MEHMET Sevigen’i istifaya sürükleyen sürecin belirleyici tek ismi CHP Genel Başkanı Deniz Baykal oldu; ancak farklı bir yöntem izledi.
Baykal, önce çıktı herkesin önünde, "Hukuki bir hata yok" dedi.
Arkadaşını öven sözler de söyledikten sonra, "Ama etik bir sorun var" tespitinde bulunup, Sevigen’e "Gereğini yap" mesajı verdi.Sevigen, mesajı aldı Baykal’ın açıklamasının ertesi günü istifa etti.Sevigen’in yaşadıkları, siyasetçilerin attıkları her adıma özen göstermeleri gereğini bir kez daha ortaya koyduğu için önemli ve sevindiricidir.Ancak, Baykal’ın insani hassasiyetini de göz ardı etmemek gerek. Çünkü siyasetin böylesi insani boyutlara da büyük ihtiyacı var.KEÇİÖREN GÖKÇEK’E DARBir de Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok’la ilgili sürece bakalım.Böylece belki konunun perde arkasını daha da aralamış oluruz.Altınok, aday gösterildiği gün, orada Başbakan Tayyip Erdoğan olduğu halde Melih Gökçek ile aynı platforma çıkmadı, elini tutmadı.Tüm çabalara karşın Gökçek’le hiçbir yerde aynı kareye girmedi.Yetinmedi; Keçiören’i Gökçek’e dar etti, diyebiliriz.Gökçek, Keçiören’e adım atamadı, tek bir seçim bürosu açamadı.İlk göz ağrısı, Ankara’nın ikinci büyük ilçesi Keçiören, göz göre göre Gökçek’in elinin altından kayıyor, MHP adayı Mansur Yavaş’a doğru gidiyordu. Bu çarkı bir noktadan sonra geri çevirmek gerekiyordu.Gökçek, sonunda harekete geçti, durumu parti büyüklerine aktardı.Altınok ise Gökçek’le ilgili gerekçelerini art arda sıralayarak tüm uyarıları es geçti; bildiğini okumayı sürdürdü.ÖNCE KASET ÇIKTIKabul; ne AKP ne de başka bir parti bu gidişata sessiz kalamazdı.Ancak, muhafazakár bir partinin izleyeceği yol önemliydi.Altınok çağrılıp, "Bak arkadaş, yüzde 47 oy almış bir partinin adayısın.Burada kişilerin önemi yoktur.Artık adayımız değilsin" denebilirdi.Nedense bu yol denenmedi; önce ortaya, 10 yıldır saklanan, "Bal gibi, tuzağa gelmiş bir adamın hikáyesi" denilen, bir seks kaseti salındı.Kaset montaj veya değil; Altınok hatalı veya hatasız; ama kasetin ahlak ve hukuk dışı yolların ürünü olduğu, bugünler için saklandığı ortada.Bunlar es geçilip belden aşağı vurulunca da şu görüntü doğdu:"Hem bizden değil, hem de biat etmeyip inadını sürdürüyorsan; acıma da insani değer de yok.Kurşunu beynine yemekten de beter ol."Başbakan’ın eski danışmanı (gerçi köşesinde de bu işi sürdürüyor ya) Akif Beki, edebi düzeyi çok yüksek cümlelerle bir yazısında, "Bundan kim kazançlı çıktı" diye sorduktan sonra muhalefeti işaret etti.Ancak; Gökçek’in, Keçiören’de ilk seçim bürosunu Altınok’un istifasının ertesi günü açmasını dikkatlere sunup şu iki soruyu da sorabiliriz:Adaylık kesinleştikten sonra ortaya çıkan bir kaset AKP’yi tümden yaralayıp, muhalefetin işine daha çok gelmez miydi?ANAP kongrelerinde de Berna Yılmaz’ın mayolu fotoğraflarını dağıtan bel altı vurucuları çıkmıştı, acaba kasetçiler onlardan etkilenmiş olabilir mi?Altınok’un ne yapacağını göreceğiz; ama bu işi kim yaptıysa ilk yararı Gökçek’e oldu; çünkü Keçiören’de işler artık daha rahat.