyi bilirsiniz, siyasette işin tılsımı rüzgár yakalamaktır.
O rüzgárlar çok nadir eser, desteklenmezse esintiye döner gider.
Yeni ve başarılı isimleri yönetime katma isteğiniz var, bunun Kurultay toplama dışında bir seçeneği ise yok.
Kurultayı en kısa zamanda toplayıp, yönetime yeni ve başarılı isimleri taşımanız halinde esen rüzgar CHP’yi ilk genel seçime kadar taşıyabilir.
Partide bu yenilenme ve değişimi hayata geçirecek tek kişi sizsiniz.
DAHA CESUR SÖYLEM
CHP’nin kurultay odaklı örgüt yapısının en kısa zamanda, halkın sesi olan, halka daha çok ulaşan bir yapıya dönüştürülmesi zorunlu.
Bunun mevcut yönetimle olmasının zorluğu ortada ve şu iddiaya varım:
CHP Genel Sekreteri, Çankaya belediye başkan adayı dahi olsa seçilemez.
Diğer bazı yöneticiler için de iddiaya varım ve "Baykal iyi, etrafı kötü" demek niyeti ile de hareket etmiyorum; ama gerçeği görüp gereğini yapma konusunda sayısız fırsatlar kaçırdıkları için "Bu isimler artık yüke dönüştü" genel algısı yok farz edilemez.
Bu arada, CHP’nin söylemi daha açık ve cesur olamaz mı?
Somut ve güncel örnekle gidelim; sizin, TSK’nın DTP oylarını değerlendirmeye tabi tutma eğiliminden rahatsız olduğunuzu, Genelkurmay Başkanı’nın yapacağı basınla sohbet toplantısında siyasi değerlendirmelerden kaçınmasını dilediğinizi düşünüyorum; ama "TSK zaten haksız saldırılara muhatap, bir de ben eleştirmeyeyim" mantığı ile davranıyor gibisiniz.
Son olarak; zafer, AKP başarısızlığı üzerinden değil, CHP’nin başarıları üzerinden gelmeli; bunun için de başarısızlığın hesabı iyi yapılmalı.
İşe de Ankara’dan başlanabilir; çok rahat kazanabileceğiniz bu ilde, "Birinci derece sorumluluk aday Murat Karayalçın’ın", dense dahi bir baktırın, il örgütü veya genel merkezin bu sonuçta bir katkısı var mı yok mu?