Paylaş
Sürece katkının muhalefete, sivil toplum desteği getireceğini; paketteki bazı sıkıntılı maddelerde uzlaşma yolu açabileceğini ve bütün bunların yeni bir şansın yakalanmasına neden olabileceğine işaret ettim.
O nedenle CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın salı günkü, “Cumhurbaşkanı yargıyla ilgili üç maddeyi referanduma götüreceğini açıklasın, paketin tümünü 367’nin üzerinde bir oyla kabul edelim” çağrısını ciddiye almalı.
Bir kere, “Bu Meclis anayasa değiştiremez” söyleminden ciddi bir sapma var.
Öbür yanda, gelinen noktada süreci kolaylaştıran bir öneri söz konusu.
ADAY OLMA HAKKI
Baykal’la, bu açıklamaları yaptığı grup toplantısı sonrasında sohbet ettik.
Samimi olduğunu defalarca vurgularken, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, bu çok önemsediği öneri konusunda adım atması halinde Türkiye’de yepyeni bir atmosferin gelişeceği iddiasında bulundu.
Baykal’ın devamdaki sözlerinin tercümesini ise şöyle yapabilirim:
“Sayın Cumhurbaşkanı ile ilgili hayal kırıklıkları yaşamış olabiliriz; ama hâlâ kendisine güvenimiz var. Önerim, Sayın Cumhurbaşkanı’na kendi kanatları ile uçma şansı getirir. Bence gelecek seçimde gerçek cumhurbaşkanı adayı olma şansını da işte bu noktadan sonra sağlayabilir.”
Gül’den, çağrısına karşılık verecek bir tutum almasını beklemeye hakkı olduğuna da inanan Baykal’a bakacak olursak, bunun yapılması halinde Türkiye hem çok rahatlayacak hem de ciddi bir gerginlik ortadan kalkacak.
Baykal, “Sayın Cumhurbaşkanı’nın görevi tam da bu” diyor; o nedenle, “Bu ciddi önerim üzerinde Sayın Cumhurbaşkanı, çok ciddi bir şekilde düşünmeli” anlayışına özel vurgu yapıyor.
SON SÖZÜ HALK SÖYLEYECEK
Sohbette Baykal’a, “Cumhurbaşkanı, önceden söz verip paket TBMM’den geçtikten sonra tutumunu değiştiremez mi?” yönünde soru soran da çıktı.
Baykal’ın, şu yanıtı Cumhurbaşkanı Gül’e güveninin işaretiydi:
“Hayır; böyle bir şeyi kesinlikle düşünmeyin, düşünemeyiz. Sayın Cumhurbaşkanı o açıklamayı yaptıktan sonra milim sapma göstermez.”
Gelinen noktada CHP, süreci yeni ve önemli bir aşamaya getirmiş bulunuyor.
İktidarın buna karşın, “Baykal’ın bir hesabı vardır” anlayışı ile hemen “Hayır”cı bir tutum almaması gerekir.
Şunu da unutmamalı; Baykal’ın işaret ettiği yargıyla ilgili üç madde üzerinde uzlaşma olmadığı, dahası toplumun bölündüğü apaçık bir gerçek.
O nedenle bu üç maddede son sözü halkın söylemesi en iyi seçenek.
Baykal’ın önerisi, herkesin üzerinde uzlaştığı diğer 24 madde ile ilgili riskleri de yok ederken, pakete yeni maddeler eklemenin yolunu dahi açabilir.
Cumhurbaşkanı bu öneriyi dikkate alırsa bakarsınız, iktidar ile muhalefet arasında yeni beyaz bir sayfa açılır; bu da umutların yitirildiği bir anda gerçekten sivil bir anayasa yapma umudunu yeşertir.
Baykal’ın akıllıca bir adım attığını kabul etmeli ve halktan da yankı bulacağı görülen öneriye iktidarın nasıl yaklaşacağını dikkatle izlemeli.
Paylaş