CHP Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Sevigen’in, çarşaflı yakınları ile CHP’ye katılan Emin Atmaca’dan, Eyüp Belediye Başkan adaylığı karşılığında 600 bin dolar istediği yönündeki iddiaların tartışması sürüyor.
Bir haftalığına yurtdışına çıktığımdan tartışmayı uzaktan izledim.
Doğrusu, adaylık yarışı başlar başlamaz, Sevigen hakkında başkaca iddialar da kulağıma gelmiş, duyduklarımı kendisine sormuştum.
Ciddi denebilecek bir kanıt ortaya konamadığı için Sevigen’in söylediklerini esas aldım.
Bu kez ise ortada konuşan bir aday adayı ve şahit gösterdiği kişiler olunca hem CHP Genel Başkanı Deniz Baykal hem de Sevigen’le görüştüm.
DERHAL, DERHAL İŞLEM YAPARIM
Sevigen’in cephesinden, "İftirayı mahkemeye götüreceğim", "İspatlansın 20 yıllık siyasetimi bırakırım", "Kendim ev yapıyorum, ondan niye ev alayım?Bu konuyu hiç konuşmadık", "Son MYK toplantısında parti yönetimine açıklamalar yaptım. Ama bununla yetinmeyeceğim, hakkımda soruşturma da isteyeceğim", "Bu kişiye aday olmayacağını, daha ocak başında söyledim" sözlerini aktarmakla yetineceğim.
Çünkü burada tutumu asıl önemli olan kişi Baykal’dır.
Baykal, "Mehmet çıktı, ’Siyasi hayatımı bitiririm’ dedi.Bana konuyu anlattı.Ortaya konmuş somut bir belge de yok" diye söze başladı.
Sonra da "Ortada bir kaset var deniyor" eklemesini yapıp, iddia sahiplerine şu açık çağrıda bulundu:
"Kaç gün geçti bu kaset lafının ardından?Neden bu kaset ortaya konmuyor?Koysunlar ortaya, derhal, derhal, hemen işlemi yapayım.Mehmet’in ne yapıp ne dediğine bile bakmam.Ama bunun ötesinde nasıl inanayım?Benim için de ’Kızının yurtdışı hesabına 1 milyon dolar yatırıldı’ denmedi mi?Çıktım, meydan okudum.1 milyon dolar değil, 1 liralık, 1 dolarlık yurtdışı hesabımı bulsunlar, hemen gereğini yapayım, diye.Böyle kanıt ortaya konmadan her iddiayı ciddiye alamayız ki."
Baykal’ın bu sözlerinin ardından, elinde kaset olduğunu söyleyenler harekete geçerse kamuoyu da, biz de konuyu takip etmeyi sürdürürüz.
ATAGOLD’A DÖNÜŞTE RANDEVU
Baykal’la, Kemal Kılıçdaroğlu’nun ortaya çıkardığı Atagold tartışmasını da konuşmak istedim; ancak Brüksel gezisine yoğunlaştığını belirterek, "Kemal ortalığı sarsıyor.Mükemmel bir şekilde götürüyor.Ortaya koyduğu gerçeklerin altını biz de daha sonra çizeriz" demekle yetindi.
Ancak Baykal’la konuşmamdan anladığım, Brüksel dönüşü Atagold tartışmasına CHP yönetimi de katılacak ve şu noktalar üzerinde yoğunlaşacak:
Ciro üzerinden yıllık 1 milyon doları aşkın kira ödeyen, havaalanının en güzel yerini tutmuş bir şirketin kárının 40 bin TL düzeyinde kalması ne anlama geliyor? Burada bir vergi oyunu söz konusu mu?
İzmir ve Ankara havaalanlarında da firmaya ait dükkánlar var. Bunlarla Erdoğan Ailesi’nin üyelerinin bir ortaklığı veya bağı var mı?
Erdoğan’ın çocukları için hamiyet pervane tutum takınan bazı işadamlarına sağlanmış herhangi bir avantaj bulunuyor mu?
AKP döneminde Cihan Kamer’e sağlanan bir özel kolaylık oldu mu?